10 Aralık günü tüm dünyada İnsan hakları Günü olarak ilan edilmiş ve kutlanmaktadır. Türkiye için, dünya için buruk olsa da Dünya İnsan Hakları Gününüzü en içten duygularımla kutluyorum sevgili okurlar.

İnsani gelişmişlik endeksine göre Türkiye dünyada 92. sıradadır. 91.sırada Azarbeycan, 90.sırada Tonga Krallığı, 89.sırada Umman, 88. sırada İran, 86.sırada Ermenistan, 76.sırada Ukrayna, 66.sırada Rusya gelmektedir. 1.sırada Norveç vardır. Avrupa Insan Hakları Mahkemesinde Rusya ve Romanya ile birlikte en fazla dava açılan ülkeyiz.

 İnsan hakları yeryüzünün en barışçıl silahıdır; bizi korur.

Kurallar gibidir; nasıl davranacağınızı bize söyler.

Yargıçlar gibidir; ona başvurabiliriz.

Duygular gibi soyuttur ama duygular gibi herkese aittir, yok edemezsiniz.

Ve her ne olursa olsun hep vardır.

Tıpkı doğa gibidir; ortadan kaldırılamaz. 

İnsan hakları zengin ve fakir, yaşlı ve genç, siyah ve beyaz, uzun ve kısa hepimize aynı biçimde davranır.

Bize saygı sunar ve bize de başkasına saygı duyma sorumluluğunu yükler.

İnsan hakları, insan olmanın kazandırdığı haklardır; başkası tarafından verilen bir söze ya da teminata bağlı olarak ya da satın alarak elde ettiğimiz haklar değillerdir. İnsan hakları, insan olmamızın ve insan onurumuzun doğal bir sonucudur.

İnsan hakları ve temel özgürlükler alanında diğer demokrasilerle aynı değer ve amaçları paylaşan Türkiye, insan hakları standartlarının yükseltilmesini bir türlü sağlayamamaktadır.Bakın Türkiye’de ne durumda:

1    En fazla Milletvekili’nin tutuklu olduğu ülkeyiz.

2    Silahlı Kuvvetlerinin başkanının ve üç en yüksek rütbeli generalin istifa ettiği bir ülke olarak Silahlı Kuvvetler siyasileştirlmiştir.

3    En fazla general ve emekli generalin tutuklu olduğu ülkeyiz.

4    En uzun tutuklu süresinin olduğu ülkeyiz.

5    En fazla gazetecinin, basın mensubunun tutuklu olduğu ülkeyiz.

6    Türkiye göz altı merkezlerinin bağımsız olarak izlenmesini sağlayamamış, önleyici mekanizmalarını gerçekleştirememiştir.

7    Kamu denetçisi ve ombusmanlık mekanizması siyasileştirilmiş,güvenilemez bir şekilde dizayn edilmiştir.

8    Referandumda işçi sendikalarını uluslar arası standartlara daha uygun hale getirmeyi amaçlayan anayasal değişiklikler uygulanmamıştır.

9    İfade özgürlüğü olabildiğince kısıtlandı. Basılmamış kitaplar yasaklandı.

10 Bireylerin ifade özgürlüğü hakkını tehdit eden çok sayıda dava açıldı. Özellikle, eleştirel gazeteciler uygun olan yada olmayan bir çok madde öne sürülerek, kim olduğu şaibeli gizli tanıklar kullanılarak susturulmaya çalışıldı.

11 İnternet sitelerine keyfi sınırlamalar getirilmek istendi, tepkiler karşısında geri adım atıldı.Vicdani retcilere hapis cezası verildi.

12 Ermeni kökenli Türk Vatandaşlarına yapılan baskılar arttı,Ermenice ve Türkçe olmak üzere iki dilli yayımlanan Agos gazetesi yazarları Baskın Oran ve Etyen Mahçupyan ölüm tehditleri aldı. Benzer tehditler 2004 yılında da yapılmıştı ancak bu konuda kimse yargı önüne çıkarılmamıştı. Hırank Dink’in katilleri sudan sebeblerle serbest bırakıldı, tetiği çeken katilin 30 lu yaşlarda hapisten çıkarılması için karar alındı.

