Narlıdere’de Kentsel Dönüşüm ile ilgili yazımın ikinci ve son bölümünde bu bölgede yaşayan yurttaşlarımızın sakin ve sabırlı bir şekilde gelişmeleri takip etmesi gerektiğine inandığım için bazı telkinlerde bulunmak istiyorum.
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Kentsel Dönüşüm yasası çok doğru ve yurttaşları rahatlatıcı bir şekilde hazırlanmadığı herkesin malumu. Ancak; doğru noktada ve halkına hizmet etmeyi politika edinmiş yerel yönetimler vasıtası ile yapılması 6306 sayılı bu yasayı bir nebze olsun hafifletmiş. Yani demem o ki TOKİ’nin gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm süreçleri büyük hayal kırıklıkları ve mağduriyetler doğurmaktadır.
En yakın dönemde İstanbul Fikirtepe ve İzmir Karabağlar’da yaşanan mağduriyetlerin Narlıdere’de de yaşamamasını sağlamak hem yerel yönetim yetkililerinin hem de bu bölgede yaşayan hak sahiplerinin elindedir.
Bu kapsamda;
Kentsel dönüşüm alanı içerisinde yaşayan yurttaşlarımızın dikkat etmesi gereken en önemli husus; kulaktan duyma, dedikodu niteliği taşıyan ve hukuki dayanağı olmayan hiçbir şeye itibar etmemeliler. Sabırlı olmalılar ve kurulan dernek, komite ve kooperatiflerle daima iş birliği içinde olmalılar.
Yerel yönetim yetkilileri ise tüm gelişmeleri doğru ve zamanında yurttaşlara ulaştırmalıdırlar.
Narlıdere Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında; hak sahipleri açısından güzel bir gelişme yaşanarak bu bölgelerde kurulan; dernek, komite ve kooperatifler ortak mücadele kararı alarak Narlıdere Kentsel Dönüşüm Platformu oluşturmuşlardır. Çok doğru bir davranış; sorunlarının aynı olduğunun ve barınma hakkının kutsallığının, hiçbir siyasi yaklaşımlara ve rant kavgalarına hiçbir zaman feda edilemeyeceğinin göstergesi anlamında önemli bir gelişmedir.
Mevcut komite, dernek ve kooperatiflerden temsilciler tarafından oluşturduğu Narlıdere Kentsel Dönüşüm Platformu, ne kadar çok birlik, o kadar büyük güç felsefesini yerine getirmiştir.
Bu olumlu gelişme karşısında yerel yönetim yetkililerinin yapacağı en güzel davranış, yeni oluşumla birlikte uyumlu bir şekilde çalışmak olacaktır.
Narlıdere Kentsel Dönüşüm Platformu ile doğru ve güvenilir bir çalışma yapılması durumunda; hem yerel yönetim yetkilileri güven telkin edecektir, hem de bu bölgede yaşayan yurttaşlarımız huzurlu bir şekilde çalışmalara destek verecektir. Bu kapsamda yapılması gereken en önemli şeylerden birisi de, mahallelerde yapılan tespit haritalarının hukuki zemine oturtulması ve itirazların dikkatlice değerlendirilmesidir.
Asılan tespit haritalarının altında yetkili ve hukuki açıdan geçerli imzaların olmasına özen gösterilmelidir.
Seçimler öncesi verilen vaatlerin dikkatli takip edilmesi gerekmektedir. Ayrıca hiçbir hak sahibi bağlı bulunduğu komite, dernek ve kooperatiflerin bilgisi dışında (özellikle yeni oluşturulan Narlıdere Kentsel Dönüşüm Platformu) veya bir uzmana ve hukukçuya danışmadan hiçbir belgeyi imzalamamaları gerekir.
Bireysel hareket yerine örgütsel hareket etmek her açıdan önemlidir ve kazançlıdır.
Sabırlı olmak, bir olmak, diri olmak sizleri doğruya ve hakkınız olan evlerinize götürecektir.
Bir ata sözü vardır.
“Bir elin nesi var, iki elin sesi var.”
Barınma hakkı kutsaldır.
Ranta kurban edilmemelidir.