Başkan Cemil Tugay açıklamalarında: "Eğer bize devletimiz derse ki yörenizdeki ormanlara ilişkin elimizde yeterli hava aracı yok siz de alın gerektiğinde sizden de yardım alalım derlerse, biz bu sorumluluğu almaya hazırız" ifadelerine yer verdi

"POLEMİKLERİ ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUM"

Yangınlara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Başkan Cemil Tugay, "15 Ağustos günü hızlı yayılmasıyla şehrimizde ve sonrasında da ülkemizin gündemine gelen 19 Ağustos’a kadar devam eden Yamanlar’daki büyük yangın ve eş zamanlı olarak İzmir’de yaşanan diğer yangınlarla ilgili bilgi vereceğiz. Bu yangınlarla ilgili pek çok konunun tartışıldığını, biraz halkımızın kafasının karıştığını gördük. Objektif verilerle sorunu değerlendirdik. Bu afetle ilgili yaratılan polemikleri üzüntüyle karşılıyorum. Akıllardaki sorulara verilere dayalı olarak cevap vereceğiz" dedi.

YETKİ ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ'NDEYDİ!

Yangının başladığı alanın Orman Genel Müdürlüğü'nün yetkisinde olduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, "Hepimizin gündeminde olan Yamanlar’daki yangın 14 Ağustos akşam saatlerinde 21’de ormanlık alanda, yerleşim bölgesinden epeyce uzakta başladı. Bugünlerde sizlerin de bildiği gibi havanın sıcaklığı, kuruluğu, uzun süredir yağmur yağmaması ve düşük nemden dolayı herhangi bir yangın çıktığında biraz da rüzgar varsa yayılabiliyor. Bu nedenle bölgemiz çokça yangına maruz kaldı ve adeta rekorlar kırdı. Bu yangının da diğer yangınlar gibi ilerleyeceğini düşünerek normal bir müdahalede bulunuldu. Orman yangınları Orman Genel Müdürlüğü’nün yetkisindedir, bizler yerel olarak itfaiyemizle orman yangınlarına destek vermeye çalışıyoruz ancak asıl görevimiz yerleşim yerlerini orman yangınlarından korumak oluyor. Burada da böyle ilerledik ancak gündüz saatlerinde kuvvetli bir rüzgar ve sıkça yön değiştirmesiyle bu yangın yerleşim yerlerimizi tehdit etti ve maalesef yurttaşlarımız etkilendi" ifadelerine yer verdi.

3 BİN HEKTAR KÜL OLDU...

 4 gün içerisinde şehrimizde 249 yangın olduğunu aktaran Tugay, "Bu oldukça yüksek, 20’si orman yangını ve en büyüğü de Yamanlar’da. Bu yangında bizim hesabımıza göre 2 bin 966 hektar alan yangın yani yaklaşık 3 bin diyebiliriz. Bu hesaplamayı uydu görüntüleri ve bizim coğrafi bilgi sistemini karşılaştırarak yaptık. Böylelikle arkadaşlarımız yaklaşık 3 bin hektar alanın yandığını tespit etti. Bu dört günde diğer yangınlarla birlikte 4 bin 300 hektar alanın yandığını hesapladık. Bunların bir kısmı orman alanı, bir kısmı mera, maki ve zeytin ağaçlarının bulunduğu alanlar. Özellikle Bayındır’da 300 hektarlık alanda çıkan alanda zeytin ağaçlarından çıktığı ve o yöredeki 3 köyümüzün zeytinleriydi.  O yöredeki 3 tane köyümüze sıçradı. 300 hektarlık alanda yangın oldu ve zeytinlikler yandı" ifadelerine yer verdi.

KIRIK KOL İLE 1 SAAT DAHA MÜDAHALE...

