Basın ve ifade özgürlüğü modern demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir.Bu anlamda yol kaydetmiş ülkeler sağlıklı bir iç tartışma ve ifade özgürlüğünü kendilerine temel prensip edinmişlerdir.Bu yöntemle sorunların çözümlerine ortak akıl çerçevesinde daha kolay ulaşabilmişler ve daha sağlıklı bir işleyiş mekanizmasını elde etmişlerdir.Ancak bu conjektürü yakalamamış ülkeler hem kendi içinde hem de ilişki içerisinde olduğu diğer ülkelerle ciddi problemlerle karşılaşmışlardır.21.Yüz yıl Türkiye'sinde basın ve ifade özgürlüğünde gelinen noktaya baktığımızda ;olumlu bir tablo görmek imkansız
Günümüzdeki siyasal iktidarın basın ve ifade özgürlüğü üzerinde yarattığı korku iklimi nedeniyle: Hiçbir zaman demokrasi bu kadar zafiyete uğratılmamıştır,hiçbir zaman basın bu kadar susturulamamıştır,hiçbir zaman basın mensupları bu kadar sindirilmemiştir,hiçbir zaman kamu çalışanları bu kadar ,tedirginlik ve suskunluk içinde olmamıştır.Bütün bunlar bize gösteriyor ki,Türk demokrasisi ve ifade özgürlüğü son yılların en ayıplı yıllarını yaşamaktadır.Ülkemizin basın ve ifade özgürlüğündeki bu olumsuz gidişat Avrupa ve Dünya ülkelerince de artık bilinmektedir.42 Avrupa ülkesi arasında Türkiye basın ve ifade özgürlüğü bakımında son sırada yer alırken,Dünya ülke sıralamamasında da 154. sıraya geriledi.Bu konumuyla ülkemiz basın ve ifade özgürlüğü bakımından kısmen özgür ülke kategorisinden özgür olmayan ülkeler kategorisine geçmiş durumda. Ülke olarak giderek özgür toplumun değerlerinden uzaklaşıyoruz.Umarım Siyasal iktidar gidilen bu yolun , tercih edilen bu yöntemlerin yanlışlığını kendisi de fark edip ;Halkımızın yarına olan bütün özgürlükleri yeniden gözden geçirecektir.
Bülent Bozkir