Bir asırdan uzun bir süre önce Irak'ta keşfedilen ve İngiltere'deki British Museum'da saklanan 4 bin yıllık çivi yazılı tabletler, bilim insanları tarafından nihayet çözüldü.
Bu tabletler, ay tutulmalarıyla ilgili en eski kehanet kayıtlarını içeriyor ve antik Babil'de tutulmaların yaklaşan felaketlerin habercisi olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, bu antik metinleri çözmenin zorluğuna dikkat çekti. Tabletlerdeki yazıların antik Babil dilinde olması, çeviriyi oldukça zorlaştırmıştı. Ancak Londra Üniversitesi'nden emekli profesör Andrew George ve bağımsız araştırmacı Junko Taniguchi, bu çivi yazılı metinlerin tam anlamını nihayet gün yüzüne çıkardı.
Babil tabletleri, ay tutulmasının gece saatine, gölge hareketine, süresine ve tarihine göre düzenlenmiş kehanetleri içeriyor.
Örneğin, "sabah nöbetinde bir tutulma" Mezopotamya'nın Akkad şehrinde "bir hanedanın sonunu" işaret ediyordu. Bu kehanetler, Babil ve diğer Mezopotamya şehirlerinde gökyüzünde meydana gelen olayların geleceği öngörmek için kullanıldığı inancını doğruluyor.
Babil'de hükümdarlar, astrologlardan gökyüzünü izlemelerini ve gözlemlerini kehanet metinleriyle karşılaştırmalarını isterdi. Eğer kehanet kötü bir geleceği işaret ediyorsa, ek ritüeller yapılırdı. Ancak krallar, kehanetlere boyun eğmek zorunda değildi. Tehlike arz eden kehanetler karşısında koruyucu ritüeller uygulanarak kötü sonuçların önlenebileceğine inanılıyordu.
Bu eski metinlerin, günümüz Irak'ında bulunan antik Babil şehri Sippar'dan geldiği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu çevirilerin, antik Mezopotamya kültürlerinde hüküm süren endişe ve korkuları anlamamıza ışık tuttuğunu belirtiyor.
Cumhuriyet