KEÇİ Kültür Ekoloji Çevre ve İletişim Derneği’nin Küçük Menderes ve Gediz havzalarında bir dizi ilçede düzenlediği su çalıştaylarının sonuncusu Çiğli’de gerçekleştirildi. Çiğli Belediyesi’nin destekleriyle düzenlenen çalıştaya, İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi, İZSU ve Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi sunumlarıyla katkı sundu. Kapanış konuşmasını ise Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü yaptı.

Gerek iklim krizinin etkisiyle gerek tarımsal amaçlı su kullanımı, endüstriyel atıklar ve madencilik faaliyetleri gibi etkenler sonucunda kirlenen ve azalan su kaynaklarının mevcut durumuna dikkat çekmeyi ve su krizi karşısında kaynakların daha bilinçli nasıl kullanabileceğini tartıştırmayı hedefleyen “Kuyu Kurumadan” su çalıştaylarının sonuncusu Çiğli’de gerçekleşti.

KEÇİ Derneği adına buluşmaların çerçevesini çizen Baha Okar, Çiğli’yi diğer ilçelerden ayıran özgün unsurlardan bahsetti. Okar, önceki çalıştaylarda daha çok tarımsal amaçlı su kullanımına dikkat çekildiğini, Çiğli’de ise biyolojik çeşitlilik açısından Akdeniz’in en önemli sulak alanı olan Gediz Deltası’nı barındıran bir metropol ilçe olması nedeniyle sorunun özgün bir yanına vurgu yapmayı amaçladıklarını belirtti.

Gediz Deltası’nın hem dört milyonluk bir kentin baskısı altında hem de deltayı besleyen kaynağın denizle kaynaşmadan önceki yolculuğu boyunca getirdiği kirliliğin tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Okar, ülkemizin koruma altındaki 14 sulak alanından birisi ve aynı zamanda UNESCO Dünya Doğa Mirası adayı olan deltanın korunması için, tüm kurumların işbirliği içinde elinden çaba göstermesi gerekliliğine vurgu yaptı.

ÇEVRE KONUSUNDA DUYARLI İLÇE

KEÇİ Derneği adına açılış konuşmasını yapan Baha Okar, “Çiğli, Belediye olarak ilk İklim Değişikliği Müdürlüğü kuran, iklim eylem planını ve iklim değişikliğinin sonuçlarına karşı dirençli kent planını hazırlayan kentler arasında. Sadece bu toplantıyı düzenlemekteki katkıları nedeniyle değil, bu konudaki duyarlılıkları ve emekleri için de teşekkür ediyoruz” diyerek sözlerine devam etti.

“HAVZAYA ÖZGÜ ÜRÜNLER YETİŞTİRİLMELİ”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Tarımsal Ar-Ge Eğitim ve Koordinasyon Şube Müdürlüğü ve İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi (İZTAM) adına çalıştaya katılan Dr. Berk Ünal doğru bir tarımsal üretimle sağlıklı gıdalar arasındaki ilişki üzerine katılımcılara bilgiler verdi. Ünal, yüksek verimi hedefleyen entansif üretimde çok fazla kimyasal kullanıldığını söyledi. Ünal, İZTAM olarak sağlıklı gıdaya erişim sağlamak için yeni tarımsal yöntemler üzerine çalışırken, bir amaçlarının da çevreyi ve su kaynaklarını korumak ve iklim krizinin sonuçlarına karşı hazırlanmak olduğunu söyledi. “Gıda ayak izini azaltmak için yakıt ve ulaşım tüketimine neden olan ithal gıdalar yerine yerli gıdalar tüketmek önemli ve aynı zamanda havzaya özgü ürünlerin yetiştirilmesi biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlar” diyerek sözlerine devam etti.

Berk Ünal konuşmasında çevreye ve iklime dost tarımsal yaklaşımların sürdürülebilirliği sağladığını da ifade ederken, İZTAM olarak kadim üretim şekilleri üzerine yoğunlaştıklarını, üreticiye doğru tarımı, doğru su ve gübre kullanımını anlatmanın kuruluş amaçları olduğunu söyledi. Sasalı’da 16 dekarlık alanda kurulan İZTAM ziyaretçilerine iklim değişikliği ve tarım ile ilgili bilgilendirmelerde bulunuyor.

ÇAMUR YATAKLARI İYTE’NİN REHBERLİĞİNDE ÇÖZÜLECEK

İZSU Atıksu Arıtma Daire Başkanlığından Çevre Mühendisi Şermin Gür de çalıştayda hem Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin mevcut durumu hem de İZSU’nun bölgedeki diğer projeleri ile ilgili bilgiler verdi. Gür, 2002 yılında devreye alınan ve İzmir metropol alanında yer alan tüm ilçelerin atıksularını bertaraf eden Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin uzun yıllardır devrede olması nedeniyle kimi yaşlanmaların gerçekleştiğini bu nedenle İZSU’nun tesis üzerinde çalışmalar yürüttüğü söyledi. Aynı zamanda tesisteki çamur yatakları ile ilgili sorunları çözmek adına birtakım çalışmaları olduğunu ifade eden Gür, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) ile imzalanan protokol kapsamında akademisyenlerin çamur yataklarının en iyi yöntemle rehabilitasyonu konusunda İZSU’ya rehberlik sağlayacağını belirtti.

