Süreyya, Pervin, Ülker…


Yaşam bir sürü keşkelerle dolu, hüzün kol geziyor günlerimiz içinde. Yürekler suskun, yürekler gizemli ve buruk…

Mutluluk, çoşku, sevgi, duygunun yükselişi; yaşam içinde özel günlerde saklı. Neden yaşamın içinde büyük paya sahip değil bu mutluluk.
Mutlu olmak var iken; kaderci olmak,sevgi varken hüzünlü olmak ve aramak, aramak tutunacak dallar aramak.
İnansanda, inanmasanda : “Bir daha dünya’ya gelirsem; bunu böyle yapardım.’’ Demek, evet teselliyi hayalde aramak.
Basitsel gördüğümüz hatalar; büyük hatalar oluyorlar zaman geçtikçe, telafisi mümkün olmayan hatalara dönüşüyor bazen…

         Buda acı veriyor yüreğimize çözümü zor acı…
Teselliyi arıyoruz çocukta, işte, hobide… Yakalarsak teselliyi ne mutlu bize. Bir övünç kaynağımız; yüreğin serpintisi, umut, hobi, keşkeleri unutturan nesneler…
Dünya; senin kanunun bu olmamalı. Yaşamımda keşkeler, acılar, hüzünler olmamalı, olsada yaşamda telafisi olmalı. Bu yaşam sana ve bana layık olmalı dünya…

         Öyle bir dünya olmalıki. Ne hırs olsun, ne kavga, ne silah, ne kin, ne husumet, nede işkence…
Hırs olmasınki, İran atasözünü hiç kullanmayalım.
“Yedi derviş bir posta oturur, iki hükümdar dünyaya sığmazmış.’’ Evet güzel bir atasözü.
Çocuklarımıza güvenelim ve onlara özgürce davranma duygusunu verelimki MONTEİGNE’nindediğini anımsama gereği duymayalım.
MONTEİGNE diyorki:
“Şu kesinki, çocuğa kendiliğinden bir şey yapma özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle durumuna sokuyorsunuz.’’
Sevgi ve aşk ı saygıyla anmalıyız. O bir yüreğin sesi, kesilemiyecek, susturulamayacak bir ses… Güzel bir söz var :
“Birini seviyorsam; bunu kimse engelleyemez. Gönlüme benim sözüm geçmiyorki; padişahın, kralın, hükümdarın sözü geçsin.’’

         Sevgi ve aşk yüce bir duygu,insanlığın ögesi.
Gök yüzünde yedi yıldız kümeleşmiş; bir yığın, bir sevgi abidesi. Araplar buna SÜREYYA, Acemler PERVİN, Osmanlılar ÜLKER demişler.
Birde yaşamda  yıldızlaşarak ünlenenler varki; onlar bedel ödeyenler… Metin Münir bir yazısında:

         “Meşhur olmak bir değiş tokuştur. Kişi şöhreti alır, karşılığında özel hayata sahip olma özgürlüğünü verir.’’
Bir ömürde; özel hayatın özgürlüğünü vermek büyük özveri olmalı.
Bir şiir ile bitirelim yazımızı. Özdemir Asaf diyor ki:
AN
Gülüş  bir yanaşımdır bir öbür kişiye,
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye…
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye…
Hoşçakalın