 Büyükşehir'in bin 577 personel ile yangınlara müdahale ettiğini belirten Tugay, "Yangınlar boyunca itfaiyenin ne yaptığı ve nasıl mücadele ettiği ile ilgili insanlarımız bilgilere ulaşamadı. Şunu bilmek lazım yangınlarda o karmaşık ortamda kimin neye müdahale ettiğini takip etmek zordu. İtfaiyemizin doğru bir mücadele yürüttüğünü söylemek isterim. Bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu yangınlara bin 577 personel ile müdahale ettik. Bunların 730 itfaiye personeli. 324 yangın söndürme aracı ile yangınlara müdahale ettik. Diğer illerden de destek için araçlar geldi. 10 tane ilden 41 araç ve 113 itfaiye personeli yangınlara müdahale etti. Bize yardım için araç ve personelini gönderen belediyelerimize yürekten teşekkür ediyoruz. Ancak en büyük teşekkürü bizim personellerimizi hak ediyor. 8 tane itfaiye erimiz bu sırada yaralandı. Bunların 2 tanesinde kemik kırılması oluştu. Sol kemiği kırılan arkadaşımız kırık kolu ile yangına 1 saat daha müdahale etmeye devam etti. Bu şartlarda çalıştı arkadaşlarımız. Yangın olduğu her yerde olmaya çalıştılar. Ancak bazı iş yerlerinin ve konutların yanmış olmasına rağmen yanmaktan kurtardıkları alanlar çok fazla. Bazılarını kendi gözümle gördüm. Karşıyaka'nın ormana komşu olan alanında bulunan TOKİ evlerinin bir tanesinin çatısına sıçramıştı. Bütün binalara sıçrama riski vardı. Karşıyaka'da küçük sanayi sitesinde bazı iş yerleri yanmış olsa da o sanayi sitesi tüm dükkanların yanma riski vardı. Arkadaşlarımızın fedakarca müdahale ettiğini ve nefes alınamaz ortamda işyerlerinin yanmasına engel olduğunu hatırlatmak isterim. Sancaklı köyü ve Yamanlar köyü yangının tam ortasındaydı. Buralarda neredeyse hiçbir konut etkilenmedi. Bayındır'da köylerin tamamı riskliydi. Orada da itfaiyemizin yaptığı çalışmalarla bu yangınlar engellendi" dedi.

YANGIN KORİDORU

Elektrik tellerinin koopması sonucu Menderes'te başlayan yangına dikkat çeken Tugay, "Bir sorun da şu, bu yangınlar neden çıkıyor ve çıkmaya devam edecek mi? Bu sorunun net bir cevabı yok. Dünyada genellikle yapılan değerlendirmelerde yangınların yüzde 95'i insan eliyle çıkıyor. Ancak biz de diğer ülkeden farklı olarak elektrik sistemi konusu var.  Bunu birkaç konuşmamda dile getirdim. Ancak üzerinde durulması ve gerekli önlemler alınmalı. Menderes’te çıkan yangının elektrik telinin kopması ve o nedenle yangının başladığını valimiz açıkladı. Gerence mevkiindeki yangının da bu şekilde çıktığı neredeyse kesin. İzmir İtfaiyesi’nin aldığı önlem ile o sitenin yanması engellendi. Arkadaşlarımız siper oldu ve siteyi yakmasını engelledi. Yangınlar ufacık sebeplerden çıkabiliyor. Bazı vatandaşların gözaltına alındığını bizler de öğreniyoruz. Piknik yaparken ya da anız yakarken yangın çıktığını kabul ediyoruz. Burada vatandaşlarımızın farkında olması gereken şey şu, yangının yayılma hızını insanlar incelerse çok hızlı olduğunu görecektir. Bunun sebebi kuraklık, sıcak hava ve atmosferdeki rüzgarın çıkmasına sebep olan hareketler. Bunlar iklim krizinin sonuçları. Bu yangınlar olmaya devam edecek, istemediğimiz kadar yangınla karşılaşacağız, bu önümüzdeki yılların da sorunu olacak. Yaşam şeklimizi buna göre değiştirmeliyiz. Yangınlar sıkça ormanlık alanlarda çıkıyor ve daha sonra bahsettiğim nedenlerden hızlıca yayılıyor. Sonra ormana komşu yerleşim yerleri, sanayi siteleri ve başka tesislerin risk altında olduğunu bilmeliyiz. Bu da ormanlık alanlarda ilave önlemler almamız gerektiğini bizlere düşündürüyor. Bu nedenle yangın koridorları için çalışmalıyız, yeni çalışmalar yapmayı da düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"ANKARA'DAN TALİMAT İLE YÜRÜMEZ!"

