Evet bu gün 10 Kasım 2012 bir ulusun özgürlüğüne ve çağdaş medeniyetler seviyesine kavuşmasını sağlayan bir liderin hayata gözlerini yumuşunun 74 ncü yıldönümü.

Uluslar liderlerinin doğum yıldönümlerini ve ölüm yıldönümlerini minnetle anarlar. Anmaları da lazım, çünkü; bağımsızlık ve özgürlük uluslar için her şeyden önemlidir.

Bu gün özgürlük ve bağımsızlık kavramlarının önemlerini daha iyi analiz edebiliyoruz.

Özgürlüklerini kaybeden Kuzey Afrika Ülkeleri, Suriye ve Irak başlıca örneklerdir.

Bundan 90 yıl önce özgür bir ülke haline gelen kendi ülkemiz için bile kaygı duymaya ve esaret altına girme yolunda olduğumuzu düşünmeye başladık. Biz ki yokluk ve yoksulluk içerisinden olduğumuz dönemde bile düşmanların istilaları ve dahili bedbahların ihanetlerine karşı bile aciz bir durumda değildik. Yüce liderimizin önderliğinde her türlü sıkıntının üstesinden geldik ve çok kısa bir zamanda büyük bir değişim yaşadık. Bu değişimin mimarı ve Önderi Mustafa Kemal ATATÜRK’tür. Böyle büyük bir lideri öncelikle diğer ülkelerin liderleri, gazeteleri ve önemli kişiliklerinden öğrenelim.

Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.

(National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938)

Atatürk, bütün Asya kıtasının Ata’sıdır.

(Çin)

Atatürk’ün ölümü ile dünya büyük bir liderini kaybetti.

(Gazeta Del Popolo Gazetesi, İtalya, 11 Kasım 1938)

 Atatürk, bir medeniyet kaynağı idi.

(İsviçre)

İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar.

(Tahran Gazetesi, İran, 1939)

Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir… Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.

(Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933)

Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir.’

(ATHİNAİKA, Atina, 12 Kasım 1938)

Çok, pek çok devrimciler görüldü. Fakat hiçbiri Atatürk’ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapmadı.’

(Messager D’Athenes, Yunanistan Gazetesi, 11 Kasım 1938)

Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.

(An Nahar, Beyrut)

Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i mutlaka kıskanırdı.

(Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958)

Hiç bir ülke, Atatürk’ün Türkiye’sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. Bugünün Türkiye’sinin tarihi Mustafa Kemal’in tarihidir.

(Dness Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)

Evet son söz çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihidir. Bunun çünküleri çok fazladır, saymakla bitmez.

 Ancak; bu gün gafiller bunu değiştirme çabası içerisindeler. Her türlü yolu deniyorlar. Denemeye de devam edecekler. Mustafa Kemal Atatürk öyle bir liderdi ki ona inan ve geleceğine sahip çıkan yurttaşlarına yıllar önce seslendi.

“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Bu nutkun üstüne söylenecek tek bir kelime yoktur. Ama bir tek şey söyleyebiliriz belki,

 Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk Milletinin Kalbidir. Kalbimiz durduğu anda yaşamamızın imkanı yoktur.

 Kalbimize iyi bakmamız gerekir...