Merhaba sevgili okurlar. Bu hafta ilişkisi olan-olmayan, evliliği deneyimlemiş-deneyimlemeye niyetlenmiş, olumlu ya da olumsuz tecrübeler yaşamış kadın-erkek hepimizi ilgilendiren, belki de içsel sorularımıza cevap olacak bir konu ile sizlerle birlikteyim.
EVLİLİĞE DAİR..
Evlilik; iki kişinin aile kurmak üzere kanunların öngördüğü doğrultuda bir araya gelmesidir, diyor tanımlar. Yanlış mı? Hayır, fakat eksik. Bu tanımdan çok daha fazlasıdır evlilik. Fazla olan yönlerini tam manası ile anlatan söz ise şudur bana göre..
“Evlilik, iki kişilik bir yolculuktur. Denge ister, emek ister, paylaşmak ister. Yollar hep düz olmaz. Virajlarda dikkat, yokuşlarda kuvvet, inişlerde sabır ister. Bir de ara sıra küçük, tatlı sürprizlerle yenilenmek, tazelenmek ister.”
Evet, tam da içime sinen tanım bu işte. Hoş, dizilerin, sosyal medyanın, magazin ve izdivaç programlarının ilişkileri baltaladığı zamane koşullarında bunu sağlamak zor ama imkansız değil sevgili dostlar. Çünkü hiçbir dış etmen ilişkiyi/evliliği taraflar kadar çıkmaza sokamaz. Şimdi bu gerçeklikten yola çıkarak, bir devrin timsali misali “EVLENMEDEN ÖNCE (E.Ö)” ve “EVLENDİKTEN SONRA (E.S)” yaşanan ya da yaşanması muhtemel olan durumlara bir göz atalım.
EVLENMEDEN ÖNCE
· Flört dönemi boyunca sergilenen tavır
· Gizlenen/yansıtılmayan durumlar
· Aileler arası uyum
· Çözüme kavuşturulmadan halının altına süpürülen sorunlar
· Değişir diye umduğumuz davranışlar
· Tepki çekmemek için susulan konular
· Beklenti düzeyimiz
· Ortak paydada buluşabilmek
· Gerçek ötesi anlatımlar
· Zıt özelliklerin çekimi
“Arkadaşlıklarda zıt özelliklerin çekimi kalıcı olsa da; evlilikte ideal olan, birbirini tamamlamak ve benzer özelliklerde olmaktır.”
EVLENDİKTEN SONRA
Uzun yıllar evli kalmayı hayal ederek, nikah masasında “-Evet!” diyen çiftler için birkaç anekdot;
· Öncelikle, bu kurumun birden fazla boyutu olduğu bilinmelidir.
· Çiftler, evlilik içerisinde flört zamanı kadar her şeyin mükemmel bir iyilikte sürmesinin mümkün olmayacağının bilincinde olmalılar.
· Her evlilikte problemler yaşanması muhtemel bir sonuçtur, aksini hayal etmemeliler.
· Yaşanan problemlerle birlikte duygularda iniş-çıkışlar yaşanması doğaldır.
· Zamanında çözümlenmeyen sorunların birikmesi ile çıkmazlar yaşanabilir.
· Kimi zaman bazı problemler, çiftlerin kendilerini ve evliliklerini sorgulamaları için birer farkındalık unsuru olabilir, doğru değerlendirmek gerekir.
İLİŞKİNİN YAPI TAŞLARI
Aşk, sevgi, paylaşım. İlişki içerisinde her birinin üstlendiği bir misyonu, bir görevi vardır ve her biri zincir halkası gibi birbirine bağlıdır.
Nasıl ki susuz, bakımsız bir çiçeğin sağlıklı büyümesi beklenemezse, aşk olmayan bir ilişkinin sağlıklı ilerlemesi de beklenemez. Çünkü aşk, hataların görülmesini engelleyen, ilişkideki tolerasyonu arttıran en büyük unsurdur. Sevgi ise, bir binanın zeminine benzer. Nasıl ki, temeli eksik bir zemin üzerine dikilen binanın sağlamlığından söz edilemez ise, sevgisiz bir ilişkinin de uzun yıllar sağlıklı yürümesi beklenemez. Paylaşım ise, sönmekte olan bir ateşi körükleyen rüzgar misalidir. İlişki içerisindeki görevi aşkı, sevgiyi canlı tutmaktır.
MUTLU EVLİLİK SIRLARI
· Birlikte Gelişmek: Öncelikle kişisel gelişiminizi sürdürerek, beraberinde ortak yaşam amaçlarınız ve hobileriniz üzerine paylaşım alanları yaratmalısınız. İlişkilerdeki mutluluk ve devamlılık birlikte gelişmekle mümkündür.
· Empatik Olabilmek: Duygusal zeka, karşı tarafı anlayabilme, kendini ifade edebilme ve empati kurabilme becerisidir. Duygusal zekanızı geliştirerek yaşamın içine entegre edebiliyor olmak son derece önemli.
· Çözüm Odaklı Olmak: Evli olun ya da olmayın, problemler yaşadığımız her an var olacaktır. Bunu hayatın bir gerçeği olarak kabul etmek gerekir. Evlilikte de mutlaka sıkıntılar olacaktır. Her sorunda ayrılmak ya da beyaz bayrak çekmek yerine; baş etme yöntemlerini keşfetmek gerekir.
“ EVLİLİĞİ BİTİREN SORUNLAR DEĞİL, BU SORUNLARA GÖSTERDİĞİNİZ DAVRANIŞ BİÇİMİNİZDİR.”
Günsenin PARLAK
Sosyolog & Aile Danışmanı