Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

-Dün Kayseri'de küçük grubun yol açtığı durumun nedeni muhalefetin zehirli söylemidir. Vandallık yapmak kabul edilemez.

Devlet Bahçeli'den 'görüş ayrılığı' iddialarına flaş yanıt Devlet Bahçeli'den 'görüş ayrılığı' iddialarına flaş yanıt

-Siyasi kazanım uğruna nefret söylemine tevessül etmek acizliktir. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AK Parti siyasetinde yer bulmayacaktır. Biz iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye'ye hizmet etme arzusundayız.

CHP’Lİ BELEDİYELERİ HEDEF ALDI

-Seçimler bitince muhalefetin vaat yağmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. 

-Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye başladı.

-İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski başkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. 

-Allah var, bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar.

-Eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazıyorlar. Geride bıraktığımız 3 aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme politikalarına aleni destek vermek, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatma dışında herhangi bir icraatları olmadı. 

-Makam odalarında vatandaş darp etmek, kadınların serbestçe hayata katılım alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaş açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, gönüllü kuruluşlara baskı uygulamaktan başka hiçbir iş yapmadılar.

-İşçinin ekmeğiyle oynamayacağız dediler fakat göreve geldikleri birçok il ve ilçede emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. 

-Buna benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart'a kadar devam eden vaat yağmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren zam yağmuru aldı, işçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı.

Sözcü