Sivas Madımak'ta yakanı, yaktıranı unutmak , kanmaktır.
Ateşte Semah dönerek tekrar tekrar yanmaktır.

Teokratik Osmanlı Devletinin yerine kurulan Laik Demokratik Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas ilimiz çağdaş, demokrat, ilerici kimliğiyle bilinirdi.
12 Eylül sonrası Sivas’ ın toplumsal dokusu tamamen değişti. Sivas büyük göç veren şehirlerin başındadır. Sivas’tan göçenlerin çoğunluğu çağdaş, ilerici ve Alevilerdir.

1989 yerel seçimlerinde Refah Partisi’ nin Belediye Başkanlığını kazanmasıyla gerici güçler bütünsel olarak Sivas ta kurumsallaşmıştır. Belediye olanakları sınırsız bir biçimde şeriatçı çevrelerin hizmetine sunulmuştur. Sivas ta gerici güç kontrol edilemez hale gelmiştir. Tarihler boyu Sivas ta iki çizgi varlığını devam ettirmiştir.
Pir Sultan Abdal’ın baş eğmez direnci ve Hızır Paşanın hain, ihanetçi çizgisi, bu farklı iki anlayış birkez daha ortaya çıktı.
2 Temmuz 1993 Tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal şenliklerinde Madımak'ta yazar, şair ve müzisyenin aralarında bulunduğu 35 can yobazlarca yakılarak dumandan boğularak katledildi.

Aziz Nesin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in özel davetlisi olarak çağrılıyor. Üç gün sürecek olan ve Pir Sultan Abdal heykelinin dikileceği etkinlik öncesi yakın illerden Sivas’ a yığılma yapılıyor. Sivas’ ın gerici yerel medyası asılsız haberler yapıyor. “Müslüman Kamuoyuna” diye bildiriler dağıtılıyor. Etkinliğin ikinci gününde Hükümet Konağı meydanında organize edilen ve galeyana getirilen kitle, Sivas Hükumet Konağı önündeki Atatürk büstünü tahrip ediyor,Sivas Etnografya Müzesi önündeki Atatürk büstü de tahrip ediliyor “Cumhuriyet Sivas ta Kuruldu Sivas ta Yıkılacak” “Sivas Laiklere Mezar Olacak”sloganlarıyla devletin gölgesinde ve gözlerinin önünde kökten dinci radikal islam Laik Cumhuriyete baş kaldırıyor.

2 Temmuz 1993 ten bu yana 21 yıldır Madımak Alevleri yüreklerimizi yakmaya devam ediyor.

28 Kasım 1997 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi Madımak katliamını Cumhuriyete Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğu kararını verdi. Firarda olan 8 sanık yakalanamadı, 21 Haziran 2011 tarihinde Madımak katliam suçlusu firarilerin savunma avukatları zaman aşımı gerekçesiyle davanın düşmesini talep ettiler.
2012 de Sivas Madımak davası zaman aşımına uğratıldı.

23 Aralık 2010 tarihinde Madımak Oteli mahkeme kararıyla kamulaştırıldı. Sivas İl Özel İdaresince Bilim ve Kültür Merkezi tabelası asıldı.
Çocuk kütüphanesi, bilim ve kültür merkezi olarak hizmet verecek. İnsanların yakıldığı salonda, gelecek kuşaklar kültürlerini geliştirip, Sivas’ın geçmişiyle yüzleşecekler.
21 yıl önce Madımak katliamında yeterince tepki gösterilmeyen Türkiye de buğün aşırı dinci korkusu ve endişesi yaşanmaktadır.

Bir ülke mezarlıkları doğal olmayan ölümlerle dolu ise, O ülkede Demokrasi ve Özgürlük yoktur.”






ALEVLERLE SEMAH

Şiirler özgürlüğün, umudun türküleri.
Sevgiyle yükselen, beyniyle düşünen
Bir insan; şairi ozanı aydını yakmaz.
Şafağı şaşmış göklerin utancı
Yüreklerinde orta çağın hıncı.
Suçlu olan onlar, güçlü olan onlar.
İnsanları ateş çemberinde yakan onlar.

Size izin verildi Tanrının askerleri
Ardına düşün köz edin!
Bomba koyun yok edin!
Olmadı yakın, yıkın kül edin!
Zebur,Tevrat, İncil, Kuran
Hepsi birer okul.
Sen mi yazdın bu kitapları?
İnan dediler inandın,
Okumadan bitirdin okulu
Kendini bilgin mi sandın?
Pir Sultan’ı asan,
Sanatçıları yakan
Muaviye soyu, yezid dölleri
Aydınlık çağının iblisleri
Ey yobaz; Riyakar cambaz
Milat öncesini sahiplenirsin
Ulu yaradana şükredersin
İtaat etmessin af dilersin
Sen eli kanlı bir katilsin
Şunu bil ki ey yobaz şiirler türküler yanmaz.

Ey ölüme alkış tutanlar!
Ey yargısız infazların!
Ey canilerin şakşakçıları!
Alevlerin ışıltısında parlayan
Göz bebekleriniz de kin ve kan
Semah dönen gençler, sizi aç mı bıraktı?
Kardeşliğin sevginin elçisi,
Peygamberi mi kıskandırdı?
Ey vicdansız , Ey imansız ,
Dünya da insan yakarsın,
Sen ahrette yanmaz mısın?

Ey ulu yüce yaradan,
Yoksulları kıvrandıran,
Ölümleri hazırlayan,
İnsanı insana yaktıran,
Nedir bu yokluk, bu yoksulluk
Sömürü neden? Zulüm neden?
Bütün kainatı seven,
Çaresizlikten inleyen,
Senin kulların değil mi?


DİN'İN ASLI DOĞRULUKTUR,
İNSAN FASLI YOLCULUKTUR,
BİZ PİR SULTAN DOSTUYUZ,
ATEŞLE SEMAH DÖNERİZ.

Yeter artık susma!!!
Hançer kemiğe dayanmasın
Analar ağlamasın
Kır esaret zincirini
Al eline yüreğini,
Sırtını ver dağlara,
Açıl denizlere,
Zulüm eden zalimlere
Dar et okyanusları,


Yorgun Demokrat
02 Temmuz 2014