Narlıdere’de yaşanan delege sürecini 16 Nisan 2017 Referandum ile bağlantılı olarak irdelemek gerekmektedir. Referandum çalışmaları başlamadan önce Narlıdere Belediye Başkanı Sayın Abdül BATUR AKM Tiyatro Salonunda tüm Narlıdere’liler karşısında “Ben tüm küskünlükleri ve kavgaları geride bırakıyorum ve herkesi kucaklıyorum” diyerek özellikle Narlıdere’de Siyasi Barışın önünü açtığını ifade etmekten de geri durmadı. Bu önemli bir sözdü; parti içi mücadele yerine, demokratik ve birleştirici bir siyasi ortam ile AKP zulmüne karşı bir duruşun sergileneceği umudunu doğurmuştu.
Tabi ki Ulusal Egemenliğin bekasının sağlanabilmesi için; iç siyasi çatışmaların mutlaka bir kenara bırakılarak ortak akıl ve tüm hatlarla birlikte Referandum çalışmasının yapılması gerekliliği ortada duruyordu. Buna katkı koymamak akıl dışı bir davranış olacaktı. Maalesef bu akıl dışılığı ortaya koyan ve Demokrasi Evini “Dükkan” sıfatlaması ile tiye alan mihraklarda varlığını hissettirmişti.
Demokrasi Evinin kuruluşunda öncü olan Demokrasi Platformunun, Narlıdere’nin büyük bir bölümünü temsil ettiği gerçeğinden yola çıktığımızda toplumsal mutabakat sağlanmış oluyordu.
Bu arada; Referandum çalışmalarının Demokrasi Platformu Ekseninde yürütülmesi CHP İlçe Başkanı Şahin FIRAT’ta bir rahatsızlık yaratmış olmalı ki; hem Demokrasi Evini, seçime 10 gün kala ziyaret etmek zorunda kaldı, hem de DEMOKRASİ EVİ olarak tüm örgütlerle; 2. İnönü, Atatürk, Ilıca, Altıevler, Sahilevleri, Çamtepe, Çatalkaya, Mithatpaşa Caddesi ve İnciraltı Kent Ormanı’nda onlarca kilometre yürüyerek 20 bin broşür dağıtılırken, sadece; 2 İnönü, Atatürk, Ilıca ve Çamtepe güzergahının son 100 metresine katılarak Demokrasi Meydanında fotoğraf çekinmeyi tercih etti.
Ayrıca; 2017 Referandum çalışmalarında en önemli konu olan; sandık başkanları, sandık görevlileri ve müşahitlerin tespiti çalışmalarında koordineden yoksun ve başarısız bir çalışmaya da üzülerek şahit olduk. İlçe Seçim Kuruluna verilmesi gereken 124 Sandık Başkanlığı için CHP’den 40 sandık başkanı ismi verildi ve maalesef bilgisizlik ve yetersizlik sebebi ile bunun sadece 8 tanesi görevlendirilebildi. Bununla birlikte; sandık görevlileri doğru sandıklarda görevlendirilmedi ve müşahitler eksik planlandı. Yani CHP İlçe Başkanlığı Referandum’da iyi bir sınav veremedi.
Organize edilmesi gayet kolay bir seçim olan referandumda, Narlıdere CHP İlçe Başkanı koordine yetersizliği ve örgütü yönlendirme başarısızlığını ortaya koyduğu tüm Narlıdereli CHP’liler arasında konuşuluyor. Buna rağmen; Parlamenter sisteme inanmış olan tüm HAYIR cephesinin katkısı olan % 85’lik HAYIR oylarına yeniden ilçe başkanı seçilebilmek için sahip çıkma çabasından geri durmuyor.
Şimdi, 05 Aralık 2015 tarihinde seçimi kazanan Sayın Şahin FIRAT’ın o kongrede iddia ettiği konulara ve uygulamalara değinelim.
“Mahalle örgütlenmelerine önem vereceğiz, ivedilikle örgütlenmeyi sağlayacağız. Bunu bir ay içinde yapacağız” dedi. Yaptı mı, HAYIR
“Birlik beraberliği sağlayacağım” dedi. Yaptı mı, HAYIR
“Her mahallenin sorunlarıyla ilgilenen ekipler kuracağız” dedi. Yaptı mı, HAYIR.
