Bu örneklerden biri CHP'li Çiğli Belediyesi. 147 işçi "işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden iş akdinin feshi"ni içeren Kod-4 ile işten çıkarıldı. Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız işten çıkarılanlar için "ihtiyaç fazlası" derken işçiler sorunun belediyedeki eski ve yeni başkan arasındaki liste çekişmesinden kaynaklandığını söylüyor.
İşçiler belediye binası önünde başladıkları direnişlerini Ankara'ya taşıdı.
"Artık bir sonuç ve çözüm istiyoruz" diyen işçiler mücadelelerini ve taleplerini soL'a anlattı.
'İhtiyaç fazlası dediler ama işten çıkarıldığımız yerlerde işler aksıyor'
İşçilerin ilk itiraz belediye başkanının "ihtiyaç fazlası" savunmasına. İşçiler, veteriner hizmetlerinden fizyoterapi desteğine işten çıkarmaların yaşandığı birçok alanda faaliyetlerin aksadığını aktarıyor:
"Bizi ihtiyaç fazlası diye işten attılar ama çıkarıldığımız iş kollarında bir sürü aksama meydana geliyor. Mesele veteriner hizmetleri bölümünde çalışırken işten çıkarılmalar nedeniyle bazı örneklere yetişilemiyor. Bazen yaralı hayvanların ihbarı geliyor ama oraya sayıca yetersiz ekipleri gidince sağlıklı yürümüyor işler. Bazen hayvanları taşımak için şoförün falan araçtan inip desteğe geldiği falan oluyor. Yani kimse kendi işini de doğru düzgün yapamıyor. Sonuçta bazı şeyler uzmanlık alanı.
Mesela bir arkadaşımız kuaför. Kendisi yaşlı ve engelli bireylerin evlerine giderek belediye hizmeti olarak kuaförlük yapıyordu. Şimdi bunun ihtiyaç fazlası olma ihtimali var mı? Çok açık ki çıkarıldığımız yerlerde aksamalar meydana geliyor. Belediye fizyoterapi hizmetimiz var reklamı yapıldıktan bir gün sonra fizyoterapisti işten attı. Çok tuhaf bir durumla karşı karşıyayız gerçekten."
Haziran ayında işten çıkarılan 147 işçi, belediye yönetimine "işimizi istiyoruz" diye seslendi.
'İddia ediyorsan ispat edeceksin'
İşten çıkarılan işçiler arasında 10 yıldır belediyede çalışan da var seçimlerden önce işe alınan da. Ancak işçiler esas sorunun işten atılmalar nedeniyle yaşanılan sorunlar olduğunu ifade ediyor.
"Şimdi bizi işten attıktan sonra 15 işçiyi geri aldılar. Sus payı gibi bir şey. Yani 147 kişi işten atıldıktan sonra 15 kişi işe dönse ne olur dönmese ne olur. Aramızda hamile olan işçiler de vardı babası kanser tedavisi gören de."
Bazı işçiler için "Zaten masa başındalar sahaya dahi çıkmıyorlar" denilirken, kimi işçiler için de "Belediyeye dahi uğramıyorlar, bankamatik memurluğu yapıyorlar" denilmiş. İşçiler bu iddiaları yalanlarken, bu tür ithamlarla anılmaktan duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar:
"Şimdi bize yan gelip yatıyorlardı diyorlar kibarca. Hangi çağda yaşıyoruz. Bunu iddia ediyorsan ispat edeceksin. Sonuçta çalıştığımız neredeyse her yerde kamera var. Bu iddialar doğru olsa hakkımızı aramaya yüzümüz mü olurdu? Bu iddiaların hepsi yalan. Sonra dediler ki 'Bunlar zaten işe bile gelmiyor, tek işleri aydan aya gelip maaşını almak.'"
Yahu bizim çalıştığımız bölümlerde girişlerde parmak okuma sistemleri var. Hangi gün geldik hangi gün gittik hepsinin kaydı var. Hadi bunu geçtim çoğu zaman sahada çalışırken saha amirleri gelip sahada parmak okuyucu ile çalışmalarımızı takip edip denetliyor. Bu iddiaların aslı astarı yok.
Sonra baktılar bu iddiaları ispat etmek mümkün değil, dediler ki belediyenin bütçesi yok. Bizi işten atmadan önce Haziran ayında bütçemiz iyiye gidiyor diye reklamlar yaptılar. Hadi bunu geçtim ihtiyaç fazlası dediler. Yahu bizim çıkarıldığımız yerlerde işler aksıyor. Bir vadede mutlaka yerimize birilerini almak zorunda kalacaklar. O zaman bizi niye işten attılar?"
'CHP içi çekişmelerin kurbanı olduk'
İşten çıkarılan işçilerin dile getirdiği bir diğer husus ise eski ve yeni başkanlar arasındaki "liste savaşları".
İşçilerin bir kısmı CHP üyesi. Aralarında CHP Çiğli Belediye Meclis Yedek Üyesi olan da var. İşçiler CHP'li iki başkanın çekişmesinde kendilerinin kurban edildiğini söylüyor:
"Seçimlere doğru gidilirken adaylar, aday adayları falan derken tabi listeler dolaşıyordu. Hatta Çiğli'de mavi liste ve beyaz liste diye iki liste vardı adayların. Her iki aday da CHP'li zaten. Belediye de CHP'den CHP'ye geçti sonuçta başkan değişti parti değişmedi. Ama gelgelim bu CHP içi çekişmelerde olan bize oldu.
Yeni gelen eskinin listesine, eski listelerin sahibi kaybeden listeye savaş açıyor. Senin işçin benim işçim tartışmaları yapılıyor. Bizler yıllardır bu belediyeye çalışan insanlarız. CHP içindeki tartışmaların, başkanlar arasında yaşanan çekişmelerin kurbanı oluyoruz. Bu durum acilen telafi edilmeli.
15 Temmuz'dan bu yana CHP Genel Merkezi önünde devam ettiğimiz direnişimiz devam ediyor. Artık bir sonuç ve çözüm bekliyoruz. Burada bu soruna çözüm bulamayan CHP sonra AKP'li belediyeler işçi çıkardığında sesini çıkarmasın. Memenen'de AKP'li belediye işçi çıkardığında esip gürleyen bizi görmezden geliyor."
Ailelerinden uzaktan direnişlerini sürdüren işçiler bir an önce iyi haberlerini alıp evlerine dönmeyi bekliyor.
SOL-ÖZKAN ÖZTAŞ