İki yıl önce Ortadoğu da Arap Baharında domino taşları devrilirken 25 Ocak 2011 de Mısır’da Tahrir Meydanına toplanan insanlar daha ileri, daha çağdaş bir demokrasi diyerek ayaklandılar. Mısır Ordusu Müslüman Kardeşlerin iktidarı almasına destek verdi. Siyasi İslamcılara göre darbe değil devrim oldu. Şimdi siyasal İslamcı Muhammed Mursi devrilince adı darbe oldu. Sular durulsun, yakın bir gelecekte Mısır Halkı yine Tahrir Meydanına dolacak, Ne İrtica Nede Darbe diye ayaklanacak.  

Dış işleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, “Mısır’daki Askeri Darbe kabul edilemez. 25 Ocak devriminin kazanımlarının korunması için elimizden geleni yapacağız.” Dedi.

Ortadoğu’da inandırıcılığınız kaldıysa neden olmasın.

 

Mısır’da Hüsnü Mübarek devrildiği zaman, Yüksek Askeri Konsey denilen bir cunta yönetimi devralmıştı. Mursi’yi iktidara taşımak isteyen askeri diktaya tepki olarak Mısır’daki sol ve laik partiler, sivil toplum örgütlerinin boykot ettiği seçimlere Mısır halkının yarısı iştirak etmemişti.

İki yıl aradan sonra Mısır’ın tekrar başa dönmesi, çağdaş demokrasiyle bağdaşmayan din eksenli Siyasal İslam’ın çöküşe geçmesidir.

 

Cumhuriyet kazanımlarıyla iktidara gelen “Demokrasi amaç değil araçtır” diyen AKP İktidarı Ayrıştırma Kutuplaştırma Partisi Taksim Gezi Parkı direnişlerinden ders çıkarıp genel siyasetini gözden geçirmelidir.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi birlikteliği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı yıkmaya yetmedi. Suriye’de Müslüman Kardeşler Beşar Esad İktidarını yıkmak için savaşırken, Mısır’daki liderleri Muhammed Mursi ondan önce yıkıldı.

 

Mısır’da dinci Muhammed Mursi seçildikten sonra, iki yılda neleri kaçırdı?

Ordunun üst düzey komutanlarını bir kampa toplayıp yargılamaya devam etseydi, Kendi polis devletini kursaydı,

Yandaş medyasıyla kendi zenginini yaratsaydı,

İnananlar-inanmayanlar diye iki kutup var etmeye çalışsaydı,

Kendi hukukunu üstün kılmak için özel mahkemeler kursaydı,

Düşüncesi doğrultusunda yeni bir Anayasa yazdırsaydı,

Muhalefeti küçümseyip yazarı, çizeri korkutup hapishanelere doldursaydı,

Ülkesinde insanlar iki gün sokağa çıktı diye beş bakan istifa eder mi?

İşleri ne? Varsın meydanları ülke genelinde doldursunlar!!!

Çapulculara Meydan bırakılır mı?

Önce güzelce ıslatacaksın, biber gazı püskürteceksin, sonra vur sopayı!!!

Bizden biraz ders alsaydı, iktidarda kalacaktı. Sonu böyle olmayacaktı.

 

Mısır halkı haklı mücadelesinde direnmeye devam edecektir.

Ne İrtica Nede Darbe diyecektir…

 

Şükrü Boyraz