CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye "Bu kötüye gidişat yerine bir seçim ve arkasından çok daha güçlü bir yönetim istiyorsa, Devlet Bey bu konuda bir adım atacaksa ben ona kapımı kapalı tutmam. Bu kadar net" diye seslendi. Çağrısını Erdoğan'a da yaptığını belirten Özel "Tayyip Bey bir takvim içinde erken seçime gitmeyi düşünüyorsa o takvimi de konuşabiliriz" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslenerek, “Bu kötüye gidişat yerine bir seçim ve arkasından çok daha güçlü bir yönetim istiyorsa, Devlet Bey bu konuda bir adım atacaksa ben ona kapımı kapalı tutmam” dedi.

Medyacope'a konuşan Özel, “Devlet Bey’in oldukça sert, benim asla bir muhataba kullanmayacağım kadar hâlâ sert olsa da belli mesajlarında, kendi ölçütü içinde bazı kelimeleri özenle seçtiğini, bazı satır arası mesajları  verdiğini görüyorum. Ama bu bir siyasi taktik mi? Siyasi hamle mi? Yoksa bir başka adım ve arayış mı? Bunu bilmiyorum. Aslında Türkiye’de siyaseti takip eden herkes de Devlet Bey ve AK Parti arasında bir uyumsuzluk olduğunu görüyor” dedi. 

Özel'den kayyuma karşı yeni hamle: 414 belediye başkanı CHP'de toplanacak! Özel'den kayyuma karşı yeni hamle: 414 belediye başkanı CHP'de toplanacak!

“Ama siyasi fal bakar gibi, siyasi müneccimliğe soyunmak benim pozisyonum açısından müsait değil” ifadelerini kullanan Özel şöyle devam etti: 

“Bu kadar sıkıntı varken, bu ülkeyi bir erken seçime götürme ve sonrasında da bu ülkenin Anayasa’ya, hukuka uygun, Anayasa’nın ilk dört maddesine sadık ve CHP’nin de altı okuna halel getirmeyecek şekilde yönetilmesi noktasında, Devlet Bey bir erken seçiminin önünü açacaksa ben o konuda son derece açığım. Benim söylemim değil, bütün geçmiş yaşamım ona bir teminattır. Bu ülkede iktidar el değiştirecek. Bu iktidarın el değiştirmesinde eğer, bu kötüye gidişat yerine bir seçim ve arkasından çok daha güçlü bir yönetim istiyorsa, Devlet Bey bu konuda bir adım atacaksa ben ona kapımı kapalı tutmam. Bu kadar net.”

"KÜRTLERİ DIŞLAYARAK GELECEK OLMAZ"

“Ama kimsenin de kimseyi dışarıda bırakmasını düşünmem. Kürtleri ya da diğer siyasi partileri dışlayarak bir gelecek kuramayız” diye devam eden Özel, muhalefet partileri için "ortak mücadele" önerisinde bulundu. DEM Parti, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi’nin isimlerini zikreden Özel, “Öyle eski tüketilmiş Altılı Masa’lardan bahsetmiyorum. Muhalefetin minimum müştereklerde birleşip, ortak mücadele vermesinden bahsediyorum. Böyle bir mücadelenin içinde olmak istiyoruz" dedi. 

"TAYYİP BEY'LE TAKVİMİ DE KONUŞABİLİRİZ"

Sözlerinin yalnızca Bahçeli’ye çağrı olarak anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Özel şöyle konuştu:

“Devlet Bey de bu kadar yokluk, yoksulluk varken, bu ülkenin önünü açmak istiyorsa, Devlet Bey’e de kapımız açık. Tayyip Bey bir takvim içinde erken seçime gitmeyi düşünüyorsa o takvimi de konuşabiliriz.  Ben gelecek sene kasımı söylemiştim. Ama bir erken seçim artık kaçınılmaz. Bunun çağrısını yapıyoruz. Biz Türkiye’de demokratik standartları yüksek bir seçimle iktidarı devralmak istiyoruz. Sonrasında da hukuka uygun davranmak istiyoruz.”

