İzmir, büyük depremlere gebe önemli fay hattı üzerine kurulmuş bir kenttir. Depremin ne zaman olacağı belli olmasa da İzmir depremlere hazır olması gerektiği hem devlet yetkilileri hem de uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

Deprem gerçeği dikkate alınmadan yüz yıllardan bu yana yerleşim sürekliliği içinde bulunan bu kadim kent zaman zaman deprem acılarını yaşayarak bu günlere gelmiştir.

İzmir de hatırlanan en büyük deprem 16 Haziran 1778 dir. Şiddeti 6.4 dür. Aynı yıl 3 Temmuz, 5 Temmuz, 1 Ekim Tarihlerinde devamı yaşanmış 40 ı yıkılan camii de olmak üzere 100 e yakın insan yaşamını yitirmiştir.

İkinci Büyük deprem 1928 Yılında Torbalı merkezli yaşanmıştır. 31 Mart gece saat 02.27 de meydana gelen 6,5 şiddetinde ki bu depremde 50 kişi yaşamını kaybetmiş, çok sayıda ev yıkılmış, Kordon 20 metre denize doğru kaymış, Bostanlı bölgesinde 80 metreye varan çökmeler meydana gelmiştir.

İzmir de 30 Ekim 2020 de meydana gelen ve Bayraklı bölgesinde yıkımlara ve acılara neden olan depremden önce ki en son İzmir depremi 80 Yıl önce 21 Eylül gece saat 2.35 de meydana gelen 6.6 şiddetinde ki Dikili merkezli depremdir. Toplam 41 kişi yaşamını yitirmiştir.

30 Ekim 2020 saat 14.51 de meydana gelen İzmir depremi İzmir tarihinin şiddeti en büyük depremidir ve en son büyük depremden 80 yıl sonra meydana gelmiştir.

30 Ekim depremi 80 yıl sonra İzmir de büyük şok yarattı. Arkasında 117 Ölüm 1034 yaralı ve 15.000 evsiz bırakmıştır. Bu depremin ölü sayısının daha çok olmaması nın nedeni bu depremin gündüz ve mesai saatleri içinde olması dır. Çocukların bu kadar çok yaşamını kaybetmesi de belki de okulların kapalı olmasındandır. Ama bu depremi daha dramatik kılan çok fazla çocuğun yaşamını kaybetmesidir.

Anneleri, babaları görev yerinde iken anneleri ile birlikte ikişer çocuklarını kaybeden Hüseyin-Emine Yücel ile Deniz-Nilay Yücel çiftinin dört çocuğunun enkaz altında kalması ve en çok çocuğun Rıza bey Apartmanında kaybedilmesi bu aile için bir hassasiyet ortaya çıkarmıştır. Acılı Yücel ailesi rıza bey Apartmanı yerine yürekleri kanatacak yeni bir beton yığını istememektedir. O binanın yerinde bir çocuk parkının olması, çocukların cıvıltısının duyulması sadece Yücel ailesini değil çocuklarını kaybeden tüm ailelerin ve de yüreğinde çocuk sevgisi taşıyan herkesi memnun edeceğine inanıyorum.

İzmir tarihinin bilinen en büyük depremi olan 30 Ekim 2020 depremi İzmir in unutamayacağı bir depremdir.

Unutulmamalıdır; çünkü, iki asırlık binalar dim dik ayakta dururken, henüz 20-25 Yıllık binalar hayatının başındaki yavrucakların üstüne çöktüğü için.

Unutulmamalıdır; çünkü, devletine güvenerek sağlamdır diye satın aldığı binalar insanlarımıza mezar olduğu için.

Unutulmamalıdır; çünkü, O enkazların üstüne anaların göz yaşı döküldüğü için.

Bu depremin unutulmaması için İzmir de kalıcı bir anıtın yapılması gerekiyor. İşte bu anıt en çok çocuğun enkaz altında kaldığı Rıza bey apartmanı nın çocuk parkı olması ve bu kaybettiğimiz çocukların anısının burada yaşatılmasıdır.

Ancak üzülerek ifade edelim ki; bu son derece insani, son drece vicdani talebin rant anlayışına kurban edilmesi yolunda hızla yol alınıyor. Bu insani talepleri Rant anlayışına kurban etmek isteyenlere soruyoruz.

Siz olsanız, hiç körpecik çocuklarınızın enkaz altında pestil gibi ezilerek yok olduğu enkazın üstünde güle oynaya yaşamınızı sürdürebilirimsiniz?

Siz olsanız, annelerinin dört gün boyunca bıraksalar tırnaklarıyla dağ gibi enkazı temizleyerek yavrularını çıkarmak istediği yeri bir beton yığını olarak tekrar görmek ister miydiniz?

Siz olsaydınız; yavrularınıza mezar olan o enkazın üstünde bir rant hesabı yapılsın ister miydiniz?

Siz olsaydınız; enkaz temizlenir ken enkazın altından çocukların bedeninden önce çıkan oyuncak bebeğine sarılarak enkaz başında dört gün ağlayan annenin, enkazdan çocuklarının bedeninden evvel çocuğunun yaptığı ve altına canım babacığım diye yazdığı resme bakarken o resmi göz yaşları ile hamura döndürdüğü babanın umutsuzluğunu yüreğinizde hissetmez miydiniz?

İnanıyorum ki hiç kimse istemez bunları. Türkiye Cumhuriyeti bir apartmanın yerine yapacağı konutları elbette yapabilecek güce sahiptir. Bunun formülü bir biçimde bulunabilir.

Rıza Bey apartmanı yerinde beton yığını yerine çocukların cıvıltısı İzmir in yaşadığı en büyük depremi bize unutturmayacaktır. Tabi ki kaybettiklerimizi de.