Bir dostum: "Yaşadığın yeri söyle; kaderini anlatayım." diyor. Haliyle tuhaf geldi yaklaşım, konuyu ciddiye aldım. Sorduğumda gülerek cevap verdi: " Genel olarak doğru bu söz; ayrıca bunu ben değil İbni Haldun söylüyor." dedi.
İbni Haldun: " Coğrafya kaderdir." diyor. Düşündüm, haklı bir söz. Bulunduğunuz coğrafyadaki olaylar, fiziki yapı, kültür, bilgi, gelişmişlik, yaşam şartları sizin kaderiniz. Ruh yapınızıda etkiliyor; coğrafyanın yaşam şekli. Yaşamınızda etkin rol oynuyor.
Ruhdan bahsedince aklıma bir arkadaşım geldi, bahsetmeden geçemeyeceğim. Arkadaşım: "Ruhum bende değil." derdi. Neden diye sorduğumda "Aşığım" dedi. Söze devam etti. " Aşığın ruhu başka birinin bedenindedir." Gülerek devam etti." Ruhum esir olmuş, bense divane."
Yaşam güzel, ortam güzel, çevre güzel, şartlar güzel; bütün bunlar olduğunda harika bir hayat.
Tabiki harika bir hayat içinde uğraş gerekiyor. İyi insanları ve canavarları yetiştirmek, bizlerin elinde. Bütün çocuklar zeki, iyi, güzel, temiz ve berrak. birde bunları yetiştirenler kendilerini sorgulasalar, irdeleseler ve önce kendilerini yetiştirseler; G.Bernard Shaw'un sözünü boşa çıkartırlardı.
G.Bernard Shaw diyor ki; " Hareket halindeki cehaletten daha korkunç bir şey yoktur." Dilerim yaşamımızda cehalet olmaz. Cahiller arasında kalmazsınız.
Bir dostum sürekli şunu der:" Kavga edenleri gözlemle, bir de tanıdığınsa sakın kaçırma." derdi. Tuhaf gelen bu sözü bir gün sordum. Arkadaşım bu sözü iyi dinle dedi: "Bir erkek veya kadının ne şekilde yetişdiğini bir kavgadaki hareketlerinden anlayabilirsiniz." Gür bir sesle: "Bunu ben değil G.Bernard Shaw diyor." dedi.
Aman kavga ederken dikkat edin. Yoksa nasıl yetişdiğinizi sergilersiniz.
Çok sevdiğim bir söz var. Konumuzla ilgili olduğu için yazmadan geçemeyeceğim.
Martin Heidegger diyorki:" Şiddet kullanan, iyiliği ve dinginliği bilmez. Ne rahatlamayı, ne huzuru, ne ateşkesi bilir; ne de bunlardan haberdardır."
İnsancıl, sevecen, şiddetten uzak ortamda yaşamanız dileğiyle.
Hoşçakalın.