Bugün 40 bin kişi öldü, son 30 yılda bu ülkede hep ölüyor insanlarımız,

bu topraklarda kimi savaşta düşmana karşı savunmak için vatanını,

kimi Türk olduğu için, kimi Kürt olduğu için, kimi Alevi olduğu için,

ama hep ölüyor insanımız.

Çanakkale’de öldüler,

Kurtuluş Savaşın’da,

Sakarya’da İzmir’de öldüler.

Osmanlı zamanında Çaldıranda öldüler.

1980 sonrası Doğuda, Güney Doğuda öldüler.

Maraş’ta öldüler.

Çorum’da öldüler.

Sivas’ta öldüler.

Amaaa hep öldüler.

Bu gün İZMİR PORT gazetesinde Hocam Bülent Şermet çok anlamlı bir yazı yazmış,

“Çanakkale’de 250.000 Mehmetçi hayatı pahasına düşmanı o boğazdan geçirmedi

ama anlaşma masalarında yine düşman gelip İstanbul’u işgal etti” diyor.

Bu gün ne oluyor tarih tekerrür ediyor.

Kürt sorunu diye diye 40 bin vatandaşımız öldürüldü.

Sonuç olarak; Abdullah Öcalan’la masaya oturuldu. 40 bin yurttaşımız öldüğü ile kaldı.

Pir Sultanlar asıldı,

Çanakkale’de yüzbinlerce şehit verdik,

Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta insanlarımız öldü ne oldu namus sözleri verildi.

Kardeşlik mesajları yayınlandı hepsi boş.

Ölen kim benim garip köylü Hatçe kadınımın evladı.

Şehit olanların analarına, babalarına şehitler artık bizim şehidimiz dendi,

onlar bizim evladımız dendi.

Ne oldu ocağı yanan ve evlatlarını kaybedenler şehit anası

soruyorum sana ne oldu.

Uyanın artık analarımız, babalarımız,

uyanın artık bu ülkede bağımsız ve özgür yaşamak isteyen yurttaşlarımız,

Uyanınki bizi uyuttuğunu zanneden gafillere karşı ayağa kalkarak

ve haykırarak hadlerini bildirelim.

Yeter artık oynamayın bizimle diyelim.

Diyelim ki bu topraklar üstünde yaşayan

Türkü,

Kürdü,

Alevisi,

Sünnisi,

Süryanisi,

Arabı,

Lazı

bizi kullanmayın artık biz bu topraklarda kardeşçe ve özgürce yaşayalım.

Sevgili Nazım Hikmet RAN’ın Düşman şiiri bu günümüzü çok güzel ifade etmektedir.

 

Düşman

Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,

akar suyun

meyve çağında ağacın,

serip gelişen hayatın düşmanı.

Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :

- çürüyen diş, dökülen et-,

bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,

Ve elbette ki, sevgilim, elbet,

dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,

dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla

bu güzelim memlekette hürriyet.

Bursa da havlucu Recebe,

Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,

fakir köylü Hatçe kadına,

ırgat Süleymana düşman,

sana düşman, bana düşman,

düşünen insana düşman,

vatan ki bu insanların evidir,

sevgilim, onlar vatana düşman…

Nazım Hikmet RAN