Bakanlıklara 'talimat' göndermesi yapan Başkan Tugay, "Afetler bölgesel olarak gerçekleşir. Yaşattığı acılar da yerelde hissedilir. Bizim de yerel yönetimlerin kaynaklarını, afetle mücadele kapasitelerini arttırmaya ihtiyacı var.  Yerel yönetimlere verilmesi gereken kaynak ve ekipmanı verilmiyor. Yerel yönetimlere kaynak aktarma yerine tam tersi olarak merkezi yönetim yerel yönetimlere ‘Siz karışmayın biz halledeceğiz’ diyor. 730 itfaiye erimizle hizmet verdiğimizi söylemek zorundayım. Neden daha fazlasına sahip değiliz? 2011’de 120 itfaiye için başvuruluyor ancak 1 buçuk yıl sonra bakanlık yalnızca 50 kişi için izin veriyor. 300 itfaiye eri için bakanlıktan izin istedik ve şu anda onu bekliyoruz. Sonucunu bekliyoruz. 800 kişi eksiğimiz olmasına rağmen bize yalnızda 50 kişi için izin verildi. Daha fazlasına ihtiyacımız var zaman içinde arttıracağız. Cevabı bütün şehir bekliyoruz. Ama bu yangınlarda gördüğümüz gibi ülkemizde yangın söndürmede başarısız olmamıza neden oluyor. Merkezi yönetim yangınları yönetemiyor. Bir işbirliğinden ve koordinasyondan kaçınıyor. Afetleri merkezi hükümet yerel yönetim koordinasyonuyla çok daha az zarar ile atlatabiliriz. Bunlar kader değil. Yangınlar daha erken aşamada söndürülebilir. Bunun için gereken şey, 'Ankara'dan talimat işe bu işlerin yürütülmemesi'. Vatandaşın daha çok yardım beklediği yerel yöneticiler üzerinden korodinasyon içerisinde çalışmalar yapılmalı. Biz İzmir'de yetkilerimiz dahilinde elimizdeki tüm imkanları seferber ederek vatandaşın derdine çare olmaya çalışıyoruz. Karşıyaka'da yanan alan 14 bin futbol sahası kadar bir alan. Kaç tane ağacın yandığının tespitine ilişkin çalışmalar devam ediyor" ifadelerini kullandı.

