Son iki ayda Menemen cephesinde CHP nin iç sorunlarını tetikleyen sorun yaşandı. CHP nin AKP ve onun yandaşları tarafından kuşatılmak istendiği, ittifakının içine el atılmak istendiği, neredeyse İl Başkanına komplolar düzenlenerek değiştirilmek istendiği, ama daha da önemlisi İyi Parti nin koparılamayınca Saadet Partisine el atıldığı süreçte Menemen de yaşananları tamamen Atama sorunu olarak görüp CHP ye yüklenenler doğrumu yapıyor acaba.

Elbette CHP de adaylıkların ön seçimle, ya da tabanın iradesini ortaya koyan bir yöntemle yapılması mutlak talebimizdir. Bu talebi en çok dillendirenlerdenim. Ancak Menemen de yaşananları ön seçime bağlamayı doğru bulmuyorum. Çünkü Ahlaksızlık ve satılmışlık siyasi bir duruş değildir. İçinde ahlaksızlık ve satılmışlık barındıranlar bunu açığa çıkarmaz. Bu nedenle ön seçimle de gelseler aynı şeyi yaparlar.

CHP ön seçimle gelen çok ihanetçiler görmüştür. CHP de ön seçimle birinci seçilip milletvekili seçilen, daha sonra da Genel Başkan adayı olan birisi AKP ye geçip bakanlık yapmıştır. Çünkü ön seçim yapılırken halkın elinde ahlak ölçen ölçü aleti yok. Bu tür makamlara gelen ahlaksızlar kriptodur, kendilerini gizleyip çok namuslu gibi görünebilir.

31 Mart seçimlerinin CHP için getirdiği en sorunlu durum İzmir de ithal meclis üyeleridir. Anakaradan, İstanbul dan, Kars tan ya da farklı illerden listelere monte edilen meclis üyeleri vardır. Öyle İzmir e taşınarak ta değil. Kendi illerinde yerleşik olan, hatta işi gücü olan meclis üyeleridir bunlar.

Menemende elbette atamanın yarattığı sonuç etkilidir ama esas sorun krizin yönetilmesi tarzındadır. Menemen krizi iyi yönetilememiştir. Herkes kura dan sonrasını tartışmakta, kazanılan kura nın AKP nin oyun bozanlığı ve yargı eliyle Başkanlığın CHP nin elinden alındığı süreci anlatılmaktadır.

İlk yanlış atamalardadır. Menemende partiye hizmet eden, partili olma anlayışını her şeyin üstünde tutan aday adayları varken, Ankara dan ithal edilen meclis üyesini, ya da CHP kimliği sorgulanabilir meclis üyeleri atanmasından kaynaklıdır. Menemen ihanetçileri bellidir. Dört kişinin biri zaten Belediye Başkan Yardımcısıdır. Belediye Başkanı ile birlikte istifa etmiştir. Diğer üç kişi ise il dışından listelere monte edilen, ve de CHP kimliği ile ilgisi olmayan diğer iki kişidir.

Oysa Yönetim sorunu Kura nın öncesine aittir. Menemen süreci kura öncesinden yönetilememiştir. Süreç adeta göstere göstere gelmiştir. Belediye başkanının yanlışları görüldüğü ve duyulduğu halde uyarılmamış olması önemli bir eksikliktir.

Durum artık görünür hale gelince ihraç talebi ile disipline verilmiş, Belediye Başkanı istifa etmek zorunda kalmıştır. Arkasından Savcılığın yaptığı operasyonla gözaltına alınan Belediye Başkanı tutuklanmıştır.

CHP için esas sorun bundan sonra başlamıştır. Seçilecek Belediye Başkan vekili için yapılacak oylama öncesi CHP nin 15, İyi Partinin 3 meclis üyesinin toplamı 18 ettiği için sayısal fazlalığın rahatlığı ile aday belirleyen CHP yönetimi 1.oylamada bir fire verdiği halde durumu önemsemedi, 2.oylamada fire iki ye çıktı gene önemsemedi 3.oylamada fire üçe çıktı ve durum 15-15 eşitlendiği halde durumu ciddiye almadı. 3.Oylama eşit olduğu için bir oylama daha yapılacaktı ilk üç oylama sonucu yapmadığı müdahaleyi bu oylamadan evvel yapması gerekirdi. Yani üç oylamada oy vermeyen üç kişinin istihbaratını almalı ve dördüncü oylamada tüm üyeleri oy verirken ikişerli kontrole tabi tutmalıydı.

Gizli oylama da kontrol mü olur etik olur mu diyenler geriye dönüp mecliste 3 Bakan için yapılan Yüce Divan oylamalarında AKP milletvekillerinin oy verme kabinlerine 3 er kişi girerek Bakanların Yüce Divana gidişini engellediklerine bakmalıdır. CHP nin listesinden seçime girerek CHP gücü ile meclis üyesi olanlar CHP yi zaafa düşürme eğilimi varsa bunun önlenmesini de kabul etmek durumunda olmak zorundadır. Menemen sorunu Krizi yönetememe sorunudur. Krizi yönetememe sorunu kiminse, ister Menemen İlçe Başkanı, İster İl Başkanı, ister Genel Başkan yardımcısı olsun gereği yapılmalıdır. En azından bundan sonra ki krizler daha iyi yönetilsin diye.