Tunceli Milletvekili Hüseyin AYGÜN

Yine CHP ve Tunceli Milletvekili Hüseyin AYGÜN üzerine yapılan çalışmalar hız kazandı. Bu karalama çalışmalarına CHP içinde alet olan ve ne ye hizmet ettiklerini bilmeyen bir çok kişide balıklama atlıyorlar.

75 milyonun üzerinde nüfusu olan ülkemizde siyaset yapan partilerin tek yönlü çalışma yapması hiçbir zaman etkili olmamıştır. Bu sadece tek partili dönemde yaşanan siyasettir. Bu gün toplumun tüm kesimlerine hitap etmek, demokrasiyi ve tam bağımsız bir ülkeyi özümsemek ile gerçekleşecektir. Siyasi partilerin ideolojisinin insan odaklı ve demokrasi temeli üzerinde olması gerekliliği söylemlerde tüm medya ve yurttaşlar tarafından ifade ediliyor. Ancak gerçekte böylemi..

Bu gün demokrasi hamiliğine soyunmuş iktidarın 10 yıldır bu ülkede söylemleri ve icraatları birbiri ile örtüşüyor mu? Ve medyada aktarılması gerçekleri yansıtıyor mu?

Türkiye’deki medya ve yazılı basın yurttaşları nereye götürüyor, neler yazıyorlar ve neler yayınlıyorlar. Televizyon yorumcuları yurttaşların zihinlerinde dalgalanma yaratarak neye inandırıyorlar.

Bizler gerçekten doğruları mı görüyoruz yoksa hipnoz edilerek görmelerini istedikleri şeylerimi görüyoruz.

Tüm olanları yüreğimizle görmeye çalışmalıyız.

Sayın KILIÇDAROĞLU; dünyanın çevresini 3 tur atacak kadar bir yol kat ederek tüm yurdu gezdi. Tüm yurttaşlarla yağmur çamur demeden buluşarak ülke sorunlarını anlatmaya çalıştı. Tüm milletvekillerine de kendi seçim bölgelerinde aynı çalışmaları yapmalarını her defasında söyledi.

Bu çerçeveden baktığımızda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan seçilen milletvekillerimizde bu görevlerini yerine getirmek zorundalar.

Sayın Aygün’de Tunceli Milletvekili ve kendi seçim bölgesinde bu görevleri yerine getirmeye çalışmaktadır. Eğitimli ve gerçek bir solcu. Kendisini tanıma fırsatım oldu. Mütevazi, insani yanı güçlü halk içinden gelen bir insan.

Toplumla yakın ilişki içerisinde, onlarla yan yana ve beraber hareket etme gerekliliğini yerine getiren tüm aktivitelerinde toplumsal sorunları dile getiren ve bunu sosyal medyada tüm yurttaşlarla paylaşan bir kişilik.

Kendisine vekillik sıfatını tevdi etmiş olan hemşerilerinin düğünün de ve ölümünde onların yanında olması çok doğal ve olması gereken bir durumdur. Paris’te öldürülen PKK’lının ailesine taziyede bulunması kendisinin de ifade ettiği gibi sadece ve sadece insani bir yaklaşımdır. Örneğin; önceden çok kızdığınız ve hatta konuşmadığınız bir insanın bile yakını veya kendisi öldüğü zaman onun cenazesine gidiyorsunuz ve namazında saf tutuyorsunuz. Bu da insanlığı tam anlamıyla gereğidir.

Buna diğer partililerin tepki göstererek karalama kampanyası yapmalarını bir nebze anlayabilirim, ancak CHP içerisinde böyle tepki göstermeleri anlamakta zorlanıyorum.

Ayrıca; bu olay bir çok kişinin gözüne batıyor da, “Bende Olsam Dağa Çıkardım” diyenlere, Habur’da davul zurna ile karşılama yapanlara göz yumanlara ve mahkemelerde orta oyunu oynayanlara, İmralı’da, Oslo’da görüşme yapanlara, “Paris’te öldürülenler böyle ölümü hak etmedi” diyenlere niye kimse ses çıkaramıyor.

Yanarımda en çok ELMANIN KENDİ KURDU ile çürütülmesine yanarım.