Kaybedeceğim bir şey kalmadan, ölüme kanayıp, toprağı soludum da geldim.
Soruşturuldum, ama sormadan geldim.
Kapınızı çalmayacağım,
Babamın çiftliğiymiş gibi gireceğim içeriye.
Elbette başçavuşu da tanıyorum, eşeğini de...
Nerde kalmıştık?
Kaç zaman oldu?
Hatırlamıyorum!
Önemli mi?
Söylenecek bunca şey varken
Elbette önemsiz bile değil!
Neyse...
Neyse ne,
Sana ne?
(Sözüm okuyana değil, didik didik edene!)
Hadi rahatla,
Neyse...
Hoş bulur musun bilmem,
Ama ben hoş geldim!