Türkiye'de 1980 yılında gerçekleşen askeri darbeye ve sonrasında halka uygulanmaya çalışılan depolitizasyon ve sindirme politikalarına tepki amacıyla, 1985 yılında üniversite öğrencileri tarafından İstanbul'da kuruldu. Kuruluşunda, Ruhi Su, Mahzuni Şerif, Inti Illimani, Victor Jara, Quilapayun ve Theodorakis'ten etkilenen grup, doğduğu coğrafya olan Anadolu topraklarının ve onun üzerinde yaşayan halkların sesini, devrimci-sosyalist bir müzik anlayışıyla duyurmaya başladı. Yorum, kısa süre içerisinde muhalif duyarlılığın, haklar ve özgürlükler mücadelesinin vazgeçilmez bir ismi oldu. Böyle başlar Grup Yorum biyografisi.. Peki Yorum türküleri ile büyüyen bizler nasıl anlatır ve anlarız Grup Yorum'u? 14 Şubat'ta başlatılan açlık grevi 10 günü aşkın süredir devam etmekte.. Talep anlaşılması zor istekler değil.. Özgürlüğün yurt içi/yurt dışı kısıtlamalarının ötesinde bireysel olarak yıllardır uğranılan zulme karşı çıkmaktır.. Yasaklanan konserler, toplatılan albümler, ev hapisleri.. ÖZGÜRLÜK DİYORLAR, TÜM IRKLARA, TÜM İNSANLARA.. Ve bu şiar nedense bu ülkede hep farklı kategorize edilmiş ve inadına asimile edilerek insanlar sınırlandırılmıştır.. Yeter demenin sizce de zamanı değil mi? Ne ara karar verdik köleleşmeye? Ne ara bir başkasının bizim adımıza kararlar vermesine boyun eğdik? Ve ne ara boyun eğmeyenleri görmezden gelmeye başladık? Böyle devam ederek kendi sonumuzu, kendi elimizle hazırladığımızın bir an önce farkına varmamız gerekmektedir. Sonumuz diyorum, evet! Özgürlüğünü yitirmiş bir bireyin, ilerleme şansı kalmamış ve sonu gelmiştir! Yani diyorum ki; Mevcut sistem neyi öngörürse öngörsün, yönetim şekli nasıl olursa olsun eğer siz bireysel özgürlüğünüzü kazanamamış, farkına varamamışsanız tarihsel süreç boyunca devam eden haksızlıklar bitmeyecek.. Bir an önce farkına varmanız dileğiyle...