CHP Türkiye’de adaylarının büyük bölümünü ön secimle belirleyen tek parti. Sadece partinin ihtiyaç duyduğu sınırlı sayıda kontenjan kullanmıştır.
Kullanılan kontenjanlar kendi alanlarında parti politikalarını oluşturan ve ön seçim sürecinde parlamentoda görev yapan, parti çalışmalarını yürütmek zorunda olanlardır.
Listelerin açıklanmasından sonra oluşan tepkilerin çok haklı olduğunu düşünmüyorum. Elbette benim de uygun bulmadığım adaylar var ama genel olarak uygun bir liste olduğunu düşünüyorum.
İzmir de ön seçimlerde adaylarını seçilecek yerlere taşıyamayan Aziz KOCAOĞLU kontenjan adaylarına müdahale ettiği, Kazım UMDULAR, Alaattin YÜKSEL gibi isimleri yerleştirme girişimleri sonuç vermediği için, öteden beri yıldızı barışmayan Mehmet Ali SUSAM ile CHP’nin en çalışkan milletvekili Erdal AKSÜNGER’in kontenjan olarak atanmasının önünü kestiği söyleniyor.
En çok tartışılan 2.Bölge 1nci sıra adayı Zeynep ALTIOK AKATLI, 1.Bölge 1nci sıra adayı Selin Sayek BÖKE olduğu gözüküyor. Oysa bu iki aday KILIÇDAROĞLU’nun düşünerek koyduğu en isabetli iki adaydır.
2015 Seçimlerine barajı aşmak iddiası ile giren ve barajı AKP’den dönecek kürt oyları ile Alevi oyları ile geçeceğini hesaplayan HDP bu anlamda bazı Alevi örgütleri ile stratejik işbirliğine girmiş, bu anlamda da 2. Bölge 1nci sıraya Alevi örgütleri için önemli bir isim olan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanını Müslüm DOĞAN’ı koymuştur. Ön secimde Sünni ağırlıklı oluşan CHP listesinin başına hem kadın boşluğunu, hem de Madımak şehidi Metin ALTIOK’un kızı olması nedeniyle Alevi boşluğunu doldurması açısından isabetli olmuştur. Ayrıca Zeynep ALTIOK gökten zembil ile inmiş bir aday değildir. Parti içinde mücadele eden 3,5 yıl İstanbul İl Başkan Yardımcılığı yapmış, Parti Meclisi üyeliği yapmış birisidir. Eğitimlidir, siyasi yeterliliği vardır.
Selin Sayet BÖKE 1.Bölge 1nci Sira adayı olmuştur.1972 Doğumlu genç ve Önemli bir Ekonomisttir. ABD ve Türkiye’de birçok Üniversite öğretim üyeliği yapmıştır. Türkiye’nin en prestijli Üniversitesi Bilkent Üniversitesinin dekan yardımcılığını yapmıştır. Ekonomiyi halka halk dili ile anlatan ender ekonomistlerden biridir. Kısaca liste başlarında ki adaylar son derece isabetli belirlenmiştir.
Türkiye’de temsil anlamında en mağdur olmuş kesim Romanlardır. Ne siyasette, ne bürokraside, ne de toplumsal yasamda yerlerini bulamamış, en itilen ve kalkılan kesimdir. İzmir de önemli sayılacak miktarda yasayan bir kesimdir. Recep Tayyip ERDOGAN’ın zaman zaman toplayıp nutuk atarak duygularını okşadığı, ama toplu olarak yaşadıkları bölgelerde ki evlerini kentsel dönüşüm adi altında basına yıktığı bir süreçte CHP ilk kez Romanlara yönelik somut bir adım atarak mecliste temsil edilmelerini sağlamıştır.
CHP İzmir de hem halkın kendi seçtiği, hem de genel merkezin seçtiği önemli ve güçlü adaylarla seçime girmektedir. Ancak ifade etmek gerekir ki İzmir in en çalışkan milletvekillerinden birisi olan, ön seçime girmesi halinde kazanma şansı çok yüksek olan Erdal AKSÜNGER haksızlığa uğramıştır. Herkesin ön secim için çalıştığı bir süreçte, o partinin çalışmalarını İl, İl gezerek sürdürmüş, parlamentoda ki çalışmaları sürdürüp, Genel Başkanın Bas danışmanlığını gerçekleştirmiştir. Sıkıntıyı asmak için liste dışı bırakılırken gönlü alınmış mıdır bilmem. Ama liste dışı kalması İzmirlileri üzmüştür.
HDP VE AKP ADAYLARI
AKP ve HDP’nin İzmir de gösterdiği adaylar CHP’nin işini kolaylaştırmıştır. AKP’nin İzmir listesinde bu kişi Ülkeye yararlı olur oy verelim seçilsin diyebileceği aday yoktur. Hatta yıllarca CHP’de Baykal’ın has adamı olarak en üst görevlere gelmiş, ama milletvekili olmayı başaramamış olan, Milletvekilliği uğruna kendi MYK süreci de dahil siyasetini CHP düşmanlığı üzerine kurup, AKP yanaşması olan Savcı Sayan’ın listede olması CHP’nin işini daha da kolaylaştırmıştır. Ancak; kamuoyunda itibar kaybeden Savcı Sayan’a Deniz Baykal’ın itibar kazandırmaya çalışması ilginçtir. Anlaşılan Baykal’ı CHP’ye küfreden birisinin AKP’den milletvekili olması rahatsız etmiyor.
HDP Sosyalist birikimi ve ideolojik alt yapısı dışında karizması olmayan Ertuğrul Kürkçü’yü 1nci sıraya alarak girdiği İzmir yarışından beklediği başarıyı göstereceğini düşünmüyorum.
Esasen Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu süreçte HDP’nin barajı aşması CHP’nin de önemsediği bir durumdur. Ama İzmir adayları sürükleyecek durumda gözükmemektedir.
BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ ORTA AVRUPA SEYHATİNDEN DÖNDÜ
Belediye Meclis üyelerimiz katı atık konusunda uzmanlaşmak amacıyla gittikleri Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gezisinden döndüler. Kişi başı Belediyelere yaklaşık 6 bin liraya malolan Budapeşte, Viyana ve Prag Hilton otellerinde 2 şer gün kalınarak yapılan bu seyahatin Meclis üyelerimize kazandırdığı projeleri önümüzde ki günlerde halka açıklayacaklarını ümit ediyoruz.
Yalnız Okuyucu dostlarım cehaletime versinler ama katı atık ve alt yapı Büyük Şehirlerde 5216 Sayılı Belediye Kanununa göre Büyük Şehir Belediyesinin işidir. Ama ileriki yerel seçimlerde belki Büyükşehir Belediye meclis üyesi olurlarsa bilgi sahibi olsunlar diye İlçe Belediye Meclis üyelerimizi de katmışlar bu seyahate!
Anlamadığım iki konu var-
1-Daha dün iç savaştan çıkmış, bölünmüş, kesinlikle alt yapı konusunda bizden ileri olmayan bu ülkelerden hangi alt yapı ve kati atik teknik bilgisi alınmıştır.
2-Çiğli Meclisinde konu görüşülürken, CHP’li 3 Meclis üyesi ret oyu vermiştir. Bu konuda Grup kararı söz konusu olmadığına göre Narlıdere Meclisinden karar oy birliği ile çıkmıştır. Keşke bu seyahati uygun bulmayarak katılmayan meclis üyelerimiz ret oyu verselerdi.