İzmir’de 1999 da DSP’den seçilen Ahmet Priştina , 2004 de CHP’den seçilen Ahmet Priştina ve 15 Haziran 2004 tarihinde beklenmedik bir şekilde vefat eden Priştinadan sonra , onun yerine benimde SHP Meclis üyesi olarak içinde bulunduğum Büyükşehir meçlis üyeleri tarafından , Aziz Kocaoğlu Büyükşehir belediye başkanı seçildi. Aziz kocaoğlu’nun başkanlık macerası 2004 de başlamış ve 2009 seçimini de kazanmasıyla aralıksız on yıl sürmüştü. Artık, başkanlığı bırakır diye beklenirken 2014 de tekrar 3. dönem için aday oldu ve kazandı. Bitirdiğinde Aziz Kocaoğlu aralıksız İzmir’de 15 yıl belediye başkanlığı yapmış olacak.

 Aziz kocaoğlu bu görevi tamamladığında; 15 yıl ve priştinanın yaptığı 5 yılı da topladığımız da, İzmir 20 yıl aralıksız “ Sol” tarafından yönetilmiş olacak.

Peki, bu durum sol için bir yorgunluk ve yalnızlık sayılır mı?
Çünkü Aziz Kocaoğlu Belediye başkanı seçildiğin de, o zaman en yakınında bulunan kişi il başkanı olan Alaattin Yüksel’di. Bugün 11 yıl sonra, yine birinci adamı Milletvekili yaptığı Alaattin Yükseldir.

Tarihin cilvesi ise; 2009 da Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel’i milletvekili yaptı ama, 2004’ de CHP İl başkanlığı koltuğunda Alaattin Yüksel oturuyor olmasaydı Aziz kocaoğlu ne Barnova’ya, nede Büyükşehir’e belediye başkanı olabilirdi.
Büyük trajedi ise; Alaattin Yüksel İzmir’de iki dönem İl başkanlığı görevini yaptıktan sonra, 2004 de CHP’nin tek adayı olarak Büyükşehir başkanı olmak istiyordu. Projelerini bile hazırlamıştı. DSP’li Priştinaya Büyükşehir meclisinde özellikle muhalefet yaptırıyordu. Ama gelişini engelleyemedi, Ahmet Priştina CHP’ye geçince bu hayalleri suya düştü. Büyükşehir koltuğu Deniz Baykal tarafından Ahmet Priştina’ya verildi. Alaattin Yüksel ; bu saatten sonra Deniz Baykal ve Önder Sav’a savaş açtı. Ankara, bu duruma tepki gösterdi ve Alaattin Yüksel ya kendisi görevi bırakacaktı, yada Ankara onu görevden alacaktı. İşte tam bu sırada Ahmet Priştina vefat etti ve Alaattin Yüksele için yeni bir dönem başladı. O da, en yakın arkadaşı olan Aziz kocaoğlu’nu İzmir Büyükşehir belediye başkanı yaptı.

Ancak, Ankara Alaattin Yükselin infazını ertelemedi ve onu görevden aldı. Bu saatten sonra Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel Ankara’ya bayrak açarak belediyenin de imkanlarını kullanarak kendi iktidarlarını ve ekiplerini güçlendirdiler.
Kemal Kılıçdarğlu Genel Başkan olunca ve özellikle Önder sav’ın bu partiden berteraf edilmesiyle, bu ekip İzmir’de partiye tamamen ele geçirdi. O gün bugün de, Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel İzmir’in tek hakimi dir.
Bu ekip ilk olarak gücünü 2009 da yapılan Genel seçimlerde Aziz Kocaoğlu ekibinden Alaatin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven ve Oğuz Oyan’ı Milletvekili yaparak gösterdi. Sonrasında ise Ali Engin’i İl başkanı olurken, İl yönetimini de kendi ekipleriyle doldurdular.

Bu İl başkanlığı zaferi; 2014 Yerel Seçimlerinde Baykalcı olarak bilinen, sonrasında ise Baykalcı ve Mangalcılar olarak bilinen Karşıyaka, Bornova, Karabağlar,Konak Buca gibi izmir’in en büyük ilçelerini kapsayan “rest” operasyonuyla mevcut Belediye başkanları berteraf edilmiş, sonrasında ise kendilerine çok yakın isimleri bu ilçelerde belediye başkanı yapmışlardır.
Bu ekibin gazabından; Abdül Batur, Kemal Kılıçdaroğlu Genel başkan olduğunda, Hasan Karabağ ise İl başkanlığı seçimin de yaptıkları o müthiş “manevrayla” ancak kellelerini kurtarmışlardı.
Bugün İse;
Bu resti 2015 de yapılacak olan Genel seçimlerde Milletvekilliği için yapmaları mümkün değil. Üstelik büyük zaferle kazandıkları İl başkanı ve yönetiminden de bugün artık eser yok. Çünkü, başta il başkanı olmak üzere yönetime seçilenlerin nerdeyse tamamı istifa ettiğinden bugün için atama bir il başkanı gündemde. Bu konuda Aziz Kocaoğlu ve ekibi iktidarlarının devamı için her manevrayı deniyor. Ancak derlerya “hayvan terli, artık yemiyor” diye İzmir’de ki durum tam bu. Ankara’dan gelen örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Tekin Bingöl ve Parti Meclisi Üyesi olarak İzmir’den sorumlu Tuncay Özkan bu durumun çok iyi farkında. İzmir’in bu ekip tarafından nasıl parsellendiğini ve ekipten başkasının İzmir’de nefes aldırmadığını çok iyi biliyorlar.

Durum bu kadar net ortadayken: Tekin Bingöl ve Tuncay Özkan İzmir’in üzerinde ki bu “vesayete” bir an önce son vermelidir. Bunun için de, İzmir’de Azziz Kocaoğlu ve ekibini de kucaklayacak olan bir ismi İl başkanı yapmak boyunlarının borcudur. Bu kadarını partililere borçlu olduklarını düşünüyorum.

EKİP HAKKINDA KISA BİR BİLGİ:
Not:1: Bu ekibin ana çekirdeği 1 kişidir.
Not:2: 1 kişilik ana çekirdeğin etrafında 1 kişi daha var.
Not:3: Çekirdeğin Üçüncü basamağında 3 kişi var.
Not:4: Çekirdeğin dördüncü basamağında ise devşirme 5 kişi var.
Not:5: Ekibin ilk iki kişisi çok çok zengin. Diğerleri ise “bal tutan parmağını yalar” durumu.
Not:6: Evet. Ekibin hepsi 10 kişi. Bu ekibte sadece ve sadece 1. Kişisinden vazgeçilirse ; bütün ekip çöker. Çünkü bütün herşey 1. adamın üstüne kurulu. Öyle İzmir’in her tarafına ele geçirmişler gibi düşünmeyin. Ama merkez %100 ellerinde olduğu için diğer taraflar bağımsız hareket edemiyor. Buda onlara çok güçlüymüşler imajı veriyor. Aslında korkulacak bir şey yok. Parti 1. adamdan vazgeçerse bu ekip aynı anda biter ve Partide gerçek organlarının yönetimine geçer. Bu yapılmadan İzmir’de ekip dışında kalan “kimsenin” yaşama şansı yok.