İlimizde yerel siyaset ilginç tartışmalara sahne olmaktadır. İlginç buluyorum çünkü; ortaokul sosyal bilgiler ders müfredatında yer alan bir konuda soru sormak, sormakla da kalmayıp kesin yargıda bulunarak suç üretmenin cehaletle ve cahil cesaretiyle açıklanamayacağı kanaatindeyim.      

 İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Pasaport iskelesinde tadilat ve bakım çalışmaları başlatıyor.. Geçici olarak kullanılmak üzere Urla'dan İzdeniz'in kullanmakta olduğu yüzer iskele Konak Pasaport'a getiriliyor. Ve ilginç bulduğum tartışma da burada başlıyor. Yüzer iskelenin üzerinde Agamemnon- İzmir yazmaktadır. Bu isim AKP ve MHP'nin ortak tepkisine neden oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer Türk ve Türkiye düşmanı olmakla suçlandı.     

Son zamanlarda içi boş benzer suçlamaları ulusal düzeyde de sıkça görür olduk. Ve yerelde yaratılan bu haksız tartışmanın da genel siyasetten bağımsız olduğunu düşünmüyorum.  
Agamemnon'un kim olduğunu, tarihsel kişiliğini, antik Yunan ile bugünki komşumuz Yunanistan Devleti'nin bir ve aynı görülemeyeceğini anlatmaya kalkışma en başta İzmir'e ve İzmir'lilere, onların tarih bilincine haksızlık olur.   
Zaten saygı-değer Başkan Tunç Soyer güzel İzmir'imize yakışır tam bir beyfendi tavrıyla, konuyu küçümsemeden ve karşısındakilere hakaret etmeden ayrıntılarıyla cevap verdi tartışmaya son noktayı koydu.    

Benim asıl merak ettiğim bu ilginç ve bana göre absürt olan iddia ortaya atanlardan birinin İzmir Milletvekili ve Cv'sinde Prof. yazmasıdır.    
Bu kişinin Profesörlüğü tarih alanında olmayabilir, olması da gerekmez. Kendi uzmanlık alanı olsun veya olmasın kamuoyunu yanlış yönlendiren bir iddiayı, hele de kışkırtıcı bir tarzda ortaya atmadan, suçlayıcı açıklamalarda bulunmadan konuyu araştırması gerekirdi. Profesör de olsa her insanın her konuda bilgi sahibi olması beklenmez ancak iddia sahibi önce iddiasının doğruluğunu araştırmalıdır. Özelliklede sorumlu mevkide bulunanlar duydukları yada kendilerine iletilen her türlü iddianın üzerine sormadan soruşturmadan balıklama atlayamaz.   

Kulaklarınız tıkalı olmayabilir yada gözlerinizin illa kapalı olması gerekmiyor. Bilime, bilimsel düşünceye ve bunları öğrenmeye açık değilseniz vay halinize. Mizah konusu olursunuz.     
Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp demiş atalarımız.. Demişler demesine ama öğrenmekte her zaman sanıldığı kadar kolay olmuyor. Bilim çağında da olsak her türlü bilgiye ulaşmak bilgisayarımızın tek bir tuşuna dokunmak kadar bize yakında olsa öğrenmek meşakkatli ve sancılı bir süreç halini alabiliyor.   

Öğrenmeyi zorlaştıran iki temel nedenin olduğunu düşünüyorum. Birincisi bilgi olarak karşısına çıkanlar bilincindeki dogmalarla çatışırsa.. Kendisi rakiplerinizi ne bulsanız suçlayın, bulamazsanız birşeyler uydurup yine suçlayın talimatı aldıysanız ve özgür iradenizle düşünmüyorsanız öğrenmemize imkan yoktur.     

Bütün öngörüleri boşa çıkmış bir iktidar ülkemizi yönetiyor. Ajandası boşalmış ve demokrasi kültüründen yoksun bir iktidarın yapacağı tek şey dikkatleri başka yönlere çekmek, kendinden olmayan siyasi partileri, basını susturmak, sindirmektir.   

İzmir'de güzel şeyler yapılıyor. İzmir, Ankara, İstanbul ve diğer büyükşehirlerle birlikte bu ülkeyi muhalefetin daha iyi yönetebileceğinin güçlü sinyallerini veriyor. 
İktidar partisinin ve onun küçük ortağının asıl korkusu bundandır..