Tayyip Bey'e açık mektup;

İnanın sizi şaşkınlıkla izliyorum.

Hatta bazen dehşetle açılıyor gözlerim sizi dinlerken ve izlerken.

Bir Başbakan'ın tek bir sözü olmaz mı halkına örnek olan ya da umut veren?

Sizin yok!

Son Grup konuşmanız mesela...

Akil insanları eleştirenler için sarfettiğiniz cümle;

''Gaflet bu... Biz kervan yürüsün istiyoruz.''

Yani...

''İt ürür, kervan yürür'' öyle mi?

Ya kendinize bakmadan, size muhalefet eden herkesi gafletle suçlamanız?

Dokunulmazlıkların kaldırılmasından söz edecek en son kişi sizken, önce BDP'lilerin, şimdi de CHP'li bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasından söz etmeniz, gafletten başka hangi sözcükle açıklanabilir bilmiyorum.

Karanlık hedeflerinize ulaşabilmeniz için BDP'ye ihtiyacınız olduğundan beri onların dokunulmazlıklarından söz etmez oldunuz.

Şimdi, Silivri'deki adaletsizliği protesto eden CHP'li milletvekillerini hedef gösteriyor ve dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istiyorsunuz.

Peki, kendi dokunulmazlık zırhının ardına sakladığınız suç dosyalarınızdan neden söz etmiyorsunuz hiç?

Unuttunuz mu yoksa?

Ben size hatırlatayım;

Partinize ait 63 dosyadan 3'ü size ait.

Hakkınızdaki suçlamalar ise, hiç de hafife alınacak türden değil;

Suçu ve suçluyu övmek.

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek.

Zimmet.

Kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık.

Resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik.

Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak.

.........................................................................................

Hal böyle iken, sadece protesto hakkını kullanan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istemek gaflet değil de ne?

Kürsüye çıkıp, şakşakçılarınızın önünde konuşmak kolay Tayyip Bey.

Esip-gürlerken, insanları etkilemeniz, hatta bir kahraman muamelesi görmeniz de mümkün.

Ama gerçek öyle değil!

Yanlış yaptıklarını bilenler ve korkaklar çok bağırırlar.

Kendilerini ve yanlışlarını kabul ettirme yöntemleridir esip-gürlemek.

Korkmuyorsanız ve yanlış yapmadığınıza inanıyorsanız, çıkın, Meclis'teki, sizinki de dahil 869 dosya için harekete geçin.

Hem siz iktidara gelirken söz vermemiş miydiniz dokunulmazlıkları kaldıracağınıza dair?

On bir yıl oldu... Dile kolay!

..........................................................................................................................................

Korkaklığın bir başka emaresi de sinsice hareket etmektir Tayyip Bey.

T.C. ibaresini tek tek, gizli-saklı kaldırıyorsunuz kurum adlarının başından.

T.C. ile sorununuz olduğunu bilmeyen yok ama madem birşey yapıyorsunuz, inanarak ve cesurca yapın.

Hani kahramandınız siz?

Yapamazsınız...

Çünkü, gittiğiniz yolun yanlış olduğunun siz de farkındasınız.

Ama sizin maalesef aklınızın önünde giden bir hırsınız var.

Bu hırsın sizi nereye götüreceğini tarih gösterecek.

Son Grup toplantınızda Bahçeli için söylediğiniz yakışıksız sözler, aslında en çok size yakışıyor.

Onun için ben o sözleri sizi muhatap alarak tekrarlamak istiyorum;

''Son derece gergin ve mutsuzsunuz Tayyip Bey. Allah korusun bu hararetle kayışın kopması, contanın kırılması, motorun su kaynatması her an mümkün. Dikkat edin''!

Dip not; Beni de neredeyse Bahçeli'yi savunur duruma düşürdünüz ya... Ne diyeyim ki ben size!