Gazeteciler Hülya Kılınç, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel, cezalarının onanmasının ardından yeniden cezaevine girdi.
Libya'da öldürülen MİT mensubunun cenazesi hakkında yaptıkları haberler nedeniyle yargılanan gazeteciler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin haklarındaki cezaları onamasının ardından teslim olmak için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde geldi. Adliyedeki işlemleri tamamlanan Ağırel ve Terkoğlu, Silivri Cezaevi'ne götürüldü.
Hülya Kılıç ise Manisa'da tutuklandı. Hülya Kılınç, kararın infazı için Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince evinden alındı. Manisa Şehir Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Kılınç, cezaevine gönderildi.
Çağlayan Adliyesi'nden fotoğrafını paylaşan Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, "Üçüncü kez… İşte geldik, gidiyoruz… Hoşça kalın şimdilik…" ifadesini kullandı.
Yeniçağ yazarı Ağırel ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şehit olan vatan evlatlarına şehadet dilediğim için bugün tekrar cezaevine giriyorum. Şehit edenler ise ülkemde renkli halılar ile karşılanıyor. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar” ifadelerini kullandı.
AĞIREL: DENETİMLİ SERBESTLİKTEN YARARLANABİLİYORUZ
Murat Ağırel, İstanbul Adliyesi’nde tutuklanmayı beklerken BirGün’e konuştu. Ağırel, “Bir an önce gereğini yapılmasını istedik. Denetimli serbestlikten yararlanabiliyormuşuz. İnfaz hâkimliğinin hakkımızda denetimli serbestlik kararı vermesini ve tahliye edilmeyi bekleyeceğiz” diye konuştu. Haklarında verilen hapis cezası kararının ‘siyasi’ olduğuna dikkat çeken Ağırel, şöyle devam etti:
“Bu tür davalar siyasi davalar. Bu tür davalarda amaç yargılananlardan çok mesaj vermektir. Bu davanın biz gazeteciler üzerinde tahakküm kurmak olduğu da aşikârdır. İfşa nedeni bulguların daha önce yapıldığı kabul edildi. İfşanın tekrar ifşası olmaz. Açılan dava ve verilen ceza da bunun siyasi bir dava olduğunu gösterdi.”
BARIŞ TERKOĞLU: TEZGÂHLA CEZAEVİNE GİRİYORLAR
Aynı dava kapsamında hakkında beraat kararı verilen Gazeteci Barış Terkoğlu ise yaşananları şöyle değerlendirdi:
“Bu dava başından sonuna benim tezgâh olarak adlandırdığım bir sürecin sonucuydu. Murat Ağırel, Barış Pehlivan, tutuklu kalan ben, Hülya Kılınç, Yeni Yaşam’daki gazeteci arkadaşlar… Bu davanın sanıkları bir süredir bu savcılık tarafından, bu savcılığı yöneten güçler tarafından, bu savcılıktaki yapılar tarafından zaten hedef alınıyorlardı ve sonunda bir MİT personelinin Libya’da hayatını kaybetmesi bahane edilerek bu gazeteciler tutuklandılar. Şimdi de cezaevine tekrar yolculuğa çıktılar. Bu bir bahane, bu ülkedeki farklı sesleri susturmak için kurgulanmış bir dava. 11 yıl önce Barış Pehlivan hapse girmişti, Murat Ağırel yargılanmıştı. O davanın sonucu gibi bu davanın sonucunun da çok yakında çürütüleceğini bekliyorum. Bu davayı kurgulayanların da hak ettikleri cezayı alacaklarını düşünüyorum.”
NE OLMUŞTU?
Cumhuriyet gazetesi yazarları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun bir dönem yöneticileri olduğu Odatv'de, MİT mensubunun cenazesine dair bir haber yayımladı. Haberde, Libya’da öldürülen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenazesinden bahsedildi. Kim olduğu yazılmayan MİT mensubunun, ailesine dair de herhangi bir bilgi haberde yer almadı.
4 Mart 2020'de gece yarısı dönemin Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu evi basılarak gözaltına alındı. Bir gün sonrasında ise dönemin Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan 6 Mart sabahı saat 10.00’da ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne çağrıldı. Burada ifadesi alınan Barış Pehlivan hakkında da tutuklama kararı verildi.
MİT mensubunun cenazesinin haberi üzerine Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ile gazeteciler Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Ferhat Çelik "Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının ve ailelerinin kimlik, görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgileri yayımlamak, yaymak ve açıklamak" suçlaması ile aynı davada yargılandı. Barış Terkoğlu, Aydın Keser ve Mehmet Ferhat Çelik tutukluluğunun dördüncü ayında tahliye edildi. Ancak Barış Pehlivan, gazeteci Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, MİT mensubunun cenaze haberi nedeniyle 6 ay tutuklu kaldı.
9 Eylül 2020'de ise tutuklu yargılanan Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'in tahliyesine karar verildi. Aradan 2 yıla yakın zaman geçti; Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılıç, Aydın Keser ve Mehmet Ferhat Çelik’in hapis cezalarına yönelik istinaf başvurusu reddedildi.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel'e "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan verilen 4 yıl 8 ay 17 gün ve Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezaları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi'nce 28 Ocak'ta onanmıştı. (BirGün)