13 İlgili ilgisiz bir çok kişi Ergenekon, Balyoz ve benzeri isimlerle anılan davalarda insafsızca suçlamalar ve çok uzun süren yargılanmalarla toplum vicdanını rahatsız etmeye devam ediyor.

14 Polis merkezlerine ve hapishanelere götürülme esnasında işkence ve kötü muamele yapıldığı iddiaları artarak devam etti.

15 Orantısız güç kullanımı özellikle emniyet güçleri tarafından şiddete dönüştü. Birçok durumda, eylemler polis müdahalesinin ve biber gazı, tazyikli su fışkırtma aracı ve plastik mermi kullanımının ardından şiddetli cop kullanımı milletin temsilcilerine kadar uzandı. Biber gazı kullanılması neticesinde iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir çok vatandaşımız yaralandı.

16 Siyasallaştırılmaya çalışılan askeriyede şiddete maruz kalan bir çok vatandaşımızın öldüğü gözlemledi.

17 Devlet görevlileri tarafından yapıldığı iddia edilen insan hakları ihlalleri hakkında yapılan soruşturmalar etkisiz kaldı. Açılan ceza davalarında sorumluları adalet karşısına çıkarma ihtimali gerçekten uzak kaldı. Karşı suçlamalar ihlalleri iddia edenlerin aleyhinde bir taktik olarak kullanıldı. Kafa kıran, insanı sakat bırakan bir çok emniyet görevlisi ceza almadan görevlerine devam etti.

18 Fazlasıyla geniş ve belirsiz terörle mücadele kanunları kapsamında, büyük çoğunluğu terör örgütü üyeliği iddiasıyla olmak üzere yıl boyunca binlerce dava açıldı ve hükümler daha fazla hak ihlallerine yol açtı. Hakkında dava açılanların birçoğu aralarında öğrencilerin, gazetecilerin, yazarların, avukatların ve akademisyenlerin bulunduğu siyasi aktivistlerdi.

19 Uzatılmış mahkeme öncesi tutukluluklar devam etti. Gözaltılar esnasında da dosyaya erişimi engelleyen gizlilik emirleri nedeniyle, savunma avukatlarının müvekkilleri hakkındaki kanıtları incelemeleri ya da müvekkillerinin gözaltında tutulmalarının yasallığına itiraz etmeleri engellendi.

20 Büyükşehir belediyesi dahil bir çok kamu çalışma alanı siyasi bir şekilde ağır teftişlerle kuşatıldı, hiçbir tutuklusunun olmadığı çete davalarıyla yıldırılmaya çalışıldı.

21  Çocuk istismarcılığı devam etti. Bu istismarcılıklarda çocukları haksız çıkaracak yöntemlere gidildi. Çocuk mahkemelerinin yetersizliği nedeniyle 17 hiç yargı önüne çıkarılmayan tutklu çocuklar oldu.

22 Kadınlara karşı şiddet artmaya devam etti.

23 Yargıtay, fuhuş yapması için satılan 12 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etmekle suçlanan 26 erkeğin ceza indirimini, kızın kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle onayladı.

24 Terör eylemleriyle bir çok vatandaşımızın yaşama hakkı elinden alındı. Silahlı terör grupları saldırılarını sürdürdü.

25 Ülkemiz Siyasi Parti Genel Başkanı da olmak üzere siyasi tutkluların en çok olduğu ülkelerden biri.

26 Zorla yada kentsel dönüşüm projesi adı altında kandırılarak yerinden edilen binlerce aile oldu. Tarlabaşında bir çok aile evlerinden oldu.

27 Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıklar devam etti.

28 Yargının bağımsızlığı tartışma konusu oldu.

29 Yürütme ve Yasama organında lider sultası devam etti.

İnsanca, hakça bir düzenin kurulması dileğiyle iyi bir hafta diliyorum sevgili okurlar.