Öncelikle amacın adından yola çıkmamız gerekmektedir. Özgür İrade: Kişinin belli eylem ya da eylemleri gerçekleştirmede sergilediği kararlılık; belli bir durum karşısında, gerçekleştirilecek olan eylemi, herhangi bir dış zorlama ya da zorunluluk olmaksızın, kararlaştırma ve uygulama gücü; eyleme neden olan eylemi başlatabilen yetidir.
Bu bağlamda; hareketin kişisellikten uzak, özellikle bu hareketin içinde olan kişilerin bir beklenti içinde olmadığını da ortaya koyabilmektir.
Aynı zamanda sürecin bir demokrasi hareketi olduğunu da ifade etmek isterim. Parti içi demokrasi adına kapalı kapılar ardında istediğini delege yazıp o delegenin el kaldırıp indirerek ve önüne alternatif koyulmadan bir tek seçeneği kabul etmek zorunda bırakılmamasını sağlamaktı, yani dayatmanın önüne geçmekti.
Parti içi demokrasiyi tesis etmek süreç işidir. Genel Başkanımız Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU bile 2010 yılında genel başkan seçildikten 4 yıl sonra geniş katılımlı ön seçim yapabildi.
Peki ÖZGÜR İRADE ne istedi.
Kendisinin söz ve karar sahibi olacağı, kendi yönetimini kendi seçeceği kitlesel mahalle örgütlenmesini yaratmak,
Parti Tüzük ve yönetmeliklerini en etkin şekilde uygulamaya koymak,
Hiç kimseyi ötekileştirmeyen, dışlamayan, tüm üyeleri kucaklayan bir örgüt yapısı oluşturmak,
Komisyonlar kurarak tüm üyeleri hatta üye olmayanları sistem içerisine dahil etmek; Narlıdere’de bugün gündemde olan kentsel dönüşüm için KENTSEL DÖNÜŞÜM KOMİSYONU, Çevre ve Hayvanları korumak adına ÇEVRE VE HAYVANLARI KORUMA KOMİSYONU, Emekli, Engelli, İşçi ve halen tek ve en iyi çalışan EĞİTİM KOMİSYONU’nu devam ettirmek, katılımcı yerel yönetim anlayışına katkı koyacak YEREL YÖNETİMLER KOMİSYONU hayata geçirebilmek,
Narlıdere’de 15 yıldan fazla tek kişinin kontrolünde olan ilçe yönetimi bunların hiç birisini yerine getirmemişti ve bir yenilik gerekiyordu, işte ÖZGÜR İRADE bunun için yola çıktı.
Doğrudan içinde olduğum ve MAVİ liste ile yola çıktığımız bu hareketin sadece HUZUR MAHALLESİ bölümünü anlatmak istiyorum.
Bir tarafta Narlıdere Belediye Başkanının görevlendirdiği söylenen Mahalle Muhtarı, bir tarafta da Huzur Mahallesi CHP üyelerinin Özgür İradesi. Bir tarafta delegeler tespit edilirken her türlü karalama ve iftiralar, bir tarafta da sadece ve sadece CHP üyelerinin kendi iradeleri ile tespit edilen delegeler.
Huzur Mahallesi üyeleri olarak; mahallemizin delegeleri, ilçe yöneticileri ve ilçe meclis üyeleri kendi irademiz kontrolünde seçilmelidir felsefesinde hareket ettik. Hatta delegelerimiz 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesi kapsamında; mahallemizde kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yaparak; 2 il delegesi ve 1 ilçe yöneticisinin kadınlardan olması yönünde karar alarak kadın adaylarımızı önerdik.
Özgür İrade Hareketi mahallemizden tespit ettiğimiz adayları hiçbir şekilde tartışmadan mahalle iradesine saygı göstererek kongrede aday listesine yazdı. Yani İrade gerçekleşmiş oldu.
Ancak; kongrede kazanan listede 32 delegesi olan HUZUR MAHALLESİ delegelerinden veya üyelerinden bir tanesi bile yer almadı, çünkü o liste ÖZGÜR İRADENİN listesi değildi.
Ne yazık ki, Huzur Mahallesinin 1 delegesinin sadece isim benzerliği sebebiyle gasp edilmesinin önüne geçilemedi. Yani liste sahtekarlığının devamı olan delege sahtekarlığı da devam devam etmiş oldu. Bunun önüne geçilmesi için; İlçe Yönetim Kuruluna 16 Kasım 2015 tarihinde seçilen delegelerin TC Numaraları ve isimleri bildirilmiş olmasına rağmen dikkate alınmamıştır. Bunun gibi onlarca örnek verilebilir. Liste sahtekarlığı yanında delege sahtekarlıkları ayyuka çıkmıştır. Yüzü kızarmayan ve bu sahtekarlıkta ısrar eden zihniyetin yenilik yapacağı ile ilgili büyük şüphelerim bulunmaktadır.
Ne yazık ki; 15 yıldır süregelen, baskı, şantaj, işten atma, işyerini kapatma ve mavi listeyi getir parayı götür söylemleri ayyuka çıkmıştır. Gerçeklik payı var mıdır? İnanmak istemiyorum.
Özgür İrade hareketi yönünden çok güzel bir anlayış var. Hiç kimseyi işiyle ve işyeriyle ilgili tehdit etmedi, hiç kimseye iş vaat etmedi, hiç kimseye beyaz listeyi getir parayı götür demedi. Özgür irade hareketinin odağında olan hiç kimseyi ilçe başkanı, ilçe yöneticisi olarak listeye yazmadı ve hiç kimsenin özgür iradesine müdahale etmedi.
Sonuçlanan ilçe kongresini irdelediğimizde, 15 yıldan beri özlenen demokrasinin ayak seslerinin Narlıdere’de duyulmasına katkı sundu. Özgür iradesiyle hareket eden herkesi kutluyorum.
Facebook Paylaşımlarımdan iki tanesini de buradan sizinle tekrar paylaşmak istiyorum.
Mücadele iyidir, İnanmak iyidir. Her şeyden önemlisi dürüst ve doğru olmak erdemli olmak iyidir.
Safını belli edenden korkma, o kendini zaten ifade etmiştir ve tedbirini alabilirsin. Asıl tehlike yanındaymış gibi durup ta kendisini satandan gelir.
Ayrıca; yeni seçilen İlçe Başkanı Sayın Şahin FIRAT ve yönetimini kutluyorum. İddia ettikleri gibi bir yönetim sergilemelerini takip etmek açısından bir süre tanınması gerektiğini düşünmekteyim.
Ancak, Özgür İradenin Narlıdere’de büyük bir demokrasi sınavı verdiğini ve bu sınavdan; üye ve delegenin iradesi sonucu başarı ile çıktığını da yadsımamak ve sadece 18 delege ile sonucun değişeceğini de göz ardı etmemek gerekmektedir.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU seçim propagandalarında hep şu şiiri okurdu.
Babam bana derdi ki;
Yeter ki sen doğru dur
Eğri kendini belli eder
Onlar esip gürlesin
Kaya durur, yel gider
Zulme boyun eğmem ben
Yalan nedir bilmem ben
Hor değil, hoş görmeyi
İnsanımdan gördüm ben
Zorlukla baş etmeye
Çelikten bilek gerek
Güçle gözü dönmeyen
Temiz bir yürek gerek
CHP varsa herkes için var!