Anayasalar Halkın Mutabakat Metnidir. Bu nedenle % 51’le kabulü yeterli bir oran değildir. Devletin kuruluşunu, yasama, yürütme ve yargı organları ile kuvvetler ayrılığı çerçevesinde, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan ve görevlerini bildiren temel kanundur.

Anayasanın bu tarifinden sonra 16 Nisan 2017 Anayasa Değişiklik Referandumunu; İzmir, Narlıdere ve Türkiye açısından değerlendirelim.

İzmir’in 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sonuçlarına baktığımızda; CHP % 46.76 (1.264.540 oy), AKP % 31.03 (839.076 oy), MHP % 11.35 (307.019 oy) ve HDP % 8.64 (233.520 oy) almıştır.

Referandum sonucu ise; % 68.8 (1.919.798 oy) HAYIR ve % 31.2 (870.605 oy) EVET olarak görülmektedir.

Referandumda ortaya çıkan % 68.8 HAYIR oranının nereden kaynaklandığının bulunabilmesi için; 1 Kasım Genel Seçimlerinde CHP, HDP, MHP ve diğer partilerin oy oranlarına dikkat etmek gerekmektedir.

Yani; kesin hayır diyen CHP 46.76 + HDP % 8.64 + Diğer Partiler % 2.22 = % 57.62 bu oranı tamamlamak için % 11.18 oy oranı ilave etmek gerekiyor. MHP’nin % 11.35 oy oranını ile tamamladığımızı düşünürsek tezimizde yanılırız.

Çünkü MHP’nin % 70’e yakın tabanının HAYIR dediği aşikardır. % 3.45 seçmenin EVET dediğini düşündüğümüzde kalan bu oran AKP seçmeninden tamamlanmıştır.

Bu değerlendirmenin göstergesi olarak, MHP tabanından bir kısım seçmenin Devlet BAHÇELİ’nin yolundan gittiğini ve bir kısım AKP seçmeninin getirilen rejim değişikliğini kabul etmediğini düşünsek de sonuç değişmeyecektir.

Narlıdere açısından da bakıldığında hemen hemen aynı sonuç ortaya çıkıyor.

Narlıdere’nin 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sonuçları; CHP % 64.02 (27.734 oy), AKP % 14.82 (6.419 oy), HDP % 12.14 (5.259 oy) ve MHP % 7.17 (3.108 oy) almıştır.

Referandum sonucu ise; % 85 (37.961 oy) HAYIR ve % 15 (6.719 oy) EVET olarak görülmektedir.

Narlıdere’de iki seçim arasındaki geçerli oy sayısındaki 969 seçmen artışını da dikkate almakta fayda var.

Türkiye’deki genel değerlendirmeye baktığımızda ortaya çıkan sonuç bizi yine aynı noktaya götürecektir. İzmir seçimlerinde ki analiz Türkiye’ye ile ilgili aynı sonucu vermektedir.

1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde; CHP % 25.3, AKP % 49.5, MHP % 11.9, HDP % 10.8 ve Diğer Partiler % 2.5 oy oranları ile partilere dağılım gerçekleşmiştir.

Referandum sonucu ise, % 48.6 HAYIR ve % 51.4 EVET olarak görülmektedir. Bu sonucun tartışılır ve şaibeli hale gelmesine YSK neden olmuştur. Seçim Kanunu'nun 98. Maddesi çok açıktır. “Mühürsüz oy pusulası ve zarflar geçersizdir.” Hükmüne karşılık bu hüküm genelge ile bu değiştirilmiştir. Hukuksuz ve anlamsızdır. Aslında HAYIR’ın kazandığının ilanıdır.

Tüm bu olanların haricinde tarihi bir gerçeklik vardır. 1961 Anayasası % 61.7 EVET, % 38.3 HAYIR ve 1982 Anayasasının % 91.37 EVET, % 8.63 HAYIR ile kabul edildiğini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Halk iradesinin geniş mutabakat sağlaması açısından ortaya konulmuş mevcut anayasa metnine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde anayasa değişikliği önerisi, 550 milletvekilinden; 330 milletvekili yani % 60 ile referanduma gider, 367 milletvekili yani % 66.72 gibi büyük bir oran ile yeni bir anayasa yapabilir.

Tüm bu değerlendirme ve analiz sonuçları, Anayasa değişikliğinin geniş halk mutabakatı yerine, sadece AKP seçmeni tarafından kabul gördüğünü işaret ediyor. Bunun kabul edilirliği yıllarca tartışılacaktır. Sadece Ülkemiz açısından değil Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde de dikkate alınacak bir sonuç ortaya koyacaktır.

Bununla birlikte, referandum da sonuç ne olursa olsun çok önemli bir kazanım vardır.

O da;

Canım Ülkemin güzel insanları 1919’un RUHU’nu ve 1923’ün İRADESİ’ni ortaya koymuşlardır.

Türkiye’de yaşayan; farklı ideoloji, farklı etnik köken ve farklı inanç sahibi halkın anayasa değişikliğini % 48.6 gibi büyük bir çoğunlukla kabul etmemesi benzerine rastlanmayan bir birlikteliğin ortaya çıkmasıdır.

Özellikle çok farklı ideolojilere sahip MHP ve HDP seçmeninin çok büyük bir kısmının ülkemizde rejim değişikliğinin karşısında aynı saflarda yer alması çok önemli bir değerdir.
En büyük seçmen kitlesine sahip Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte iki farklı ideoloji sahip MHP ve HDP seçmeni, söz konusu CUMHURİYET’se gerisi TEFERRUATTIR diyerek kitlesel tavır göstermiştir.

Sonsöz olarak;

Sivil Toplum Örgütleri, Yöre Dernekleri, Sendikalar ve Hayır diyen siyasi partiler birleşerek Narlıdere Demokrasi Evini oluşturmuşlardır. Bu oluşum sonucunda; % 85 gibi bir oranla HAYIR çıkması halkın güçlü iradesidir. Başarı NARLIDERE HALKININDIR.

Nazım Diyor Ki.
 
Memleketimi seviyorum:
Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
 
Memleketim:
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
 
Memleket Sevdası ve Cumhuriyet Sevdası Başkadır.