Özel İzmir'de Efes Selçuk Belediyesi'nde olan Meryem Ana Evi Otoparkı'nın Tarım ve Orman Bakanlığı'na devredilmesinin ardından direnişe başlayan Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'e destek ziyaretinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
47 YIL SONRA BİRİNCİ PARTİ OLDUK
Bu yapılan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Cumhuriyet Halk Partisi'nin 31 Mart'ta kazandığı başarıyı hazmedememesidir. Ve bugün yaşanan o sürecin bir parçasıdır. Bundan önce her girdikleri seçimden birinci parti olarak çıkmakla övünenler, seçim birincilerinin kendilerine her imkanı verdiğini geçmişlerini temize çektiğini, gelecekle de ilgili tam bir meşruiyet alanı yarattığını düşünüyorlardı. Ona göre davranıyorlardı. Onlara göre seçim akşamları birer unvan maçıydı. Kim kazanırsa altın kemeri o alır, sözünün üstüne söz söylenmezdi. 31 Mart akşamı biz çok iyi hazırlandığımız, çok çalıştığımız, adaylarımıza çok güvendiğimiz, bir sürecin sonunda seçimleri kazandık. 47 yıl sonra birinci parti olduk. Biz kaybetmeyi biliyorduk. Kazanmanın da ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunu bilerek ilk geceden itibaren asla bu büyük seçim başarısını nihai bir zafer olarak görmedik. Biz bu seçimi 'her şeyi yapabileceğimiz imkanlar yaratan bir sonuç' gibi algılamak yerine milletin mesajını doğru okuyan ayrıca milletin iyi adaylara, iyi insanlara, çalışkan, dürüst, temiz belediyeciliğe destek verdiğini gördük. Ve ona göre çalışmaya başladık. Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Biz Sayın Erdoğan'la birlikte aynı şeyleri yaptık. Ikimiz de belediyelerin 2024 performanslarını ölçtürdük. Benim gördüklerim yüzümü güldürdü. Tayyip Bey'i de germiş, sinirlendirmiş. CHP'li belediyelerin neredeyse tamamı yaptıkları hizmetle milletin gönlüne girmişler. Ve seçildiği yerden çok ilerideler. Bunun alt kırılımları var. Onlar da biz de soruyoruz. Bu memnuniyet varsa neden? Memnuniyetsizlik varsa o da neden? Kim memnun? Kim değil?
BU PAZAR SEÇİM OLSA CHP YİNE BİRİNCİ OLACAK
Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerinin yaptığı işlerden en çok çocuğa dokunan partidir. İşte kreş tartışması buradan çıkıyor. Kadına dokunan ve yoksulluğa dokunan, kent lokantaları gibi aş evleri gibi ya da verilen sosyal yardım kart gibi... Sağ elin verdiğini sol el görmeden yapılan doğru işler. Bu ekonomik krizde vatandaşın gönlüne dokunmuş Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vereni de vermeyeni de memnun etmiş. Verilen doğal gaz destekleri, aylık protein desteği olarak günlük dağıtılan sütler, aylık dağıtılan etler. Tarlada kalmış narenciyeler. Her birisi bu ekonomik krizle insanların yüzünü güldürmüş. Bu Pazar seçim olsa 'kimi seçersiniz?' sorusuna Cumhuriyet Halk Partisi yanıtı yine birinci olur. 'CHP ne yapıyorsa, daha iyisini yapmalıyız' diyeceklerine engelliyorlar. Örneğin Tayyip Bey, 'ya bu CHP 650 tane kreş açmış' dedi. Ekonomik krizde,kreş 20 bin lira, kadın çalışsa bile kreşe gönderemiyor o yüzden evde kalıyor. Ama CHP'li belediyelerde kimi yerde 500 lira, kimi yerde bin 200 lira. Kimi şehirde 2 bin liralık kreşleriyle kadın çocuğu kreşe vermiş, çocuğun aldığı eğitimden, yediği iyi yemekten de memnun. Kendisi de bir maaş kazansa, kocasının maaşı kiraya gidiyorsa kadının maaşı geçim oluyor.
EĞER AK PARTİ KAZANSAYDI PROTOKOL UZATILACAKTI
Bütün Türkiye'de her mahalleye kreş açalım deseler bizle rekabet ederler. Bunu yapmak yerine 'kreşleri kapatalım' diyorlar. 'CHP bu işi hangi kaynakla yapıyorsa kurutalım' diyorlar. Geçmişte AKP, MHP'nin ödemediği vergiler, SGK'lar dahil. 'Bırakın faiz silmeyi, yapılandırmayı, taksitlendirmeyi, CHP'li belediyelerin gırtlağına çekelim haciz yapalım' dediler. İller Bankası parasına birinci parti olamazsın CHP'li belediyelerin bu memnuniyeti ortadan kalksın. Bunun için saldırıyorlar ve bu sırada bakarken bir şey gördüler. Bin dokuz yüz Bitlis'ten beri bu arkamdaki Meryem Ana evine giden yol. Oradaki otopark. Selçuk Belediyesi tarafından işletiliyor. AK Partili belediyenin görev süresiyle sınırlayıp kazanamazsak ellerinden alırız diye bir uyanıklığa yeltendiler. Eğer belediyeyi bu seçimlerde AK Parti alsaydı prtokol uzatılacaktı. Almayınca biten protokolü uzatmayarak ve Selçuk'un öz değeri olan Selçuk Selçuk yapan, Efes ve Meryem Ana buraya geliyor insanlar. Buradaki otoparka el koydular Elli dört yıldır işletildiği için önemli de gelir getiriyor. Bu otoparktan gelen gelir altı yüz çalışanı olan Selçuk Belediyesi'nin gelirlerinin yüzde altmışı arkadaşlar.