“En önemli projemiz, herkesin siyaset yapmasının önünü açacağız. Siyasi huzursuzluğu tamamen kaldıracak bir proje hazırlayacağız” dedi. Yaptı mı, HAYIR
“Görev almak isteyen ve katkı sunmak isteyen tüm partilileri sisteme dahil edileceğim” dedi. Yaptı mı, HAYIR
“Komisyonlar kurulacağım” dedi. Yaptı mı, HAYIR
Narlıdere’li partililerin etkinliklere katılımını sağladı mı, HAYIR
Önceki yönetim zamanında oluşan Üye Hazirun Listesi sahtekarlığı ve delege seçimleri esnasında meydana gelen delege hırsızlığına yönelik olayların üzerine giderek İlçe Başkanlığının Tüzel Kişiliğinin bu töhmetten kurtulması için gerekeni yaptı mı, HAYIR
Narlıdere’nin en önemli sorunlarından birisi olan Kentsel Dönüşüm Projesinin siyasi ayağını oluşturarak, kurulan 4 dernek ve 1 kooperatif ile irtibata geçti mi, HAYIR
Kentsel Dönüşüm Komisyonu Kurdu mu, HAYIR
CHP’li gençlerin iradesi ve oyu ile seçilmiş Narlıdere Gençlik Kolları Başkanı ile uğraşmayı tercih etti mi. EVET
Hayırların çok olduğuna bakmayın HAYIR için çalıştı demek zor.
Bu bağlamda; önümüzde 3 seçim var. Yerel, Genel ve Başkanlık seçimleri, bu zorlu süreci yürütmede yetersizliğe tahammül yoktur diyen Narlıdere mevcut İlçe Başkanının YETERSİZ olduğunu uzun süredir dillendiriyor.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun HAK, HUKUK, ADALET yürüyüşü nedeniyle; Adalet Tişörtleri giyerek ortalıkta dolaşmakla ADALET sağlanmıyor.
Adaleti söz de değil özde uygulamak gerekiyor.
Adalet sadece mahkemede sağlanmaz, 4 gün içinde yangından mal kaçırır gibi delege seçimi yapmakta adaletsizliktir.
Kendi iç hukukuna sahip çıkmayan bir İlçe Başkanın Türkiye’de adalet için tişört giyerek dolaşması sadece komedidir.
CHP Tüzüğü 16 ncı Maddesi ne diyor “Birden çok muhtarlık bölgesinde üye olunamaz; yazılı olunan muhtarlık bölgesi dışında delege seçilmek mümkün değildir.” Bu maddeyi nasıl hiçe sayılır, bakın bu hukuksuz karar CHP İzmir İl Başkanlığından geri döndü.
ADALETE SAHİP ÇIKMAK BU MUDUR?
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun “Belediye Başkanları, İlçe Başkanlığı Seçimlerine Karışmasınlar” sözünü hatırlatmak isterim.
Narlıdere’de bu talimata riayet edildi mi?
24 Kasım 2017 tarihinde, Belediye Başkanı Sayın Abdül BATUR mevcut ilçe başkanı ile kol kola omuz omuza İlçe Başkanlığı açıklaması yapıyor. Bu sorunun cevabını Sayın Abdül BATUR kendisi verdi, BEN TARAFIM DİYEREK. Buradan şu sonuç çıkıyor. 2019 Yerel Seçimlerine yatırım; “bak delegeleri ben kazandım, seni seçtiriyorum, sende benim için çalış”
Tekrar söylüyorum, BOŞ KONUŞTUĞU ve YETERSİZ olduğu söylenen ve Parti Tüzüğene sahip çıkmadığı halde, gösteriş için adalet tişörtü giyen ve hatta DAYATILAN bir İlçe Başkanı ile Narlıdere’de yola devam etmek BEYHUDEDİR.
Albert Einstein çok güzel bir söz söylemiş.
“Delilik : Aynı Şeyleri Tekrar Tekrar Yapıp, Farklı Sonuçlar Beklemektir.”