CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ahmet Özer'i ziyaretinin ardından konuştu. Özel, "Ahmet Özer, belli günlerde 8-9 kere telefonla görüşmüş, yazı yazdığı internet sitesinin genç bir editörü. Bu görüşmelerle suçlanıyor" ifadelerini kullandı.
Gezi tutukluları Can Atalay, Osman Kavala, Tayfun Kahraman ile eski ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i cezaevinde ziyaret eden CHP lideri Özgür Özel, açıklamalarda bulundu. Burada konuşan Özel, gündeme ilişkin de dikkat çeken ifadeler kullandı.
Özel'in açıklamaları şu şekilde:
"50 gündür Özer'e iddianame yazamadılar. Bir an önce iddianamenin yazılmasını, tutukluğunun sona ermesini, suçlu olmadığının ortaya çıkmasını istiyoruz. Bir kişilik davaya 50 gündür iddianame yazamadı arkadaş. Yazamaz çünkü olmayan şeyi yazmasını istiyorlar. Ona bu talimatı veren kişi ona diyor ki: "Ahmet Özer'i suçlu ilan etmelisin."
"TÜRKİYE'YE İBRET-İ ALEM OLSUN DİYE AÇIKLIYORUM"
Neyle? Sabahın köründe toplayıp da boş çıkan delillerle olmuyor. Abuk subuk bir gizli tanıkla olmuyor. Şöyle bir iş yaptılar, buradan bütün Türkiye'ye ibret-i alem olsun diye açıklıyorum ki: Ahmet Özer'in tam 12 yıl boyunca geriye gitmişler. Tarihi belli, 1.1.2012'den bugüne yaptığı bütün telefon görüşmelerine bakmışlar. Hepsini çıkarmışlar. İçlerinde geçmişte suç işlemiş, herhangi bir örgütle irtibatlı olabilecek 12 kişiyi seçmişler ve o 12 kişiden suç icat etmeye çalışıyorlar Ahmet Özer'e.
O 12 kişiden bir tanesi öğrenci velisi, "Kayıt için yardım istedim Ahmet Özer'den." diyor. "7 yıldır da bir daha görüşmedim." diyor. Bir tanesi Ahmet Özer'in yazdığı, resmi, denetimden geçmiş, ISBN numarası olan, savcılıkça hakkında bir işlem başlatılmamış bir kitabın, kitabını tasarlıyor. "Ahmet Bey'le iki ay gibi bir sürede 7 kere telefonda görüşmüş." Bununla suçlanıyor. Ya sen, örneğin o savcı, sen bir kitap yaz, anılarını falan.
Kapak tasarımcısıyla kaç kere telefonda görüşüyorsun, bir bak bakalım. İki aylık sürede, kitabın kapağının tasarlandığı iki ayda 7 telefon görüşmesiyle suçlanıyor.
Birisi var, belli günlerde 8-9 kere telefonla görüşmüş. Yazı yazdığı internet sitesinin genç bir editörü. Yazıyı koyuyor, "Orası böyle olsun, buraya resim olsun, başlığı büyük mü yapsanız?" Bu görüşmeyle suçlanıyor.
Bir tanesi kızının, meşhur, evinin kiracısı, kira yatıran kişi. Öbür taraftan da bir diğeri ise Şanlıurfa'dan, Şanlıurfa'dan gelip de biber salçası satan kişi. Hep ayın aynı günlerinde kendisini aramış. Niye? Üniversiteye geliyor, diyor ki: "Ahmet Bey, ben geldim, biber salçalarını getirdim." Ahmet Bey de biber salçalarını kendi alıyor, hatta bazı öğretim görevlilerine de yönlendiriyor.
Bu kişiyle yaptığı telefon görüşmelerini şüpheli telefon görüşmeleri olarak sayıyorlar. O biber salçasını satan oradan çıkıyor, adliyeye gidiyor, adliyede savcılara da satıyor. Böyle bir şeyden terör soruşturmasına salça olunur mu ya?
İnsan da biraz utanmak olur, utanmak olur. Bütün HTS kayıtlarını 12 yıllık çıkarmışlar. Yazıyor, "1.1.2012'den bugüne yaptığı görüşmeler içinde" bu kişilerle.
Kişilerin ortak özelliği Kürt olmaları, DEM Parti'ye yakın isimler olmaları ya da hiç alakası işte kiracılar, salçacılar falan. İki tanesi de Van ve Mersin'in DEM il başkanları. Bir tanesi DEM milletvekili adaylığına destek istemiş.
Önce 20 yıl önce, daha partinin adını, notlarda yazıyor, partinin adını, ben yanlış hatırladım, arkadaşlar yanlış hatırladı, o tarihteki ismi yazdıkları arada mı?
Şimdi bu savcılar, bu savcıya bunu söyleyenler aslında AK Parti'deki bütün siyasetçilere Silivri'nin kapısını aralıyorlar. Aynı muameleyi ona yapsan hepsini atarsın.
Tayfun Kahraman'ın AYM süreci var. AYM onun için hak ihlali kararı verdi. AYM kararına uymayanlar sonra gelip 'Anayasa yapacağız' diye kapımızı çalmasın. Gezi'den hapis yatan herkes hepimizin yerine yatıyor, hepimiz oradaydık. Can Atalay'ı AYM kararına rağmen salmayan Yargıtay 3. Dairesi, havalimanını tarayan, 45 kişiyi öldüren 9 IŞİD'liyi saldı. Suriye'deki konjonktürden dolayı saldılar. Bu adaletsizlik son bulana kadar mücadele edeceğiz.
NUMAN KURTULMUŞ'A: NASIL KONUŞACAKSIIZ BİZİMLE?
"Numan Bey yine diyor ki 'Gelecek ay geleceğiz Anayasa görüşmeler için bir tur daha gideceğiz'. Çayımız kahvemiz mevcut hiç sorun yok her zaman başımız gözümüz üstüne bekleriz de Anayasa'nın A'sını ağzınıza alıp da nasıl konuşacaksınız bizimle"
Sözcü