1 Mayıs Tüm Dünya da, Sömürüye, Baskıya ve zulme başkaldırının, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günüdür.
Kökü Kapitalist merkezlerde atılan ve tüm dünyaya dalga dalga yayılan bir mücadeledir 1 Mayıs. Emeğin, alın terinin, onurun ve kenetlenmiş sınıf kimliğinin ifadesidir 1 Mayıs. İnsanlık tarihinin emekçilere reva gördüğü ezilmişliğin, horlanmışlığın, köleliğin dirilişinin kanla yazıldığı zaferidir 1 Mayıs.
Kitlesel olarak ilk defa DİSK in öncülüğünde 1976 Yılında Taksim Meydanında kutlanmıştır. 1977 Yılında gene DİSK öncülüğünde 500 bin emekçinin Taksim Meydanında coşku ile 1 Mayısı kutladığı sırada kontur Gerilla ve Provokatörlerin kitle üzerine ateş açmasıyla yaşanan izdiham da 34 emekçi yaşamını yitirmiştir.
1978 Yılında gene yüz binlerce emekçi tarafından coşku ile sorunsuz kutlanmasına rağmen, 1979 1 Mayıs günü İstanbul da 1 Mayıs yasaklanarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Buna rağmen Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran 312 arkadaşıyla sokağa çıkarak Taksim e yürümek istemiş, Sıkı Yönetim Güçleri tarafından engellenerek yerlerde sürüklenmiştir. 1980 Faşist Darbesiyle birlikte tamamen yasaklanan 1 Mayıs ilk kez 1989 da kutlanmış, polisin açtığı ateş sonrası Mehmet Akif Dalcı adında ki genç yaşamını yitirmiştir. Gene 1996 Yılında Kadıköy de yapılan 1 Mayıs Kutlamalarında halk üzerine açılan ateş sonrası 3 kişi yaşamını kaybetmiştir. Takip eden yıllarda çeşitli yerlerde kutlanmasına devam edilen 1 Mayıs, İlk kez uzun mücadele sonucu 2010 yılında Taksim Meydanında kutlandı.
Türkiye de 1 Mayıs Kutlamalarının öncülüğünü yapan, her yıl Taksim de 1 Mayısın kutlanması için AKP ye karşı direnen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK in Sendikal alandan silinmesi ve yok edilmesi için AKP nin yürüttüğü operasyon tüm hızıyla devam ediyor. DİSK in, AKP nin kontrolunda bulunan işyerlerinde örgütlenmesi ve yetki alması engelleniyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK İşçi Sınıfının Sınıf Mücadelesini kavramasına ve Türkiye de Demokrasi mücadelesinin kökleşmesinde önemli işlev yapan bir sendikadır.
Türkiye de İşçi sınıfının haklarını grev hakkını kullanarak direnerek alacağını gösteren, 1980 öncesi 15-16 Haziranları yaratan, bir milyon emekçiyi 1 Mayıslarda alanlara indiren, Devrimci bir sınıf hareketidir.
Hem MC Hükümetlerinin, hem 12 Eylül Darbesinin, hem de daha sonra iktidar olan sağ hükümetlerin üzerinde baskı sürdürdüğü DİSK 12 yıldan bu yana da AKP hükümetlerinin baskısı altında sendikal faaliyetlerini sürdürmektedir.
AKP 12 Yıllık iktidarı boyunca kendi yandaş sendikalarını büyütmüş, kendi iş yerlerinde DİSK in yaşamasına olanak tanımamıştır. Özellikle kendilerinin yönettiği Belediyelerde DİSK in adını bile kazımıştır. AKP nin yönettiği belediyelerde HAK İŞ e bağlı HİZMET-İŞ, yada TÜRK İŞ e bağlı BELEDİYE İŞ sendikaları yetkilendirilmektedir. Kamu Emekçileri Sendikal hareketinde 10 yıl önce en küçük sendika olan MEMUR-SEN AKP nin fiili desteği ile bugün en büyük sendika haline getirilmiştir. AKP nin bu kadar uzun süre iktidarda tutunması kendine yakın kurumları güçlendirmesinden kaynaklıdır.
DİSK in örgütlenmesine ve büyümesine katkı koymak Türkiye de ki Demokrasi mücadelesine katkı koymaktır.
Bu gün hakkını teslim etmek gerekir ki DİSK in kendi belediyesinde örgütlenmesini devrimci bir görev olarak algılayan ve bu konuda mücadele eden Belediye Başkanları olduğu gibi 15 Yıl önce Belediye Başkanlığına geldiğinde yetkili sendika olan DİSK i kapı dışarı eden Belediye Başkanları da vardır. Unutulmamalıdır ki; Demokrasinin, Demokratik mücadelenin, ülkenin geleceğinin en önemli teminatlarından biri Devrimci işçi sendikalarıdır.
Son günlerde Taşeron işçilerin sendikal örgütlenmesi süreci yaşanmaktadır. Bazı CHP li Belediye Başkanları DİSK in örgütlenmesini engellemeye çalışmakta olduğunu üzülerek izliyoruz.
Buradan CHP nin yöneticilerine, CHP nin kamu koltuklarında oturan Belediye Başkanlarına, Halkın seçtiği milletvekili adaylarına, halen milletvekilliği devam eden milletvekillerine sesleniyorum. Türkiye de seçmenlerin oyları ile yerel seçimleri de, Genel seçimleri de kazanabilirsiniz. Ancak iktidarın sorunsuz sürdürülmesi sokakta ki toplumsal destek olmadan, sizinle birlikte mücadele eden sivil toplum örgütleri güçlenmeden kolay değildir. Bizi destekleyen Sendikalara, sivil toplum örgütlerine güç ve destek vererek güçlü iktidarları sürdürme olanağı yakalayacağımız bilinmelidir.
NARLIDERE BELEDİYESİNMDE SENİKA HAKKI SEVİNCİ
Son günlerde İzmirde ki Belediyelerde sendikalaşma heyecanı var. Ancak bu Narlıdere de yanlış okunuyor. Belediyelerde Kadrolu olarak çalışan ve Belediyenin kendi şirketlerinde çalışanlar için sendikal örgütlenme sorunu yok. Hem Büyükşehir de hem de diğer ilçelerde Belediyenin kendi şirketlerinde çalışanlar yaklaşık 10 yıldır sendikalılı olduğu halde NARBEL işçileri sendikasız. Şu anda diğer Belediyeler de, dışarıdan Belediyede ihale alan taşeron işçilerin örgütlenmesi bile tamamlandı. Kadrolu işçiler zaten sendikalı. Ancak hiçbir yasal engel olmadığı halde NARBEL işçileri yıllardır sendikasız bırakılmıştır.
10 Yıl gecikmeli sendikalı olan işçilerin sevinmesi anlaşılır ama 10 yıldır verilmeyen sendika hakkını 10 yıl geciktirenlerin öğünmesi pek anlaşılır değil.
Sosyal Demokratlar İşçilerin örgütlenme hakkını bir dakika bile engellememelidir. Gecikmeli de olsa Narlıdere NARBEL işçilerinin sendikaya kavuşması Emek en yüce değerdir diyen herkesi sevindirmiştir.