Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 12 ve 18 Nisan 2013 tarihlerinde yaptığı Üçlü Danışma Kurulu toplantılarında işçi ve işveren örgütlerine taşeronlaştırmaya ilişkin önerilerini bir sunumla anlattığından geçen hafta söz ettik. 

Sunumun devamını da öğrendim. 

Öğrendiklerim geçen hafta yazdıklarıma rahmet okutacak.


Bakanlık Taşeron Denetiminde İş Müfettişlerinin Yetkisini kaldırıp, kanuna karşı hile suçunu hafifletmek istiyor

Bakanlık sunumunda bir laf kalabalığı ile; muvazaalı (hileli) taşeron işlemlerine ilişkin denetim ve yaptırımları zayıflatmayı hedeflemektedir.

Sunumunda önce kanuna karşı hile yapılarak taşeron çalıştırmaya ilişkin  “muvazaa” (hile) kavramı “kanuna aykırılık” olarak değiştirilip, hileli taşeron çalıştırma suçu hafifletiliyor. 

Bununla da kalınmıyor şu anda etkin olan müfettişlerinin muvazaa ve kanuna aykırılık denetimi yapma olanakları ortadan kaldırılmak için düzenleme yapmaya çalışıyor. 

Sunumunda işverenlerin uzun zamandır istediği düzenlemeyi hayata geçirmeye çalışıyor. 

Sunumunda önerilen düzenleme ile iş müfettişleri devreden çıkarılarak kanuna aykırı alt işveren uygulamaları uzun bir yargı prosedürüne bırakılmaktadır. 

Bakanlık şu anda sağlıklı etkili işleyen tek uygulama olan iş güvencesi denetimini yargının koridorlarına hapsederek çıkmaz sokaklara sürüklemektedir. 


Bakanlık muvazaalı Taşeron Uygulamasında işçinin hakkını gasp etmek istiyor.

Bakanlık sunumunda yer alan en dikkat çekici noktalardan biri muvazaanın tespiti halinde işverene uygulanacak yaptırımın değişmesidir. 

Mevcut uygulamaya göre işverenin hileli taşeron işçi çalıştırdığının tespiti ve bunun kesinleşmesi halinde TAŞERON İŞÇİLER BAŞLANGIÇTAN İTİBAREN ASIL İŞVERENİN İŞÇİSİ SAYILMAKTADIR. 

Böylece işçilerin hak kaybı önlenmekte ve hileli işlemler için nispeten caydırıcı bir sonuç ortaya çıkmaktadır.

Bakanlık kanuna karşı hileyi yapan işvereni caydırmak yerine, adeta onun hilesini ödüllendirmek istemektedir. 

Bakanlık sunumuna göre kanuna aykırılığın tespiti halinde alt işveren işçisinin ücret ve sosyal haklarının asıl işverenin emsal işçisi ile aynı hale getirilmesi ile yetinen bir düzenleme öneriyor. 

Böylece geçmişe dönük hak kayıplarının giderilmesi engelleyerek hile yapanı ödüllendirirken taşeron işçinin hakkını gasp etmesine göz yummakta, hatta yardımcı olmaktadır.


Taşeron işçisine yıllık izin masalı 

Bakanlık sunumunu hazırlayanlar bu sunuma onay verip sunan Bakan bütün emekçileri nasıl görüyor bilmiyoruz ama bu öneri açıkça bir cahilliğin ve  görevi ihmalin itirafı olduğu açıktır. 

Bakanlık bu gerçeğe rağmen “alt işveren işçileri yıllık ücretli izin hakkına kavuşacak” demektedir.  

Sanki taşeron işçilerin yasal olarak izin hakkı yokmuş ama şimdi verilecekmiş gibi bir yalanın arkasına sığınmaktadır. 

Oysa taşeron işçilerin, taşeron şirket değişse de aynı işyerinde çalışmaya devam etmeleri durumunda izin hakları mevcut yasal düzenlemelerle de korunmaktadır. 

