siyasi menfaatleri için işçileri işten atanlar,
taşeron çalıştıranlar ve çalışanının maaşına göz dikenler,
en ön saflarda "yaşasın işçi bayramı" sloganları ile yürüyüp,
bilbordlarda kutlama mesajları yayınlayanlara tepkim dolayısıyla yazı yazmamıştım.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in katledilme yıldönümlerini de;
faşist düşüncelerine alet edenleri ve televizyonlarda
solculuk kisvesi altında röportaja çıkan taşeroncuları protesto etmek adına yine yazı yazmayacaktım.
Ancak, sevgili oğlum Barış ŞİMŞEK facebook’ta içten duygularını paylaşmış.
Benim de duygularımı ifade etmiş olması nedeniyle kayıtsız kalamadım.
Bu yazımı ona ayırdım. Aynen yayınlıyorum.
“Yazacak bir şey bulamıyorum bu sene abilerim.
Sizlerin anısını yaşatmaktan başka bir şey yapamıyorum.
Güçlü kalamıyorum... Ülkenin durumu berbat. Her yer kan, savaş, ölüm...
Faşizm ise kol geziyor kolluk kuvvetleri halinde, resmî yada gayrı resmî...
Emperyalistlerin ve destekçilerinin oyunları devam ediyor.
Fakat daha güçlü ve daha derinden.
Kapitalizm halen dünyaya hakim ve daha da büyüyor.
Politikacılar birbirini yiyor gibi gözükürken aslında tek bir amaca hizmet ediyor.
'Sistem' daha da güçleniyor.
Ezilen daha çok eziliyor, ezen daha çok eziyor.
Artık, yalanla dolanla yargılayıp asmıyorlar. Çünkü idam kaldırıldı.
Artık sokakta öldürüyorlar. Göz göre göre.
Meydanlarda, sokaklarda, eylemlerde...
Hatta evlerde.
Sizin yolunuzdan saptırmaya çalışıyorlar bizi abilerim.
Gerek tehdit ederek, gerek hapsederek, gerek öldürerek...
İnsanları birbirine düşürüyorlar abilerim.
Kardeşi kardeşe düşman ediyorlar.
İki tarafa da destek veriyorlar yalandan.
Tek bir şey için, kendi çıkarları...
Paraya tapıyorlar yine Allah diye diye.
Sanatı öldürüyorlar, bilimi öldürüyorlar.
İnsanları cahil bırakıyorlar abilerim.
Biz boşa mı öldük diyebilirsiniz. Hayır siz boşa ölmediniz.
Sizin boşa ölmüş olmanıza izin vermeyiz (ülkedeki en azınlık kesim olarak).
Ama neden bekliyoruz, neden harekete geçmiyoruz,
kimden korkuyoruz, neden korkuyoruz ? ...
İşte o yüzden bu sene yazacak bir şey bulamadım abilerim.
Özür dilerim, affetmeniz için elimden geleni yapacağım canım abilerim.
Rahat uyuyun. Elinizden geldiğince....”
Barış oğlum seninle gurur duyuyorum.