"BAHÇELİ'NİN ÖRGÜTÜ ARKASINDA DEĞİL"

Bahçeli'nin 'Öcalan' çıkışını değerlendiren Özel, “Bizim maalesef bugün gördüğümüz noktada Devlet Bey kendince bir ütopyanın peşinde. Ya bir taktik yaptı, Erdoğan’a olmazı göstermek istedi, bu da bir ihtimal dahilinde. Ya da Devlet Bey bir teknik hata yapıyor. Bundan da sonuç almak mümkün olmaz. Onun için her hafta ‘Sözlerimin arkasındayım’ diyor. Ama ne örgütün arkanda, ne toplumsal bir destek var. E ittifak ortağın da arkanda değil. Sözde Devlet Bey’e bir iki övgü var ama demiyor ki ‘Devlet Bey’in dediği yöntemle çözelim.’ Bekliyor, herkes bekliyor. Bizim burada sorumlu ama kararlı bir siyaset anlayışımız var. Kendi çizgimiz çok belli” dedi. 

"NORMALLEŞME AK PARTİLİLERLE, MHPLİLERLE KONUŞABİLMEK"

Özel, "normalleşme" olarak ifade edilen çizgisine devam edip edilmeyeceğine ilişkin ise şunları söyledi: 

“Bu normalleşme meselesinde algıyla olgu yer değiştiriyor. Gerçekten kötü niyetli birtakım yakıştırmalar, sanki gerçekmiş gibi algılanıyor. Ona üzülüyorum. Normalleşmenin kendisi şu, siyasi muhataplarla ilişki kurmak gerektiğinde görüşmek ve onlarla sert kişisel kavgalar yerine siyasi kavgalar vererek onun da seçmenine seslenebilmek. Yani normalleşme aslında Tayyip Erdoğan’ı aşarak AK Parti’lilere konuşabilmek. Devlet Bahçeli engelini, bariyerini aşarak MHP’lilere konuşabilmek. Bunun da yolu gerçek siyaset yapmaktan, ülkenin gerçek gündemleri içinde kalmaktan geçiyor.” 

"YÜZDE 32 KALICILAŞIYORSA ÇOK ÖNEMLİ"

"Normalleşme" siyasetinin karşılığını alıp almadıkları sorusuna Özel, CHP’nin birinci parti konumunu koruduğunu anket sonuçlarıyla yanıt vererek şu ifadeleri kullandı: 

“Birçok yerde ‘İYİ Parti nasılsa kazanmayacak, AK Parti yerine CHP kazansın’ diyen, bizim onlara verdiğimiz teminatı ‘Bu genel seçim değil’ diyen, DEM’in adayı olmadığı için oy veren seçmenle kazandık. İstanbul’da dünya kadar Kürt oy verdi. Ankara’da dahi dünya kadar Kürt oy verdi bize. Ben seçim gecesi dedim, bunlar bizim tapulu seçmenlerimiz değil. Burada aldığımız destek Türkiye İttifakı’dır. Şu anda anketlerde ölçülen CHP’nin oyunu, yani ‘Takip eden aylarda yüzde 34, 33, 32 oranlarında oy alacaksınız’ deseler seçimden daha çok buna sevinirdim. Bu beklediğimin ötesinde bir şey.”

2023 milletvekili seçimlerini hatırlatarak “Sen 10 ay önce, beş parti gidip yüzde 25 almışsın” diyen Özel “10 ay sonra aldığın yüzde 38’in yüzde 32’si kalıcılaşıyorsa çok önemli bir şey. Ben bunu ileriye doğru çekmeye çalışacağım” dedi. Özel şöyle devam etti:

“Seçim gecesi seçmen AK Parti’ye tarihi bir ceza verdiği halde aramızdaki oy farkı 2,28 puan. Yani varıp da AK Parti’ye 20 puan fark atmadık ki. Biz aldık ama onlar da aldı. AK Parti de 31 Mart’taki oyunun gerisinde. AK Parti de yüzde 37 almıyor ki, 30-29 alıyor.”

Cumhuriyet