50 BİN TL YARDIM YAPILACAK

Yangınların yarattığı tahribata dikkat çeken  ve etkilenen yurttaşlara 50 bin TL yardım yapılacağını duyuran  Tugay, "Bu yangınlar boyunca bir sürü vatandaşımız ister istemez mağdur oldu. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımız, Afet İşleri Daire Başkanlığımız sahada bir ön değerlendirme yaptı. Bu değerlendirme sonrasında baz saptalamalar oldu. Karşıyaka'daki yangında 20 tane evin 45 tane iş yerinin etkilendi. 10 tane hayvan yaralı olarak kurtarıldı. Bunlar Pako ve Seyrek'te bakıma alındı. İyileşme yolundalar. Yamanlar yangınında 53 tane vatandaş İZELMAN yurtlarına  yerleştirildi. Onların her türlü ihtiyacı karşılanıyor. Yangından ağır, orta hasar gören ve evini kullanamayacak vatandaşlarımızın her birine 50 bin tl yardım yapma kararı aldık. Hijyen ve temel ihtiyaç malzelemeleri için alışveriş kartları dağıtıyoruz. Bu açıdan da mağdur olmalarını engelleyeceğiz. Bazı mahallelerde 41 ağır hasarlı ev tespit edildi. Bu evlerdeki vatandaşlarımızın 31'inin çocuk 10'u engelli 44 tane de kronik hasta olduğunu öğrendik. Bunlarla ilgili de çalışmalara başladık. Kırsal bölgede de mağdur olan vatandaşlarımız var. Bayındır ve Tire'de toplam 20 bağımsız birim yangından etkilendi. Yanan alanların bir kısmı hayvancılık yapan tarım yapan vatandaşlarımızı mağdur etti. Bunu ilk günden itibaren sahada tespit ettik ve detaylı olarak mağduriyetleri çıkarttılar. Bazı vatandaşlarımızın hayvanlarını, ahırlarını kaybettiklerini. Doğançay ve Sancaklı’da arı kovanı mağduriyeti olduğunu, traktör ve iş makinelerinin yandığını gördük. Acilen yapmamız gereken kovanların nakli, hayvanların nakli, otlatılamayan hayvanlar için yem yardımı çalışmalarını başlattık. Tire ve Sancaklı Köyü’nde yem dağıtılıyoruz. Su depoları yanan yurttaşlarıma destek oluyoruz. Arılarını kaybeden vatandaşlarımıza kovan yardımı yapacağız. Yanan ağaçlık alanlar ile ilgili hocalarımızla çalışma başlattık. Kısmen yanan ağaçların yaşaması için sahada İZPA koordinasyonu ile çalışacağız. Ağaçlar tek tek inceleniyor, kök bakımı, sulanmaları, beslenmeleri için özel gübre takviyesi ile kurutabildiğimiz kadar ağacı kurtaracağız" diye konuştu.

AĞAÇLANDIRMA KAMPANYALARINA DİKKAT!

Tugay açıklamasının devamında, "Bunu ben önemli bir çalışma olarak görüyorum. Çünkü ağaçları kaybettiğimizde yeniden o ağaçların oluşması imkansız.  Geçen yıllarda Efemçukur, Kiraz gibi bölgelerde yangın çıktı. Oralarda o ağaçlar çıkar dediler. Marmaris'te , Bodrum'da, Ören'de Çıkan yangınlarda tartışmalar yapıldı. 'Orman kendini yeniler, bir ağaç dikmeye gerek yok' dediler. Ancak gider bakarsanız bu alanlar tamamen kurumuş ve sadece küçük makilikler var. O nedenle yangınlardan sonra kurtarbilediğimiz ağaçları kurtarmak önemli. Ben bunu Türkiye'nin pek çok yöresindeki uzmanlarla paylaştım. Onlarda bilim insanlarıyla konuşuyorlar. Belki de bu alan ihmal edilmiş alan ve mutlaka çalışmamız gereken bir konu. Bu yangından sonra ne kadar çok ağacı kurtarabileceğimize bakacağız. Ancak herkesin aklında olan,  'ormanlar yandıktan sonra buraya ne yapalım?' sorusnun cevabı çok zor. Çünkü ormanlar kendilerini yeniler ama aylardır doğru düzgün yağış yok. Her yıl yeni sıcaklık rekorları kırılıyor. Toprak da özelliğini kaybediyor. Yağmursuzluk hiçbir  bitkinin gelişmesine izin vermiyor. Bu ormanları yenilemek için yepyeni bir mantığa ihtiyacımız var. Belediyenin yetkisinde olan alanlar için planlamalar yapacağız. Ancak gerek Orman Bakanlığımızla gerek vakıflarla ortak olarak bazı özel projeler yapma çabası içerisindeyiz. Bunlar insanların giremediği çok sık bir şekilde planlanmış koruluk alanlar. Parça parça alanlar halinde yapılması zor. Neden böyle düşünüyorum. Ağaçlandırma kampanyalarında bir küçük fidan alıp dikip sonra su döküp gittikten sonra o ağaçlara bakan olmazsa bunların hepsi ölüyorlar. Dolayısıyla sadece vicdanımızı rahatlatmak için fidan dikme kampanyasını mantıklı bulmuyorum. Fidanlara yakından bakmak gerekir. Orman kendi kendine çoğalmıyor. Ancak bir ağaçlandırma çalışması yapacaksak gözümüz gibi bakacağımzı bir çalışma yapacağız. Kampanya başlatan bazı kişi ve kurmlar var. Bu kurumları sorgulamak gerekiyor. 'Ben bunlara fidan bağışladım, ne oldu?' diye sorulduğunda cevap veremeyiz" dedi.

