Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilere gündemle ilgili açıklama yaptı. "Yenidoğan Çetesi" skandalıyla ilgili konuşan Bakan Tunç, çok sayıda bebeğin öldüğü olayın arkasından "Devlet bebeklerin ölümüne müsaade etmez" dedi. Tunç, CHP'nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatılmasıyla ilgili de dikkat çeken şeyler söyledi.
1 YILLIK ARAŞTIRMADA 47 GÖZALTI
Bakan Tunç'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İhbarlar üzerine harekete geçildi, soruşturmalar başlatıldı. Teknik takipler, deliller toplandı. Tespit edilen suç kayıtları bakımından suçlular bakımından yaklaşık 1 yıllık araştırmanın neticesinde 26 Nisan 2024 tarihinde 47 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 4'ü doktor 18'i hemşire toplamda 22 kişi tutuklanmıştı. 11 doktor olmak üzere 25 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. İddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
'CUMHURBAŞKANIMIZLA GÖRÜŞTÜK'
Hiç kimse yargı mensuplarımızı tehdit edemez. Savcımızı tehdide yönelik kişiler hakkında da soruşturma açıldı. Mahkeme iddianameyi değerlendirme aşamasında. Devlet bebeklerin ölümüne müsaade etmez. Dün Cumhurbaşkanımız Sağlık Bakanı ile birlikte bizi kabul etti, bu soruşturmanın titizlikle devam etmesini, bebeklerin ölümüne neden olan bir durum söz konusuysa gerek idari gerek adli ne gerekiyorsa yapılması konusundaki kesin kararlılığını da ifade etti."
'KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİ ÇOK ÇİRKİN'
Bakan Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan resen başlatılan soruşturma hakkında ise "Kılıçdaroğlu’nun söylediği sözler kabul edilemez, çok çirkin sözler, hakaret içeren sözler ve bir ana muhalefet genel başkanlığı yapmış bir kişiye yakışmayacak sözler. Terbiye dışı sözler" dedi.
'SÖYLEDİKLERİ SUÇTUR'
Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
"TCK’ya göre hakaret suçtur. İfadelere bakıldığında zaten avukatlar gerekli suç duyurularında bulunmuşlardır. Soruşturma izni konusu elbette ki bakanlığımıza gelecektir, bunu değerlendireceğiz. Siyasetin temiz bir dille yapılması lazım. Karalayıcı bir üslupla siyaset yapmanın o siyaseti yapanlara da bir faydası yok. Kendi siyasi partisindeki durum nedeniyle belki gündemde kalmak için Sayın Cumhurbaşkanımıza yakışıksız çirkin, yakışıksız, terbiye dışı sözlerle hakaretler ediyorsunuz ama bunlar suçtur. Kimsenin kanunlar karşısında ayrıcalığı yok.
'CUMHURBAŞKANIMIZA HAKARETİ KABUL EDEMEYİZ'
Avukatlar da gerekli başvuruyu yaptılar. Bunlar değerlendirilecek. Önceki dosyalar da var. Dolaysıyla mahkemenin davetine icabet etmemek ben Türk mahkemelerini takmıyorum demek de bir siyasetçiye yakışmaz. Cumhurbaşkanımıza yapılan hakaretleri kabul etmemiz mümkün değil."