İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden yaptığı açıklamada, "Bir devlet, ancak vatandaşlarına adil davranırsa ayakta kalabilir" dedi. Aynı cezaevinde tutuklu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın durumundan da bahseden İmamoğlu, "Biri cumhurbaşkanı adayı, biri parti genel başkanı olarak Silivri Cezaevi’nde, siyaset yapmanın bedelini ödüyoruz" dedi.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaklaşık 1 aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden kamuoyuna seslendi.
Sözlerine “Aziz Milletim” diyerek başlayan İmamoğlu, “Bu satırları hukuksuzca tutulduğum Silivri Cezaevi’nden kaleme alıyorum. Ben ve çalışma arkadaşlarım, birkaç sözde ‘gizli tanığın’ asılsız iddialarına yaslanan bir mahkeme kararıyla hapsedildik” sözleriyle yaşanan hukuksuzluğu ifade etti.
Ülkedeki adalet sistemine yönelik eleştirilerini dile getiren İmamoğlu, "Üzerine basarak söylüyorum; hukuk, siyasi rakipleri susturmak için bir araç olamaz. Adalet, herkes için eşit işlemelidir; aksi halde, bunun adı adalet olmaz, bunun adı zulüm olur" dedi.
İmamoğlu'nun mektubunun tamamı şöyle:
"Silivri’den Sesleniyorum: Geç Gelen Adalet, Adalet Değildir
Aziz Milletim,
Bu satırları hukuksuzca tutulduğum Silivri Cezaevi’nden kaleme alıyorum. Ben ve çalışma arkadaşlarım, birkaç sözde “gizli tanığın” asılsız iddialarına yaslanan bir mahkeme kararıyla hapsedildik. Yolsuzluk ve terör gibi mesnetsiz suçlamalarla cezaevindeyiz. Milletin bize verdiği görevi ifa etmekten alıkonuyoruz.
Bizi hapsetenlerin derdi sadece bizimle değil. Bizi hapsederek bizimle beraber demokrasiyi, milletin iradesini hapsetmek istiyor. Bizi hapsederek İstanbullu hemşerilerimin seçme hakkını çiğnedi. 16 milyon İstanbullunun emanetini gasp etti. 1,5 milyon CHP üyesi 15,5 milyon seçmenin iradesiyle cumhurbaşkanı adayı olmamın iktidarlarının sonunu getireceğini gördükleri için hapsettiler.
Kıymetli Vatandaşlarım,
Biz adaleti mülkün, adaleti devletin temeli gören bir medeniyetin evlatlarıyız. Adalet, bir toplumun omurgasıdır. Toplumlar, milletler adaletle nefes alır, adaletle ayakta kalır. Onsuz ne huzur olur ne güven ne de birlik. Halbuki, bugün ülkemizde adalet ayaklar altındadır, milletin adalet duygusu derinden yaralanmıştır. Milletimiz senelerdir mahkeme kararlarının siyasi saiklerle, saraydan verilen emirlerle alındığını görüyor, biliyor. Mahkemeler hukuki olmayan saiklerle gençleri, muhalifleri, siyasi liderleri tutuklayıp hapse atıyor. Aylar boyunca iddianameler yazılmıyor, mahkemeler uzuyor, insanlar boş yere aylarca cezaevinde tutuluyor. Halbuki, yine bize ait veciz sözdür: Geç gelen adalet, adalet değildir.
Aynı cezaevinde bulunduğum Zafer Partisi Genel Başkanı Sn. Ümit Özdağ da tıpkı bizler gibi hukuksuz bir şekilde aylaradır burada tutuluyor. Sadece 9 sayfalık bir iddianame ile 67 gündür beklediği yetmezmiş gibi ilk duruşması iki ay sonra görülecek. Soruyorum: Bu nasıl bir adalet anlayışıdır, neden Sayın Özdağ tutuklu yargılanıyor ve iddianamesi hazır edildiği halde neden bir an önce davası görülmüyor? Sayın Özdağ nasıl bir adalet anlayışıyla aylardır özgürlüğünden mahrum edilir, Şubat ayında ziyaret ettiğim kıymetli annesini, sevdiklerini görebilmekten alıkonur? Şiddetle kınıyorum.
Kaderde, Sn. Özdağ ile aynı cezaevinde bulunmamız varmış. Biri cumhurbaşkanı adayı, biri parti genel başkanı olarak Silivri Cezaevi’nde, siyaset yapmanın bedelini ödüyoruz. Üzerine basarak söylüyorum; hukuk, siyasi rakipleri susturmak için bir araç olamaz. Adalet, herkes için eşit işlemelidir; aksi halde, bunun adı adalet olmaz, bunun adı zulüm olur.
Asırlar önce Balkanlar’a attığımız ilk adımın mimarı ve Bursa fatihi Orhan Gazi’nin dediği gibi: “Adaletin en kötüsü geç tecelli edendir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.” Bu söz, devlet yönetiminin temel taşı olmalıdır. Çünkü adalet, devletin meşruiyetinin kaynağıdır. Bir devlet, ancak vatandaşlarına adil davranırsa ayakta kalabilir. Devlet, adaletle yönetilirse güçlü olur ve ancak hukukla ayakta kalır.
Aziz Milletim,
Arkadaşlarım ve ben hapsedildiğimiz cezaevlerinde adaletin yeniden tesis edileceği bir Türkiye’yi hayal ediyoruz. Bu hayalin süreci bir Türkiye için var gücümüzle çalışıyoruz. İnanıyoruz ki, milletimiz bizlere bu karanlık günleri aşacak, hukukun üstünlüğünü yeniden inşa edecek ve hep birlikte adil, demokratik ve huzurlu günlere emin adımlarla yürüyeceğiz.
Ekrem İMAMOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı"