Geçmişte, değişik vesilelerle yaşattırılan ruhsal travmalar ve gizli kompleksi duyguları uya(ndı)rıcı, her türden vahim ya da vahim olmayan, kah U.S.A'da kah Türkiye'de kol gezen, "Vehimsel korku(korkaklık) ataklarına" bağlı olarak, küçük beyin korteksi üzerindeki sinapslarda alıcı kuşlar gibi, anlamsız küçük limbik daireler çizerek dönen ve her defasında tekrar ve tekrar kendini kısır döngüler ile yineleyerek büyüyen, (kapalı sistem) "Sosyo-fobizme" temelli bu despotik tatlısu mikrobunun, Faz A aşamasının, el sıkışmamakla yayıldığı bilinmekteyken; el yıkamakla, öpüşmemekle ve (Faz B)insanın kendisini kaynar suda bekletmesiyle bile geçmeyen, burun akıntısına benzer kabak tadı verici, insanın suyunu ısıtıcı virütük takıntısal sonuçları olan, ileri yaş dönemlerindeki karakter gelişiminde olgunlaşmayı hatta (klinik deneylerle onaylı) mantıki zekanın ve muhakeme gücünün gelişimini geciktirici steril etkisiyle de ebeveynlerden çocuklara da geçebilecek kadar da bulaşıcı ve bir o kadar da kişilerin sosyalitelerinde yıkıcı(enropik) tahribatlara neden olan çağımızın bu sinsi hastalığının; bizzatihi hastanın kendisinde itibarsızlığı ve mevcut ruhsal negatif enerjisi dışında belirtiler yaratmaması, ancak hasta yakını kişiler üzerinde azabi(asabi) dolaylı etkileri olması bir tarafa; kişilere üst-solunum enfeksiyonu yolu ile geçmediğini, genetik olabileceği kadar empatisiz ve yapay havalandırılan oksijensiz ortamlarda görülen aile içi öğrenim ve interaktif sosyal ilişki yolu ile de geçebileceğini ve kişilerin olası düşün dünyalarını, sosyal komünlerini,ailesel, toplumsal duyarlıklarını ve sorumluluklarını daraltan (soyutlayan) çarpan etkilerini ve de kişileri bencilleştirici, yapancılaştıran, samimisizleştiren ve yalnızlaştıran yan etkilerini de dikkate aldığımızda, bu ilişki kesme kararından ve azad olmaktan dolayı müsterihim dedittirir adama..(FazC)
***
Kısacası; kişilere telefonunun son rakamını unuttturan, evinin anahtarını karıştıracak kadar hafıza düşüklüğü yapan ve en sonrasında da evi sattırıp uzaklara terk-i diyar ettirecek, izole olmaya mahkum yalnız yaşamayı seçen, kendi kafasına göre takılan, kendisinden başka mikrop tanımayan, sui-generis bu mikrobun genetiğine kodlanmış zihninin bir kader yol haritasıdır bu aslında . Yani....mikrobun tek panzehiri: kendisine "ÖZELEŞTİRİSİ" ve bunu anlamaktan geçiyor.Yoksa sadece beyin geliştirici vitamin kullanmak hastalığın tedavisi için tek başına yeterli değil.