Başkan Cemil Tugay açıklamasında: "İzmir Körfezi’nin kıyısında bir muhalefet partisi il başkanı gibi basın toplantısı yaparak, yerel yönetimlerimizi hedef göstermektedir" dedi.
İŞTE AÇIKLAMA:
Saygıdeğer İzmirliler ve tüm duyarlı yurttaşlarımızın bilgisine;
İzmir Körfezi’ndeki kirlilik hepimizin problemidir. Kolektif bir çalışma ile düzeltilebilir. Ancak 22 yıldır bütün kuvvet ve kudreti kendinde toplamış bir iktidarın Çevre ve Şehircilikten sorumlu Sayın Bakanı, İzmir Körfezi’nin kıyısında bir muhalefet partisi il başkanı gibi basın toplantısı yaparak, yerel yönetimlerimizi hedef göstermektedir.
Şehirlerin hayati sorunlarını çözmek için uğraşan Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine devlet bankalarından kuruş krediyi çok gören, uluslararası finans kurumlarından aldığımız kredileri onaylamayan iktidarı temsilen icradan sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanı Bakanımız, yaptığı basın toplantısıyla yurttaşlarımızı maalesef yanlış bilgilendirmektedir.
Her şeyi siyasetin ve kutuplaşmanın malzemesi haline getiren sayın bakanımız, İzmir Körfezi sahilinde basın toplantısı yaptığı gün neden İzmir’de olmadığımı gayet iyi bilmektedir. Yurtdışı gezimizin İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla Sağlıklı Kentler Birliği toplantısında Türkiye’yi temsilen gerçekleştiği, aylar öncesinden bellidir. Eğer bundan haberi yoksa kendisini bilgilendirenlerin doğruluğunu sorgulamalıdır. Eğer biliyor da bu toplantıyı İzmir’i temsilen yurtdışında olduğum bir güne denk getiriyorsa bu da manidardır.
Sayın Bakanımızın Türkiye’nin ve belediyelerimizin küresel kurumsal itibarini önemsediğine yürekten inanıyorum. Bizim İzmir ve Türkiye’yi ne kadar önemsediğimizi de bütün hemşehrilerimiz gayet iyi bilmektedir. Öte yandan biz toplantıya başkan vekilimizle zaten iştirak ediyoruz ve İzmir’le ilgili her konunun bizzat içindeyiz.
Herkes şundan emin olsun, biz başta Körfez sorunu olmak üzere kentimizin bütün büyük sorunlarını çözmek için başta sayın bakanımız dahil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla ben ‘bu işe paydaşım’ diyen herkesle iş birliği yapmaya hazırız. Ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı gayet iyi biliyoruz, yol haritamız ve planlarımız hazırdır. Yeter ki Sayın Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere Sayın Bakanımız ve ilgili kurumlar bize gerçekten yürekten destek versinler, yeter ki bu meseleyi yalnızca İzmir’in değil aynı zamanda Türkiye’nin acil meselelerinden birisi olarak görsünler. Gelin birbirimizi suçlamaktan mağduriyetler üzerinden kutuplaşma siyaseti yapmaktan vazgeçelim.
Bu ülke bizden hizmet, bu ülke bizden feraset, bu ülke bizden sonuç bekliyor. Haydi yapalım.