MÜFETTİŞ HİKAYELERİ.
Hikaye değil aslında başımdan geçen olaylar.
Müfettiş te öğretmen .
Bir şekilde yükseğini okur.
Veya görevdeyken dışardan okur.
Olur Müfettiş
Olur da öğretmenin derdinden pek anlamaz.
Yumurtadan çıkan civciv
Yumurta kabuğunu beğenmez ya
Hesap öyle işte..
Bir kaçını anlatayım..

SAĞDAN MI SOLDAN MI ?
İzmir Gültepe’de
Dördüncü sınıfı okutuyorum.
Sınıfa girdi bizim müfettiş.
Başladı öğrencilere sorular sormaya
Sorduğu soru üzerinden beni değerlendirecek..
Akıllarında belli sorular oluşturmuşlar
Her gittikleri sınıfta aynı soruları soruyorlar..
Bilginin sınırı yok.
Kitapta olmayan şeyler de soruyorlar.
Herşeyi öğretmek te mümkün değil ki
Müfredat belli
Süre belli
Öğrenci merak edip sorarsa
Anlatıyoruz müfredatta olmayan konuları da
Birden bire öğrencilere sormaz mı ?
Dünya soldan sağa mı
Sağdan sola mı dönüyor diye
Öğrencilerden çıt yok
Bana döndü demez mi ?
Hocam neden öğretmemişsin diye.
Patavatsız Müfettiş
Beni öğrencilerimin yanında
Nasıl sorgularsın ?
Sen nasıl eğitimcisin ?
Eh napalım sineye çektik
Sonuçta Ekmek Parası..

Ona burdan selam yolluyorum..

ORTA RAPOR..
Şarkta hizmet yapıyorum
Yeri mühim değil.
12 Eylül Darbesi Olmuş
Okula göndermek mecburi
Bir anda 74 kişi kayıt olmaz mı?
Ben de o yıl birinci sınıfı okutmaz mıyım?
Eyvah Eyvah!
Genelde öğrenciler Mart ayında
Okumayı sökerler.
Yani tam olarak okurlar.
Ancak
Şartlar şimdiki gibi değil
İzmir’in göbeği de değil
Çocuklar Türkçe bilmiyor.
İlk gün sınıfa
Kapıyı Kapatın çocuklar
Dediğimde
Herkes yüzüme baktı
Ne diyor diye.
Fişleri Konuşma şeklinde
Hazırladım
Hem Türkçe öğretip hemde
Okuma yazmayı öğretmek için
‘’Pencereyi aç’’
‘’Kapıyı kapat’’ gibi.

Mart ayı geldi
Zatı muhterem müfettiş geldi
74 Kişilik sınıfta
50 kişi okuma yazmayı ve Türkçeyi
Öğrenmiş
20 kişi heceleme de
Dört kişi de
Çabalıyor.
Sınıf kalabalık
Oturacak yer sıra problemi var.
Bana Orta rapor verdi
Biliyor musunuz?
Ulen dedim.
Bu kadar çaba sarfettik
Adama bak verdiği nota bak.
O günden beri
Pek saygı duymam
İlköğretim Müfettişlerine…

Üstelik otel yok
Evde ağırladık yedirdik içirdik.
Neyse ağzımı bozmayayım..

BALIK
Bir gün İzmir’de
Görev yaptığım okulda
Teneffüs zili çaldı
Öğretmenler odasına yönelirken
Müdürün kapısı açık
Bir adam bana baktı
Baktı bir daha baktı
Okul Müdürüne:
-Bu varya bu
Dicle nehrinde balık bırakmadı
Yiye yiye
Demez mi?
Tanıştık
Beni taaa oralarda teftiş eden
Müfettiş
Aradan 20 yıl geçmiş
Nasıl tanıdı beni diye
Hayret ettim.
Sonra hatırladım tabi
Oralarda ağırlamışız
Beraber balık yemişiz.
Ulen dedim
Beni mi hatırladı
Yoksa yediği balığı mı?

Neyse istisnalar kaideyi bozmaz
Daha ne Müfettiş Anıları var bende
Gün yüzü görmemiş