Duruş gazetesi yayın hayatına Narlıdere’de sol ve ahlaklı gazetecilik yaparak devam edecek. Narlıdere’de; yandaşlık içinde olmadan, vatandaşlık ve insan odaklı yaklaşım sergileyecek bir gazeteye çok ihtiyaç vardı. Duruş Gazetesi sadece Narlıdere’nin değil, İzmir ve Türkiye’nin de nabzını tutacaktır. Bağımsız bir gazetenin varoluşu halkın tarafsız haber alma özgürlüğünü sağlayacaktır. Yerel gazetecilikte yaşadığımız olaylarda tamda buna ihtiyaç vardır.

Kentsel Dönüşüm sürecinde, Narlıdere’de yaşayan halkın doğru bilgilendirilmesi; rantçıların halkı sömürmesinin önüne geçilmesinin temel şartıdır. Bu doğru bilgilendirme önümüzdeki dönemlerde hem kendi yazılarımla hem de gazetemizin haberlerinde yapılacaktır.

Narlıdere’mizde siyaset durulmuyor ve yerel seçimlerin üstünden 6.5 ay geçmesine rağmen yankıları devam ediyor. Narlıdere CHP Yönetim Kurulunun hukuk dışı almış olduğu disipline sevk kararında; 32 kişiden 22 kişi CHP’nin çeşitli yönetim kademelerinde görev yapmış ve bir kişi de halen belediye meclisinin 1.yedeğinde bulunan meclis üyesi adayı bulunmaktadır.

Daha sonra bu karardaki sayı; 32 kişinin 1’i istifa ettiği için 31 kişiye indi, ayrıca ne hikmetse İl başkanlığında bu sayı 27 Kesin İhraç 4 Kınama Cezası; 12 Kesin İhraç, 13 Kınama Cezası olarak değiştirildi yani 25 kişiye indi. Bununla birlikte kınama cezasının biri de Kesin İhraç olarak değiştirildi.

Narlıdere’de yaşanan bu disiplin olayı traji komik bir durumdur. CHP’de yöneticilik yapmış mücadeleci ve emek veren kişilerin bu şekilde cezalandırılmaya çalışılması planlı ve programlı bir tasfiye hareketidir. Hem Narlıdere’de siyaset yapan insanlar temizlenerek birilerine dikensiz gül bahçesi yaratılmak istenmekte, hem de 2014 yerel seçimlerinde alınan başarısızlığın bu kişiler üstüne yüklenmesi işlemidir.

Parti içi disiplin kişilerin siyasi menfaatlerini gözeterek sağlanamaz. Bir kişinin kin ve nefretinin tatmin edilmesi için disiplin kuralları uygulanamaz.

Sosyal demokrasinin beşiği olduğuna inandığımız Cumhuriyet Halk Partisinin Parti Tüzük ve Programı incelendiğinde; eğer partimizden birileri atılması gerekiyorsa, öncelikle kin ve nefret duygularıyla siyaset yapanların, görevini kötüye kullanan partili kamu görevlilerinin ve iftira ile insanları karalayarak itibarsızlaştırmaya çalışanların CHP’den atılması gerekir.

Partisine sevgiyle beklentisiz bir şekilde bağlı olan ve partisini kullanarak zenginleşme sevdası içerisinde olmayan insanlar için üye olmak veya parti içinde yönetici olmak önemli değildir. Halkı için mücadele eden insanlar hangi şartlar içerisinde olursa olsun mücadelesine devam etmelidir.

CHP Kimsenin Babasının Malı Değildir.

Adından da anlaşılacağı gibi HALKIN Partisidir.