Çeşme Festivali’nin ikinci gününde Ceylan Ertem Rüzgârı Çeşme Festivali’nin ikinci gününde Ceylan Ertem Rüzgârı

MAĞDURİYET OLURSA AKTİF ROL ALIRIZ!

Cumhurbaşkanına ve yetkililere seslenen Tugay, "Dün Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin yanan vatandaşlarımızın evlerini yeniden yapma sözünü duyduk. Bunu memnuniyetle karşlıyoruz. Ancak daha önce olduğu gibi insanlarımızın mağduriyetine neden olacak bir yavaşlık içerisinde olacaklarda biz aktif rol alacağız" dedi.

UÇAK ALIN DERLERSE ALIRIZ!

Uçak alımı tartışmalarına nokta koyan Başkan Tugay, "Bir uçak alımı konusu oldu. Mevzuat gereği belediye, uçak alamıyor. Böyle bir alım için Tarım ve Orman Bakanlığı ile protokol yapılması gerekiyor. Henüz bununla ilgili adım atılmadı. Uçak alımı konusu yangına müdahale yetersiz olduğunu gördüğümüz için çoğunlukla vatandaşların talebi ile gündeme geldi. Bana  birçok vatandaşımız 'siz neden uçak alıp havadan müdahale etmiyorsunuz' dedi. Ancak itfaiyenin karadan alana girmesi için bile bakanları İzmir’e davet etti.  Bazen bazı noktalara kayıtsız girmeyeceksiniz dedi bakanlık yetkilileri ve itfaiyemiz bazı yerlere giremedi. Belediyeye uçak uçurması için izin verilmesi çok zor. AFAD gibi kurumlar üzerinden değil zaten o bölgede hali hazırda olan yerel yönetimlere yetki verilmeli. Afetlere bu şekilde etkili müdahale edilir. Önce bunu oturtmalı sonra eğer bize devletimiz derse ki yörenizdeki ormanlara ilişkin elimizde yeterli hava aracı yok siz de alın gerektiğinde sizden de yardım alalım derlerse biz bu sorumluluğu almaya hazırız" ifadelerine yer verdi.

KÜLLERİNDEN DOĞACAK KAMPANYASINDA 1 MİLYON 700 BİN TL TOPLANDI

Tunç Soyer zamanında 2019’da uçak alımı için kampanya yapıldığı ancak para toplanmasına rağmen uçak alınmadığı eleştirilerine yanıt veren Tugay, " Ben o konuda bilgi aldığımda ‘Yangın Sonrası İzmir Küllerinden Doğacak’ bağış kampanyası yapıldı ve paranın kullanımı için pek çok madde bildirilmiş. Biri de hava aracıymış. 1 milyon 700 bin lira civarında para toplanmış ama bu para ile hiçbir şekilde uçak alamazsınız. Yetkililer bu para ile 50 tane yangın römorku almış ve 50 çeşitli 30 bin bitki alınmış ve 200 dönümlük yere dikilmiş ve bir tane prefabrik yapı alınmış. Bu bilgi de valiliğe iletilmiş. Cevabı devlet makamlarında olan bir soruyu insanları kafasında şüphe olacak şekilde paylaşılmasını etik olmayan bir durum olarak görüyorum. Bununla kimsenin uçak alma ihtimali yok. Nereler harcandığı da valiliğe bildirimiş" dedi.

