Kara Harp Okulu'ndaki yemin töreni nedeniyle haklarında disiplin soruşturması başlatılan teğmenler için gözler Yüksek Disiplin Kurulu'na çevrildi. Kararın bugün açıklanması bekleniyor. Peki teğmenler 19 Ocak'taki savunmalarında neler söylemişti. Detaylar haberde...
Milli Savunma Bakanlığı Kara Harp Okulu'nun Ağustos 2024’te gerçekleşen mezuniyet töreninin ardından kılıçlarını çatarak ant içen ve "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" sloganını atan teğmenler hakkında soruşturma başlatılmıştı. Teğmenler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilmeleri talebiyle Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
KRİTİK SÜREDE SONA GELİNDİ
TSK’dan ihracı istenen teğmenler, 19 Ocak’ta Yüksek Sisiplin Kurulu'na sözlü savunmalarını sundular. Savunmalarının alınmasının ardından gözler YDK'nın vereceği karara çevrildi. Bugün itibarıyla 10 günlük değerlendirme süresi sona erdi ve kurulun, teğmenlerin ihracı ya da göreve devam etmeleri yönünde bir karar vermesi bekleniyor.
KARARA İTİRAZ YOLU AÇIK
Kurulun kararını bugün veya yarın (Cuma günü) açıklaması öngörülüyor. Eğer ihraç yönünde bir karar çıkarsa, teğmenler idari yargıya başvurarak karara itiraz edebilecek.
YDK'YA SUNULAN SAVUNMALAR
Kamuoyunun yakından takip ettiği süreçte, teğmenlerin 19 Ocak’ta verdikleri savunmalar da merak konusu oldu. İşte 19 Ocak'ta teğmenlerin verdiği savunmalar...
Kara Harp Okul birincisi olan Teğmen Ebru Eroğlu, savunmasında resmi tören boyunca kendisine emredildiği gibi ant okuduğunu belirtti. Eroğlu, savunmasında, "TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de içinde bulunduğu sahanın içinde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyledim, devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk" ifadelerini kullandı.
'ARKASINDA BİR ŞEY ARAMAK BİZİ ÜZÜYOR'
“Beni 5 yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim” diyen Eroğlu, şunları söyledi: “Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Biz vatanı, milletini seven, olması gerektiği gibi Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse (silahlı kuvvetlerden ayırma cezası gibi) ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum”
'VATANA LAYIK OLMAK İÇİN ÇALIŞTIM'
TSK’dan ihracı istenen teğmenlerden İzzet Akarsu ise savunmasında, “‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden ilham alarak vatana ve milletime layık olmak için çalıştım” dedi. Akarsu, daima Mustafa Kemal'in izinde olacağını ifade etti.
'VATANA HİZMET İÇİN ÜNİFORMA ŞART DEĞİL'
Teğmenlerden Gazi Kılıç da Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sadakatle bağlı, Atatürkçü, şerefli bir Türk subayı olduğunu, karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten vazgeçmeyeceğini ve ne silah arkadaşlarının ne de kimsenin bundan şüphe etmemesini vurguladı. Teğmen Kılıç, “Vatana hizmet için üniforma şart değildir" dedi.
'BAKİ OLAN ATATÜRKÇÜLÜK'
Teğmen Deniz Demirtaş ise, savunmasında tek gayesinin Türk milletine, TSK’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne layık bir subay olmak olduğunu ifade etti. Yaşadıklarının, tarihte vatan uğruna bedel ödeyen komutanlar yanında önemsiz olduğunu belirten Demirtaş, kişilerin gelip geçici olduğunu baki olanın ise Atatürkçülük olduğunu vurguladı.
Teğmen Serhat Gündar savunmasında tek endişesinin kendisini yetiştiren ve bu üniforma ile rütbeyi layık gören Türk milletine olan hizmet borcunu ödeyememe ihtimali olduğunu söyledi.
Kaynak: Haber Merkezi