AKP olarak , 2002 yılında İktidara geldiklerin de, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanı olduğu döneminden gelen yolsuzluk dosyaları, yine o tarihte kardeşim dediği ve Başbakan olan Abdullah Gül’ün ise RP döneminden partisinin kaybolan paraları ile ilgili mecliste fezlekeleri vardı.

CHP  o günde, bugün de dokunulmazlıklar  kalksın diye  MECLİSE  sürekli  teklif verdi.

AKP ise,  kabul etmedi. 

Her seferinde ; bu yargıya güvenmiyorum… dedi.

Bugün ne değişti?

“Bayram değil, seyran değil…..”,  aynı AKP  bugün dokunulmazlıklar kalksın diye  MHP ile birlikte mecliste şov yapıyor !
Yandaş medya ve televizyonlar da buna çanak tutuyor. 

Çünkü:AKP’NİN…..

HDP ile ilgili:
Dokunulmazlık üzerinden HDP’li birçok milletvekilinin, milletvekilliğini düşürmek. 
Eş başkanları, Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da milletvekilliğini düşürerek, HDP’nin tepesini boşaltmak.
Boşalan bu milletvekillikleri için HPD’nin güçlü olduğu illerde ara seçime gitmek.

 CHP ile ilgili hesabı:
 
CHP’de 51 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor. Orada da:

O milletvekillerinin bulunduğu seçim bölgelerinde ara seçime gitmek ve oradan yine milletvekili çıkarmaya çalışmak.(İstanbul, İzmir,Ankara, Eskişehir vb. birçok ilde ön seçim olur)
İkinci konu daha iştah açıcı. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 39 fezleke var. Bir biçimde onu mahkum ettirmek, CHP liderliğini boşaltmak ve CHP’yi kaosa itmek.
Kaldı ki, CHP’de dokunulmazlığı kaldırılmak istenen milletvekilleri arasında AKP’yi her yönden çok rahatsız eden, AKP’nin manevra alanını daraltan etkin isimler var. Onlardan kurtulmak.
Ulusalcıları Kılıçdaroğluna karşı iyice kışkırtmak. Kılıçdaroğlu dokunulmazlığa karşı çıksaydı , ulusalcılar dokunulmazlığın kaldırılmasını savunacaklardı. Kılıçdaroğlu dokunulmazlığın kaldırılmasına evet dediği için, şimdi de, ulusalcılar dokunulmazlığın kaldırılmasına hayır diyorlar. AKP’nin de istediği buydu.
CHP’ye  Doğu ve Güneydoğu da  son dönemlerde azıcıkta olsa  meydana gelen sempatiyi kökünden bitirmek.
 
Ve Kürsüyü etkisiz kılmak

Bazı Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalktığın da diğer milletvekilleri muhalefet yaparken, dokunulmazlıkları  kalkmasın diye ,rahat rahat konuşamayacak, iddalarda bulunamayacaklardır.  Yani,  susacaklardır. Buda muhalefet etmenin “bittiğinin” resmi olacaktır.

 
AKP'nin AKP hesabı
 
Dokunulmazlığı kaldırılmak istenen AKP’lilerin bir bölümünün dosyaları 2002’den önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi dönemine ait. Onların yargıda aklanması işten değil.

Göstermelik olarak yargılanacak AKP’liler, “alnının akıyla beraat ederse” kimse şaşmamalı.

Yani, yargıya gidecek olan AKP milletvekilleri hiç bir sürprizle karşılaşmadan şimdiki konumlarına dönebilir.

AKP’nin referandum hesabı:

Bu konu en stratejik olanıdır. 367 rakamı  bulunmadığı taktirde referandum kaçınılmaz olacaktır. Referanduma gidilirse, bu yasanın geçmesine  karşı çıkanların argümanları   çok sıkıntıya girer. AKP ve MHP alanlara çıktığın da,  Teröristlerden hesap soracağız, mahkemelerde hesap vermeli diye bağırdığında, eminim ki günde 7-8 kişinin şehit olduğu ülkemizde vatandaş da,  dokunulmazlığın kalkmasına destek verecektir.  
Bu şartlarda muhalefetin alanlarda söyleyeceği fazla bir şey yok. Çünkü  Kılıçdaroğlu da dokunulmazlıkların kaldırılmasına  destek verdiği göre, HDP dışında alanlarda dokunulmazlıklar “kalkmasın” diyecek  kimse yok.    CHP’li seçmenin ise , özellikle batı bölgesinde yaşayanları, dokunulmazlık kalksın, HDP’liler yargılansın demeleri çok muhtemeldir.

Üstelik, referandum da, kalksın diyenlerin  oranı  %60’ ı geçerse bu başarıda AKP  ve Erdoğan’a yazılacaktır. 

 
Tam bir kuşatma
 
Son tahlilde, AKP’nin dokunulmazlık oyunu Meclis üzerinden Türkiye’yi kuşatma harekatıdır.
Ara seçim sonucu, elde edeceği milletvekili çoğunluğuyla,  istediği anayasayı Meclis’ten geçirmek ve başkanlık yolunu açmak.
Dolayısıyla, dokunulmazlık sorunu aynı zamanda CHP’nin iç sorununa dönüşebilir.

NOT: Duruş Gazetesi olarak her ay düzenlemeyi hedef yaptığımız “DURUŞ GAZETESİ SÖYLEYİŞİSİ”  nin   1.cisini  Karşıyaka da  Ankara/Çankaya Eski Belediye Başkanı BÜLENT TANIK  ile başladık. Her ay başka bir ilçede bunu planlıyoruz. Bu söyleyişimize katılan ve entelektüel birikimini bizle paylaşan Bülent Tanık’a da  Gazete olarak teşekkür ediyoruz.