Ortadoğu’da fiili olarak biten Erdoğan dönemi, Türkiye’de de hızla sona doğru ilerliyor. Siyasette artık bu gerçeğe göre hareket edip, buna uygun davranmak gerekiyor. Başbakan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan geçen haftaki yazısında, AKP oylarındaki orana dokunmasa da, CHP’nin oylarını yüzde 26’lardan yüzde 31,4’e taşımak zorunda kalmış. Bu önemli bir durum. CHP’ye rağmen, CHP oyları artıyor! Uluslararası arenada ‘oyun kuruculuktan yedeğe’ çekilen AKP içinse, düşüş hızlanmış durumda. 2014 Yerel Seçimleri AKP için ciddi bir son olacak gibi gözüküyor!
* * *
‘12 Eylül’den çıkışın göstergesi de olan 1989 Yerel Seçimleri’nde, SHP büyük bir çıkış yaparak, yerel iktidarların önemli bir bölümünü almıştı. SHP, söylemlerine uygun davransa, merkezi iktidarı almak da bir adım ötesindeydi. Ancak, 1989’un SHP’si söylemlerine ve programına uygun davranmadığı gibi, yanlış politikalar ve büyük beceriksizlikler sonucu, DYP ile koalisyon oluşturarak, hem kendi bitişini hazırladı, hem de fiili olarak ‘Siyasal İslam’ın önünü açtı. Siyasal İslamcılar 1994’ten itibaren, önce İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yerel iktidarları aldılar, sonra da merkezi iktidarı… Şimdi ise süreç tersine işlemeye başladı. Bu anlamıyla 2014 Yerel Seçimleri AKP’nin merkezi iktidarı da kaybedeceği bir yerel seçime dönüşebilir. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da yerel iktidarları CHP aldığında, AKP için bir dönemin kapanacağı kesin gözüküyor. Kürt bölgelerinde ise BDP’nin 98 belediyeden 300 belediyeye çıkacağı, AKP’nin elindeki birçok belediyeyi alacağı iddiası var. Bence de yanlış değil. BDP, Tunceli hariç, bölgeyi silip süpürebilir.
Böyle bir sonuç AKP’nin sonu demek olduğuna göre, CHP’nin buna göre hareket etmesi ve ‘defansif ‘ futboldan ‘ofansif’ futbola geçmesi gerekiyor. Bütün kurguyu savunma üzerine kurarak, defans yaparak maç kazanılması mümkün değil. Karşı kaleye hücum etmeden, oyunu rakip takımın sahasına yıkmadan maç kazanılamaz!
Solun bütün renklerinde olduğu gibi, mevcut durumda en ciddi iktidar alternatifi olan CHP de, bu gerçeği bilmesine rağmen, bütün oyununu savunma üzerine kuruyor! Ne böyle bir oyun tarzı ne de 76 milyonun tümüne “şirin gözükme” çabası sonuç almayı kolaylaştırmaz, tersine zorlaştırır. Bunun en tipik örneklerinden biri: Irak ve Mısır ziyaretleriyle AKP’nin ezberini bozan ve umut veren CHP, düşürülen Suriye helikopteri sonrası tekrar başa döndü. Sanki bölgede bu kadar kanın dökülmesinin, kevgire dönen sınır ihlallerinin sorumlusu AKP değilmiş ve helikopterin vurulması sanki bir provokasyon değilmiş gibi, CHP yönetimi “Gereken yapılmıştır, 'Suriye’ye bu şekilde kesin, anında ve etkili bir yanıt verilmiştir” şeklinde açıklama yaparak, bir çuval inciri berbat etmiştir! Nitekim CHP’nin bu açıklamasına rağmen, Erdoğan önceki gün ve dün yaptığı konuşmalarda bildik ezberi tekrarlamış ve Reyhanlı’dan Gezi’ye, ODTÜ’den Ankara’da Emniyet Müdürlüğü’ne bombalı saldırılara kadar her eylemde CHP’yi sorumlu ilan etmiştir. CHP’liler başta olmak üzere, kimsenin kuşkusu olmasın ki, CHP ağzıyla kuş bile tutsa, AKP bu söylemlerini üstelik arttırarak devam ettirecektir!
CHP artık bu gerçeği görmeli ve ‘herkesi mutlu etme’ çabasından vazgeçmelidir. Siyasette, yüzde 100’ün mutlu olacağı bir politik hat henüz keşfedilememiştir! AKP’nin büyük bir irtifa kaybettiği bu dönemde, CHP yükselen değer olmak ve en önemlisi, yerel iktidarlardan başlayarak ‘iktidar’ı istiyorsa, her gün kendisini tekrarlayan AKP’ye değil, 2012 Genel Kurul’daki ‘sonuç bildirisi’ne ve en son Parti Meclisi toplantısı sonrası açıklanan 22 Maddelik ‘Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi’ne dönüp bakmalıdır. Birbirinin devamı niteliğinde olan bu iki bildirge, aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacak, Cumhuriyetçilerden Kürt hareketine, emek hareketinden Alevilere kadar çok geniş toplumsal kesimleri yan yana getirebilecek bir kapsama da sahiptir. AKP’nin sertlikten, gerginlikten medet umduğu, geriliminden prim yapmaya çalıştığı, yeniden ve açık bir şekilde İslami söylemlere döndüğü bir ortamda; ezik, kırılgan, mahcup ve defansif bir politikayla sonuç almak mümkün değildir. Politika, eğer aynı zamanda bir sonuç alma sanatıysa, sonuç almak için CHP ofansif futbol oynamalı ve mutlaka devrimci olmalıdır!