YENİ BİR GEZİ RUHU YENİ BİR BAHAR


Bu Anayasa teklifi Anayasa Hukukçularından, Barolardan, Üniversitelerden, Sivil Toplum Örgütlerinden, Türkiye Halkından hatta hazırlık aşamasında AKP ve MHP milletvekillerinden kaçırılan gizlenen acemice hazırlanmış bir tekliftir. Biat ve baskı kültürü üzerinden yapılan oylama ile sadece 9 oy farkla geçmiştir.

Herkesin şaşırdığı bir şey var Devlet Bahçeli Başkanlığa ve Cumhurbaşkanına yönelik bunca tepkisine rağmen birdenbire Başkanlık sisteminin koltuk deyneği haline niye geldiği kamuoyunun büyük çoğunluğu tarafından merak ediliyor.

Ama gözden kaçırılan bir şey var. Devlet Bahçeli MHP nin başkanlığını artık yapamayacağını, MHP tabanının buna izin vermeyeceğini bildiği için siyasi ömrünü AKP ye yapışarak uzatma hedefine yönelmiştir. Kendisinin Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, her şeye rağmen yanında bulunan bazı üst düzey MHP lilerin de Bakan yapılarak kendilerinin siyasi varlıklarını uzatıp MHP yi de tarihe yolcu etme çabasıdır.

AKP açısından da Devlet ortaklığının el değiştirmesidir. Yani Cemaatle sürdürdüğü ortaklık FETÖ ye dönüşünce, bu boşluğu MHP ile doldurma operasyonudur.
Ama bilinmelidir ki Cemaatten daha tehlikeli bir ortaklığa yelken açmıştır AKP.

Bu Anayasa değişikliği torba yasalarla değiştirilen kanunlardan daha kötü hazırlanmıştır. Bu Anayasa teklifi hem şekil yönünden hem de içerik olarak tamamen Anayasaya aykırıdır. Bir madde ile Anayasanın 65 Maddesi nin içeriğinin değiştirildiği bir başka Anayasa değişikliği yoktur.

Cumhurbaşkanının en çok güvendiği ve hayallerini gerçekleştirmek istediği değişiklik Anayasa nın 101. Maddesinde ki değişikliktir.

Anayasanın 101. Maddesinin son fıkrası “Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği düşer” demektedir. Bu hüküm yeni Anayasa teklifinde kaldırılarak Cumhurbaşkanının yeniden partisinin başına geçmesi hesaplanmaktadır.

101.Maddenin son fıkrasının kaldırılması Cumhurbaşkanını asla siyaset yapar hale getirmez. Bu Anayasanın ve teklifin hiçbir yerinde Cumhurbaşkanı siyaset yapar demiyor. Bu hüküm kaldırılıp Cumhurbaşkanı siyaset yapabilir denilebilse idi Cumhurbaşkanı siyaset yapabilirdi. Ama Anayasanın 103. Maddesinde ki yemin metninde ki TARAFSIZLIK vurgusu durduğu müddetçe Cumhurbaşkanı hiçbir siyasi partiye üye olamaz. Hukuken bu olanaklı değildir. Cumhurbaşkanı bu konuda fiili durum yaratıp AKP ye üye olabilir. Hatta Genel Başkan bile seçilebilir. Bu duruma Anayasa Mahkemesinin müdahale etmesi gerekir. Şayet söyledikleri gibi Kuvvetler ayrılığı ve Hukukun üstünlüğü olacaksa.

İfade etmek isterim ki Türkiye halkı tek kişinin ihtiraslarına teslim olmayacaktır. AKP ve MHP nin herkesten gizleyip hem Anayasa ya hem de Cumhuriyetin ve Demokrasinin değerlerine aykırı olarak parlamento dan kaçırarak çıkardığı bu teklifin tüm olumsuzluklarını CHP nin mücadelesi sayesinde görmüştür. Önümüzdeki iki ay içinde Tüm Türkiyenin alanları Meydanları Caddeleri Gezi Sürecini aratmayacağız. Türkiye Halkı daha net öğrensin diye hep beraber sokaklarda, alanlarda, fabrikalarda, tarlalarda halkın olduğu her yerde olacağız. Haydi Türkiye yeni bir Gezi Ruhu yeni bir zafer. Bu zafer HALKIN olacaktır.