4 Kasım’da İstanbul merkezli 6 şehirde düzenlenen operasyonda Dilan Polat ile eşi Engin Polat tutuklanmıştı. Aylardır süren soruşturma sonucunda 75 sayfalık iddianame ortaya çıkmıştı. Tutukluluğu devam eden Engin Polat, avukatı aracığıyla bir açıklamada bulunarak sessizliğini bozdu. 

Lüks yaşamını gözler önüne seren ve gelen tepkiler sonucunda yapılan operasyon sonucunda tutuklu yargılanan Engin Polat ve Dilan Polat için hazırlanan iddianame ortaya çıktı.

Geçtiğimiz günlerde, çiftin avukatları ortak bir açıklama yapmış, bu açıklama gündeme bomba gibi düşmüştü.

Dilan Polat'ın sosyal medya hesabından açıklama. 'Bilinçli olarak yanlış bilgiler servis edildi' iddiası. Paylaşım sonra silindi. Mektup ortaya çıkmıştı. Dilan ve Engin Polat davasında neler oluyor?

Baştan beri sessizliğini koruyan Engin Polat kamuoyuna avukatı aracılığıyla bir mektup yayımladı.

Engin Polat, "Eşim Dilan'ın bu hukuksuzluğa dayanacak gücü kalmamıştır. Bütün vebal üzerinize olacaktır. Özetle bir kumpas hukuksuz bir soruşturma çökmüş ve dağ fare doğurmuştur" diyerek şunları ifade etti:

"Saygıdeğer Kamuoyu,

AKP'li başkan genç kadını hastanelik etti! AKP'li başkan genç kadını hastanelik etti!

Yaklaşık dokuz aydır ben ve ailemin çoğu bireylerinin tutuklu olduğumuz "Polatlar Davası" nedeniyle bugüne değin şahsım herhangi bir açıklama yapmamış idim.

Dosya gizli soruşturma özel ve örgütlü bir soruşturma idi. Avukatlarım buna rağmen dosyanın içinin boş ve delilsiz olduğunu öngörseler de söyleseler de iddianamenin açılıp gerçeğin ortaya çıkmasına kadar sabrettim, iftiralara göğüs gerdim. Bütün ticari ve şahsi ve ailevi itibarımı ayaklar altına aldılar. Linç mantığıyla hevesiyle ve hırsıyla saldırdılar.
Şimdi iddianame açıklandı ve ilk anda çok haklı gerekçelerle mahkeme iade etti. Özetle dedi ki suçlamalar delilsizdir. İddialar netleştirilip somutlaştırılmamıştır. Bir başka deyişle böyle iddianame olmaz.

Gerçekten de baktığımda hukukçu olmayan biri olarak olayları birebir yaşayan ve örgüt lideri olmakla suçlanan ben ortada büyük bir hukuksuzluk olduğunu görüyoruz.

Bir taraftan devlet kurum ve uzmanlarının hazırlamış olduğu MASAK ve Aklanma Raporları, Vergi Müfettişlerinin raporları, Emniyet vb kurumların çalışmaları ve hazırlıkları ve bu kesin ve bağlayıcı deliller dosyada herhangi bir bahis ve kara para suçu olmadığını söylüyor. Diğer tarafta iftira ve uydurma olduğu en basit mantıkla ve her türlü aksine ulaşacak delillerle çürütülecek gizli tanık ifadeleri. Doğru olmadıkları bir hukukçu savcı olmadan anlaşılacak uydurmalar ve iftiralar.

İddianamede en yakın aile bireylerimle bir örgüt kurduğum iddiası artık komik ve gülünç bir iddia olarak kalmıştır.

Soruşturma boyunca dosyanın oluşmasında hukuksuzluklar gizliliğin ihlali, Anayasal hakların kısıtlanması telafisi güç zulümlere ve kayıplara sebep olmuştur.

Ben ve tüm ailem bu haksız ve hukuksuz işlem nedeniyle yaklaşık dokuz aydır yaşayamaz hale gelmiş bütün ekonomik varlıklarımıza tedbir konulmuş en zaruri ihtiyaçların karşılanması güçleşmiştir. Diğer yandan haksız yere atanan kayyumlar vasıtasıyla tüm ticari birikimimiz bitme aşamasına getirilmiştir. Bir taraftan anneannemin emekli maaşı verilmezken bizim şirketlerimiz üzerinden yüzbinlerce lira maaş alıp şirketleri bitirme aşamasına getiren bir anlayış. Okul hayatları biten çocuklarımız. Devletimizden ve adaletten umudunu kesen bizler ve sevenlerimiz. Korkutulan bir millet. Ticareti yapmaya isteksiz hale getirilmiş bir toplum.

Başıma ne gelir korkusuyla esnaflıktan uzaklaşan bir sürü insan. Sokaktan çevirip şikayetçi yapılan hiçbir delil olmayan uyduruk davalarla yargılanmaya çalışıyoruz. Özellikle eşimin bu haksızlığa isyan ve dayanmayan ana yüreği. Gün be gün işkence gibi bir tutukluluk süresi. En nihayet konuyu en iyi bilen savcının tahliye isteğine yarım saatlik incelemeyle hayır diyen bir hakimlik tutumu.

İddianame sakattır iade edilsin diyen bir mahkemenin bu sakatlığa rağmen tutukluluğa devam demesi. Ve burada ifade etmeye imkan olmayan nice hukuksuzluk ve haksızlıklar.

Devlet ve yargı karşısında gücümüz ancak avukatlarımızın isabetli öngörülü savunmaları, bizim de çaresiz bir çığlık gibi sözlerimiz. Evet karar verenler biz değiliz. Mühür bizim elimizde değil bizi sevenlerin ve bu durumu açıkça görenlerinde üzülmekten başka ellerinden gelen bir şey yok görünüyor.

Sadece Allah'ın adaletinin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Nasıl bu kadar iftiradan sonra böyle boş bir iddianame ortaya çıktıysa beraat edeceğimiz de ortaya çıkacaktır.

Bize bu haksızlığı ve zulmü yapanları Allaha havale ediyorum. Aynılarını yaşasınlar. Çoluk ve çocuklarından ayrı düşsünler.

Eşim Dilan'ın bu hukuksuzluğa dayanacak gücü kalmamıştır. Bütün vebal üzerinize olacaktır.
Özetle bir kumpas hukuksuz bir soruşturma çökmüş ve 'dağ fare doğurmuştur'.

Bir an evvel adaletin tecellisi temennisiyle herkese en derin saygı ve selamlarımla.

Engin POLAT"

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi