Uzun süreden beri AKP tüm alanlarda sorunlarını algı yönetimi ile çözüyor. Bu konuda başarısız olduklarını söylemek olanaklı değil.
Ülkede yaşanan çağın yolsuzluğuna yönelik operasyonların algısını değiştirmek için Darbe söylemini ortaya atıp hırsızlığı kapatma girişimi içine girmesi, Savcıları ve Hakimler i görevden alıp kendi savcı ve hakimlerini atayarak Tarafsız yargı yapıyoruz yaygarası, Yoksulun alın terinden alınan vergilerle yaptığı sarayları itibar abidesi göstermesi algı yönetimidir.
AKP nin İktidara geldiği günden bu yana yarattığı başka bir algı da seçim sonuçları konusunda dır. AKP özellikle son yıllarda yüzde elli bandında oyu olduğu,Türkiye Halkının iki kişisinden birinin oyunu aldığı algısını yaratarak kendisine oy vermeyecek seçmeni umutsuzluğa sevk ederek sandığa gelmelerini engellemekte ve iktidarını sürdürmektedir. Oysa durum bu değildir. 2007 Seçimlerinin seçmen sayısı 43 Milyondur, oysa AKP nin aldığı 0y 16 Milyondur. Bunun seçmen sayısına oranı %31 dir. Yedi milyon seçmen oy kullanmaya gelmediği için bu oran %48 gibi yansıtılmaktadır.
2009 Yerel Seçimlerinin seçmen sayısı 48 Milyondur. Oy kullanan seçmen sayısı 40 milyon AKP nin aldığı oy 15 Milyondur. Bunun da seçmen sayısına oranı %31 dir. Sekiz milyon seçmen oy kullanmaya gelmediği için bu oran %39 gibi yansımaktadır.
2011 Genel Seçimlerinde seçmen sayısı 50 Milyondur. AKP nin aldığı oy 21 Milyondur. Bunun seçmen sayısına oranı %42 dir. Yedi Milyon seçmenin oy kullanmaması nedeniyle bu oran %50 gibi yansımaktadır.
2014 Yerel seçimlerinde Seçmen sayısı 52 milyondur AKP nin aldığı oy 20 Milyon beşyüzbin dir. Bunun seçmen sayısına oranı %39 dur. On milyon seçmenin oy kullanmaması nedeniyle bu oran %45 olarak yansımaktadır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçmen sayısı 55 Milyon, kullanılan oy 40 milyondur. R.T.E.aldığı oy 21 milyondur. Bunun seçmen sayısına oranı %40 tır. 15 Milyon Seçmen oy kullanmadığı için %51 olarak yansımaktadır.
En son seçim Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Seçmen sayısı beş milyon artmasına rağmen R.T.E nin aldığı oy 2011 seçimlerinde aldığı oyun aynısıdır. Bu oyun içinde saadet partisinin oyu vardır. MHP den giden oy vardır. Ayrıca seçmen sayısı beş milyon artmıştır. Katılım nedeniyle yüzdeler yüksek gözükse de Sayılara baktığınızda çözülme başlamıştır.
CHP nin bu seçim kampanyasında birinci hedefi bu algıyı değiştirmek olmalıdır. AKP nin %50 oy olmadığını, iki kişiden birinin de oyunu almadığını, bunun sadece bir algı operasyonu olduğunu anlatarak sandığa gitmeyen seçmeni motive etmelidir.
Görülmektedir ki 7 Milyon ile 15 Milyon arasında değişen sandığa gitmeyen seçmen vardır. Bu seçmen in ezici çoğunluğu duyarsız ve AKP li olmayan seçmen olma olasılığı yüksektir. Sandığa gitmemekte direnen bu seçmen üzerinde yapılacak programlı bir çalışma ile CHP iktidara taşınabilir
AK SARAYDA GÖRMEMEZLİKTEN GELİNEN ALEVİ DEVLETİ
Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığına seçildikten sonra Devletin gelenekleri, tahammülleri, formatı değişmiştir. En son Türkiye yi Dünyada zor duruma düşüren bir yaptım oldu mantığı ortaya çıkmıştır. 16 Türk Devleti askerlerini temsili olarak sarayın merdivenlerine dizen Recep Tayyip Erdoğan ayrıca bir ayrımcılığa da imza atmıştır. Tarihte kurulmuş Türk Devleti sayısı 17 olduğu halde Şah İsmail’in başında olduğu Safevi Devleti alevi olduğu için yok sayılmaktadır. Tarihte 16 Devlet kurduk diye öğünenlerin bence 16 Devlet Batırdık diye üzülmesi gerekir.

CHP YENİ İL BAŞKANI
CHP İl Başkanı Ali Engin Millet vekili aday adayı olmak üzere istifası ile başlayan İl Başkanı krizi Bedri Serter in atanması ile aşıldı. Aşıldı aşılmasına ama izlenen yöntem nedeniyle yeni bir kriz yaratıldı. Genel Merkezin atadığı İl Başkanı İl Yönetim kurulunda oylanarak reddedilmiştir. CHP Genel Merkezinin telefon ve faks trafiği sonucu kerhen onaylanmıştır. Bu durum Ana muhalefet partisini seçime giderken zora sokan bir durum olarak ortaya çıkmıştır. Yeni İl Başkanı kendisine güvenmeyen bir kısım yöneticilerle çalışmak zorunda kalacaktır. Bunun seçim çalışmaları başlamadan düzeltilmesi zorunluluğu vardır. İl Başkanı ile koordineli çalışacak yeni bir il yapılanması yaratılmalıdır. Aksi taktir de seçimlerden sonra şayet bir başarısızlık olursa bunun sorumluluğunu kimse üzerine almayacaktır. 2015 Seçimleri bu hataları izole edecek seçimler değildir.
HDP SEÇİME PARTİ OLARAK MI GİRECEK?
Daha evvel Hem Selahattin Demirtaş, hem de diğer milletvekilleri ara sıra dillendirse de kimse HDP nin parti olarak seçimlere gireceğine ihtimal vermiyor du ama Selahattin Demirtaş katıldığı bir Televizyon programında 76 milyonun gözünün içine baka baka net bir biçimde parti olarak seçime gireceklerini ifade etti. Artık buradan geri dönüş kalmadı. Peki HDP yüzde on barajını aşması son derece zor olmasına rağmen bu riske neden giriyor. HDP nin AKP ile anlaştığı, gönüllü olarak barajın altında kalacağı, AKP nin parlamentoya daha güçlü gelerek Anayasayı değiştirme şansı bulacağını söyleyenler olsa da ben buna asla ihtimal vermiyorum. Böyle bir durum pratik olarak olanaklı da değildir. Çünkü ne HDP nin kürt kesimi çözüm adına böyle bir risk içine girse de HDP içinde ki Türk Sosyalistleri bu durumu kabullenmez. Kaldı ki böyle olsa bile sözü edilen yaklaşık kırk milletvekilinin hepsini AKP alsa bile artık Anayasayı değiştirecek gücü yakalama şansı da yok. Kaldı ki HDP nin baraj altında kalması halinde HDP nin çıkarabileceği milletvekillerinin tamamı AKP ye gitmeyecek. Adana da, Mersin de, İstanbul da hatta bazı doğu illerinde CHP ve MHP ye de gidebilecektir.
Ama bence durum başka. HDP nin parti olarak seçime gireceğini net biçimde ortaya koymasının nedeni, henüz açıklanmayan ve Mart ayında netleşeceği söylenen çözüm protokolünün barajı %7 ye düşürme planı dır. Bu kesin görüldüğü için bu kadar ısrarlı olduklarını düşünüyorum.