Kamuoyunda tepkilere neden olan, haftalardır yaşam hakkı savunucuları, hayvan severler ve muhalefetin tepki gösterdiği ve ‘geri çekin’ çağrısı yaptığı 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Eski hakim ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi önceki dönem CHP Grup Başkanvekili Avukat Murat Aydın, yasaya ilişkin ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Aydın, yasanın uygulanabilir olmadığını belirtti.

“Bu kanun hem hukuka hem anayasaya aykırı”

Yasanın uygulanabilirliğinin olmadığını belirten Aydın, şu ifadeleri kullandı:

"Emeklilerimizin yanındayız, dayanışmayı büyütüyoruz!" "Emeklilerimizin yanındayız, dayanışmayı büyütüyoruz!"

“Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki değişiklik Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gece yarısında kabul edildi. İşin ironik tarafı, ismi hayvanları koruma olan bir kanun hayvanları katletmeyi kabul etti. Siyasi iktidar toplumdan gelen bütün itirazlara kulağını tıkadı ve sokakta yaşayan hayvanları yani doğayı birlikte paylaştığımız hayvanları öldürülmesine ilişkin düzenlemeyi kabul etti. Şunu çok açık söylemek gerekir. Bu kanun hem hukuka hem Anayasa’ya hem toplum vicdanına aykırı. Bu nedenle de uygulama kabiliyeti olmayacak. Elbette CHP, Anayasa Mahkemesi’ne bu kanun değişikliğine taşıyacak. Ama daha da önemlisi toplumun vicdanında mahkum olan bu kanunu, halkın oylarıyla seçilmiş hiçbir belediye uygulayamayacak.”

“Halkın oylarıyla seçilmiş belediyeleri baskı altına almanın bin bir yolunu bulmaya çalışıyor”

Yasayı uygulamayan belediye başkanlarına hapis cezası öngörülmesini de yerel seçim sonuçlarına karşı iktidarın baskı politikası olarak yorumlayan Aydın, şunları söyledi:

“Siyasi iktidar bu kanunun uygulanmasını güçlendirebilmek de mümkün kılabilmek için kanunu uygulamayan belediye başkanlarına hapis ceza verileceğini ileri sürüyor. Yasada da buna ilişkin düzenlemeler getirildi. Yerel seçimleri kaybeden siyasi iktidar, halkın oylarıyla seçilmiş belediyeleri baskı altına almanın bin bir yolunu bulmaya çalışıyor. SGK’ya olan borçların tahsil edilmesi, yasal yetkilerin kullanılması, belediyelere yapılacak ödeneklerin azaltılmasından sonra şimdi de belediyelerin sokak köpekleri üzerinden baskı altına alınmasıyla karşı karşıyayız. Toplumun her kesiminin şunu açık olarak dile getirmesi gerekiyor. Halkın vicdanında mahkum olan hiçbir yasa toplum bakımından meşru sayılmayan hiçbir hukuk bakımından da meşru değildir ve olmayacak. O nedenle bu kanun mecliste kabul edilmiş olsa bile bu kanuna karşı itirazlarımızı yükseltmeye, dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü insan doğanın bir parçası ve doğada yaşayan diğer canlıların üstünde değil. Onlar birlikte yaşayan bir parçası, doğaya ait olan bir parça. Doğanın diğer unsurlarını, diğer canlılarını yok sayan insan aslında son tahlilde kendi varlığını, kendi hayatını yok sayıyor demektir. Bu yüzden hukuken, ahlaken, vicdanen, siyaseten kabul edilemez olan bu yasanın uygulanması da mümkün olmayacak. Bu yasaya karşı mücadeleyi sürdürmek gerekecek.”