MİLLETİMİZE ERDOĞAN’I ŞİKAYET EDİYORUM
Şimdi bu parayı biz alalım. Hatta otoparklarını da ikiye ortaya çıkınca şimdi geri adım atıyorlar. Senin bu paraya ihtiyacın mı var? Ankara'da Kültür Bakanlığı'nda, Selçuk'un otopark parasına. Yok. Ama ne yapıyor buna? Ne yapıyor? Esas yapması gereken işleri yapmak yerine CHP'nin parasına çekiyor ki Selçuk Belediyesi hizmet yapamazsın, maaş ödeyemezsin. Bugün emekçilerin Meryem Ana'ya dokunma ekmeğimle oynama dediği budur arkadaşlar. Şimdi biz şunu söylüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan'ı bütün milletimize buradan şikayet ederim ki Sayın Erdoğan, içimde dikemediği bileği elindeki genel yönetim yetkisini kötüye kullanarak kırmaya çalışmaktadır. Biz yıllarca seçim kaybettik. Yenilmenin adabını da biliriz. Kazandığımızda da onurumuzla Ve kimseyi rencide etmeden döndük işimize baktık. Hatta o günden sonra hiçbirimiz partimizi utandıracak, tırnak içinde bir şımarıklığa bir kibire kapılmadık. Yapmayız bunu. Ama siz kaybetmeyi bilmiyorsunuz.
BU KANUNSUZ HUKUKSUZ BİR EL ATMADIR BUNU MAFYALAR YAPIYOR!
Kaybetmeyi Bilmeyen bir daha kazanamaz. Kaybedince de millete saygılı olacaksın. Bakalım bu sefer de CHP kazandı. Onlar çalışacak. Milletimiz takdir edecek diyeceksin. CHP niye kazanıyorsa bakacaksın. Onunla yarışacaksın. Daha iyisini yapmaya çalışacaksın Engel olmayacaksın. El koymayacaksın. Yapılan iş kanunsuz hukuksuz bir el atmadır. Yapılan iş. Otopark mafyalıdır. Bunu mafyalar yapıyor. Işletilen ve para getiren bir yeri görürler. Adama musallat olur Buraya biz çökeceğiz. Burayı biz alacağız. Ya biz burayı işletiyoruz. Para kazanıyoruz. Kazanılan bu parayla Selçuk'a hizmet ediyoruz. Bu altı yüz işçi oradan aldıkları parayla Selçuk'a hizmet ediyorlar. Biz hayırlı işlere harcıyoruz para Kursaktan ekmek geçiyor. Yoksulun çocuğuna süt alıyor et alıyor. Yemek oluyor destek oluyor. Gelmiş otopark mafyası, sıcak paraya ben çökeceğim. Bu yapılan iş yanlıştır. Buna her birisi bu milletin evladı, jandarmayı bu şehrin seçilmiş belediye başkanı Selçuk Belediye Başkanı Filiz Şeritoğlu Şengel'in karşısına dikmek mafyalıktır. Kanunsuz emir vermeyin. Burada örgütümüz hem ilçe başkanımız İpek Hanım hem belediye başkanımız birlikte büyük bir veriyorlar. Biz de sonlarına sonuna kadar arkalarındayız. Yaptıklarının Selçuk'taki küçük örneğidir. Bırakın hizmet edelim. Buna engel olursanız sanmayın ki millet arkamızdan çekilir. Sizin arkanıza dizilir. Aksine sizin arkanızdakiler de ayıp Buradan son uyarımı yapıyorum. Sayın Erdoğan. Siz otuz bir Mart akşamı milletin gönlünden düştünüz. Çok çalışırsanız, gayret ederseniz, gönlüne girersiniz. Ama bu yaptıklarıyla gözünden düşüyorsunuz Milletin gözünden düşene millet bir daha dönüp bakmaz. Milletin gönlünden düşen mesajı alırsa bir şansı var. Tekrar gönlüne girebilir. Ama milletin gözünden düşmeyecek. Bu yapılan iş seni milletin gözünden düşürür Gözünden düştün mü millet daha dönüp de bakmaz. Kararı siz vereceksiniz. Mücadeleyi de biz vereceğiz. Işçilerimizin arkasındayız. Meryem Ana mücadelesinin arkasındayız. Selçuk Belediyemizin arkasındayız. İzmir Büyükşehir'in arkasındayız. Milletimizin arkasındayız Şu sözünü hesap verecek. Bir soru var. Arkadaşımız dedi ki dün grup toplantısında CHP bu oyları nasıl alıyor? Burada hata yani CHP kazanmıyor. Biz kaybediyoruz gibi bir şey söyledi. Şöyle bir şey söyleyeyim. Bir üstenci dil bu. Milletin kararını küçük gören, yani seçimler sadece AKP için Yapılıyor. Kazanırsa AKP kazanıyor, kaybederse, AKP kaybediyor. Başka partiler yok, başka emekler yok, başka adaylar yok. Bu Cumhuriyet Halk Partisi'nin ikisi yanımda olan onlarcası arkamda olan, pırıl pırıl belediye başkanlarına, adaylarına ve onları seçen hakarettir. Onlar kazanmıyor biz kaybediyoruz. Bu üstenci bir dildir. Kibirli bir dildir. Otuz bir Mart'ta cezalandırılan da bu dilin ta kendisidir.