Günümüzün bilgi toplumunun en önemli kurumlarından biri de,bilginin
üretildiği,düşüncelerin ortaya atıldığı,tartışıldığı ve toplumların
geleceğinin şekillendirildiği mekanlar üniversitelerdir.
Bu akademik kurumlar vatandaşların vergileri ile finanse edildiğinden dolayı,Üniversitelerin asıl sahibi toplumdur.Onları oluşturan temel öğeler ise öğrenciler,akademisyenler ve bilim adamlarıdır.
Bu nedenle bu kurumlar şefaflığı, düşünsel özgürlüğü ve toplumsal bütünlüğü amaç edinerek,Egemen siyasi gücün hegomanyasında değil;bütün çeşitliliğiyle düşüncelerin özgürce ifade edildiği mekanlar olarak işlevlerini sürdürmeleri gerekir.Ancak bu şekilde Üniversitelerden verimli neticeler alınabilir.
Türkiye açısından Üniversitelerde akademik özgürlüğe değinecek olursak;Maalesef gelişmekte olan Türkiye pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da dünyanın bir çok ülkesini geriden izlemektedir.
Bu özgürlüğü sınırlandıran temel unsur:siyasi iktidar gücü elde etmiş hükümetler, Üniversiteleri en alt kademeden en üst kademelere kadar kendi ideolojik düşüncesi paralelinde şekillendirerek,kendisini eleştirmeyen,sorgulamayan bir yapının oluşmasını sağlamaktadır.
Özellikle iktidarda olan AKP hükümeti bu konudaki tutumunu ve davranışını çok açık ve net bir biçimde sergilemektedir.
Böylesi bir konjektürde Türkiyedeki Üniversitelerden çok büyük başarılar beklemek doğru olmaz.Çünkü bilim özgürce sorgularak ,özgürce
düşünerek sonuca varmayı gerektirir.
üretildiği,düşüncelerin ortaya atıldığı,tartışıldığı ve toplumların
geleceğinin şekillendirildiği mekanlar üniversitelerdir.
Bu akademik kurumlar vatandaşların vergileri ile finanse edildiğinden dolayı,Üniversitelerin asıl sahibi toplumdur.Onları oluşturan temel öğeler ise öğrenciler,akademisyenler ve bilim adamlarıdır.
Bu nedenle bu kurumlar şefaflığı, düşünsel özgürlüğü ve toplumsal bütünlüğü amaç edinerek,Egemen siyasi gücün hegomanyasında değil;bütün çeşitliliğiyle düşüncelerin özgürce ifade edildiği mekanlar olarak işlevlerini sürdürmeleri gerekir.Ancak bu şekilde Üniversitelerden verimli neticeler alınabilir.
Türkiye açısından Üniversitelerde akademik özgürlüğe değinecek olursak;Maalesef gelişmekte olan Türkiye pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da dünyanın bir çok ülkesini geriden izlemektedir.
Bu özgürlüğü sınırlandıran temel unsur:siyasi iktidar gücü elde etmiş hükümetler, Üniversiteleri en alt kademeden en üst kademelere kadar kendi ideolojik düşüncesi paralelinde şekillendirerek,kendisini eleştirmeyen,sorgulamayan bir yapının oluşmasını sağlamaktadır.
Özellikle iktidarda olan AKP hükümeti bu konudaki tutumunu ve davranışını çok açık ve net bir biçimde sergilemektedir.
Böylesi bir konjektürde Türkiyedeki Üniversitelerden çok büyük başarılar beklemek doğru olmaz.Çünkü bilim özgürce sorgularak ,özgürce