Koruyamayan denetlemeyen bu hak gaspını ortadan kaldırmayan görev ihmali yapan da  bu öneriyi  gündeme getiren Bakanlığın kendisidir. 


Taşeron İşçisinin Ücreti Güvence Altına alınıyor masalı

Bakanlık sunumunda yine olan bir düzenleme sanki yeniden veriliyormuş gibi sunulup toplumda bir beklenti yaratılmaktadır.  

İş Yasası’nın 2. maddesinde var olan düzenleme tekrar edilmektedir. 

İş Yasası’na göre asıl işveren taşeron işçilerin hakları konusunda, alt işveren ile birlikte sorumludur. 

Dolayısıyla ücret konusunda da asıl işveren alt işveren ile birlikte sorumludur. 

Sorun yine Bakanlığın görev ihmali yani etkin denetim yapmamasıdır. 

Bakanlık bu masalları tekrarlamak yerine denetimleri düzenli ve etkin yapacak bir altyapıyı kurmalıdır.


Taşeron işçiler için kıdem tazminatı güvencesi masalı 

Taşeron işçilerin de yasal hakkı olan kıdem tazminatı bir lütuf olarak sunulmaktadır. 

Sanki kıdem tazminatı konusunda yasal bir eksiklik varmış gibi yaparak bir taşla bir kaç kuş vurmak istiyor. 

Oysa ülkemizde taşeron işçiler için ayrı bir çalışma hukuku yoktur. 

Sorun taşeron işçilerim kıdem tazminatı hakkı olmaması değil alt işveren ve asıl işverenlerin muvazaalı işlemlerle taşeron işçilerin kıdem tazminatı haklarını gasp etmeleridir. 

Bakanlık da işverenin taşeronluğunu yaparak Kıdem tazminatını hakkının gasp etmenin yasal yollarını düzenleme girişimidir. 

Bireysel kıdem tazminatı hesabı o nedenle gündeme getirilmektedir. 

Hükümetin asıl derdi  kıdem tazminatı fonunu yasalaştırmaktır.


Taşerona hak vereceklerini iddia edenler, hak vermek bir yana kiralık köleliği yasalaştırmak istemektedir.

Bakanlık, 2009 yılında Meclis’te kabul edilen ancak sendikaların yoğun tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Meclis’e iade edilen var olan taşeron uygulamasından belki yüz kat daha köleleştiren bir uygulamayı geçici iş ilişkisi adıyla anılan “kiralık işçilik” uygulamasını yasalaştırmak istemektedir.

Mevcut taşeron sisteminin daha pervasız ve esnek bir uygulaması anlamına gelen “geçici iş ilişkisi” ülkeyi tam bir taşeron cumhuriyetine dönüştürecektir. 

2009 yılında Meclis’te kabul edilen ancak sendikaların yoğun tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Meclis’e iade edilen kiralık işçilik bakanlığın taslağının önemli unsurlarından birini oluşturuyor.

Kiralık işçilik önerisine göre özel istihdam büroları işçileri geçici olarak bir başka işverene kiralayan ve kendileri asıl işveren olan kurumlara dönüşüyor. 

İşçiler iş bulma bürolarının işçisi saylıyor ve onlarla iş sözleşmesi yapıyor. 

İşçinin ücret, kıdem tazminatı, iş güvenliği, sigorta primi gibi haklarından işveren yerine özel istihdam büroları yükümlü olacak.  

Bürolar ise bu işçileri isteyen işverenlere geçici iş sözleşmesiyle kiralıyor. 

Yani tam anlamıyla bir  “ amele pazarı”.

AKP iktidarı ve onun Çalışma Bakanı son iki yıldır oy deposu olarak gördükleri iki milyonu aşkın taşeron işçisini ve ailelerinin umutlarını, hayallerini sömürmeye bir son vermelidir. 

Taşeron işçisi sadece taşeronluğun yasaklanarak güvenceli ve toplu sözleşmeli bir çalışma yaşamı arzulamaktadır.

İktidar işverenleri koruma ve kollama görevini bir tarafa bırakıp taşeron işçilerin  taleplerini  gerçekleştirmelidir.