İZMİR'İN VİCDANI HAREKETE GEÇTİ

İzmirli yurttaşların duyarlılığına dikkat çeken Tugay, "Yangın başladığından beri tüm yurttaşlar 'biz nasıl yardımcı olabiliriz' diye bizi arıyorlar. Değişik kanallardan bize ulaşan vatandaşlarımız, kurumlarımız  ve STK'larımız var. Onlar bize çok derin duygular hissettiriyor. Aslında bu güzel ülkenin güzel insanlarının kendi değerlerinin farkında olması gerektiğini anlatıyor. İzmir çok kadim bir kent. İzmir vicdanı ve derin ruhu olan bir kent. İzmir birliktir, dayanışmadır. Yangının hemen ardından da İzmir'in vicdanını harekete geçirmiştir. Hepsi sağ olsun, var olsun. Böyle bir kentte başkanlık yapmaktan onur duyduğumuz tekrar söylemek isterim. Bize düşen bu şartlar altında yeni yangınların çıkmasını önlemek ve çıkan yangınları en hızlı şekilde sönürmek için en gerekiyorsa onu yapmak. Bunun için herşeyi yeniden gözden geçirmeliyiz" diye konuştu.

SAYGILI'YA YANIT: KISIR TARTIŞMALARIN DIŞINA ÇIKALIM

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın eleştirilerine yanıt veren Tugay, "Devletimizin diğer kurumlarıyla bu konu üzerinde görüşmeler gerçekleşetireceğiz. Her türlü işbirliğine de açık olacağız. Aynı tavrı karşı taraftan da bekliyoruz. AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı bazı sorular sormuş. Her türlü polemikten kaçınmak istediğim için bir kavgaya giriyor gibi görüntü vermemek için cevap vermiyorum. Bizleri suçlayanları milletimizin vicdanına bıkarıyorum. Saygılı'ya vereceğim cevap şu; o soruların cevabı sahada olan herkesin bilgisi dahilinde. Biz de zaten yaptığımız açıklamalarla karşılık verdik. Benim çağrım bu kısır tartışmaların dışına çıkalım. Bu ülkeyi o parti bu parti diye ayırmayalım. Hepimiz halka hizmet için görev aldık. Lütfen yardımcı olun hep beraber İzmir'de yeni yangınlar çıkmasın diye bir araya gelelim. Halk bizden kısır tartışmalar beklemiyor. Arıtk bu milletin bizlerden hizmet beklediğini ve her türlü partizanlığın insanların akıllarında bölünmelere neden olduğunu ve işe yaramadığını ama sorunların giderek büyüdüğünü siz de görün" dedi.

İZMİRLİLERE SÖZ!

İzmirli yurttaşlara söz veren Başkan Cemil Tugay, "Bundan sonra her yangında, her türlü fırsatı değerlendirerek daha etkili mücadeleden ve daha fazla güçleniş bir İzmir Büyükşehir Belediyesi göreceksiniz.  Bilimle akılla yönetmeye devam edeceğiz Çözüm için sürece dahil olmak isteyen herkese kapmız açık. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden haşkımızla dayanışma içerisinde oluşan mağduriyetlerle ilgili gerekeni yapacağız. Bugün meclisi olağansütü toplantıya çağırdık orada vatanşarımıza yapılan yardımlarla ilgili karar alacağız" dedi.

Evlerinin tapusu olmayan vatandaşlara yardım yapılacak mı? Siz o evleri yapabilecek misiniz? sorusuna yanıt veren Tugay, "Hukuki olarak kaçak bir bina mümkün değil, ruhsatsız yapılan yapıp aynı yere yaparım diyemem ancak o yurttaşların barınma problemini gidermek için başka alanlarda giderebileceğimizi düşünüyorum" dedi.

İMARA AÇILMAYACAK!

Yanan bölgelerin imara açılıp açılmayacağına ilişkin gelen soruya yanıt veren Tugay, "İmara açılmasına izin vermemiz mümkün değil. Kentimizin konut açısından belirleyebileceği alanlar planlar mevcut, bunun dışındaki imara açılmak istenirse karşı duracağız. Yanan ve şehre yakın alanda yoğun bir ağaçlandırmayı Sonbaharda planlayacağız. Ve o alanların imara açılması mümkün olmayacak. Art niyetli kişi ve kurumları da halkımızla paylaşacağız" dedi.