ARITILMIŞ SULARIN GERİ KAZANILMASI

Şermin Gür konuşmasında ayrıca bölgede ciddi anlamda su ihtiyacı olduğunun altını çizerken, atıksuların yeniden kullanılmasına ilişkin de çalışmalar yaptıklarını belirtti. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin geri kazandırdığı suların bölgede hangi alanlarda yeniden kullanabileceğine ilişkin bir fizibilite çalışması yaptıklarını söyledi. Bu çalışmada edinilen bilgiler ışığında, arıtılmış atıksuların kentsel sulama, tarımsal sulama ve sanayi kullanım alanlarında değerlendirilmesi, yoğun su ihtiyacı bulunan Menemen Ovası’na ve Sasalı bölgesindeki tarımsal alanlara sulamalarda ek kaynak olarak kullanılması ve Gediz Deltası’nda sulak alanın kuruması nedeniyle deniz suyu ile kaplanarak bozulan ekolojik ve sosyo-ekonomik dengenin tekrar canlandırılması için alanın geri kazanılmış su ile beslenerek seyreltilmesi hususunda uygulamalı proje çalışmalarının devam ettiğinin söyledi.

“BİR AN ÖNCE ACİL BUTONUNA BASMALIYIZ”

“Kuyu Kurumadan” Çiğli su çalıştayında son sunumu gerçekleştiren Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden Helil İnal Kınay, bir çevre mühendisi olarak bardağın boş tarafını gösterme yükümlülükleri olduğunu söyleyerek, insan faaliyetleri nedeniyle mevcut kaynaklarımızın azaldığına ve kirlendiğine vurgu yaptı. İzmir’de bulunan dört su havzasındaki su kalitesinin kullanılamaz durumda kirli olduğunu ifade eden Kınay kirliliğe sebep olan unsurlar olarak hızlı kentleşmeyi, arıtma tesislerinin olmaması ya da kapasitelerin yetmemesini, bu tesislerin doğru işletilememesini, sanayi tesislerinin yapması gereken arıtma tesisi süreçlerini yerine getirmemesini, madencilik, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yarattığı kirletici etkileri gösterdi. “Bir an önce acil butonuna basarak önlem almamız gerekiyor. Azalan suyumuz sıcaklık ve iklim etkisiyle daha da yok oldu. Son 10 yılda her yağış afete dönüşüyor. Biz kentleri öyle bir hale getirdik ki, normal yağışlar bile bize afet olarak dönüyor.” diye konuştu.

BELEDİYEDEN ÖDÜLLÜ BELGESEL

Su çalıştayının kapanış konuşmasını Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü gerçekleştirdi. “Soruna kalıcı bir çözüm getirmek için “öncelikle ‘kuyu neden kuruyor’ sorusunu sormamız gerekir” diyen Gümrükçü, hızlı kentleşme ve artan nüfus ile İzmir’in kapasitesinin zorlandığını ve nüfus artışı ile birlikte sınırlı olarak kaynakları tükettiğini ifade etti. Ayrıca Gediz Nehri’nin yarattığı kirliliği ölçmek için gözlem istasyonu kurduklarını ve buradan elde edilen verileri de Katip Çelebi Üniversitesi değerlendirdikten sonra Bakanlık ile paylaştıklarını söyledi.

Çiğli Belediyesi olarak, su kaynaklarını korumak ve su israfının önüne geçmek için çalışmalar yürüttüklerini, kurum olarak gerçekleştirdikleri demirbaş değişimleriyle yılda 40 bin ton su tasarrufunda bulunduklarını belirten Gümrükçü, ilçedeki parkların %40’ında otomatik sulama sistemi kurduklarını kaydetti.

Utku Gümrükçü, farkındalık yaratmak için flamingo belgeseli çektiklerini, bu belgeselde Gediz’in sorunlarını da yansıttıklarını ve ayrıca ABD’de düzenlenen Los Angeles Belgesel Film Festivali’nde ‘en iyi çevre filmi’ ödülünü kazandıklarını belirtti. Şu anda da Gediz ile ilgili bir belgesel hazırlığı içerisinde daha olduklarını söyledi. Gümrükçü aynı zamanda ilçe belediyesi olarak daha çevreci sistemlere geçerek su tüketimini azalttıklarını ve yağmur suyu hasadı ile ilgili de proje hazırladıklarını da ekledi.