Alevi Kolektifi'nin devletin kirli ilişki ağlarıyla yeniden Aleviliği inşa etme girişimine karşı açıklaması altta verilerek, ilgililerle paylaşılmaktadır.
Aşkla
Sunulur ALEVİLİK, YEZİT’in sofrasına İZZET ile…
Ankara da gülen cemaati ile onun izlekçisi ama farklı tonda ki güle(meye)n cemaatinin ortaklaşa gerçekleştirecekleri “cami-cemevi” projesi, bir kez daha Hızır paşalığını sergilemekten gocunmayan CUMHURİYETÇİ (aslında GÜLENCİ) EĞİTİM VAKFI onursal başkanı izzettin doğan tarafından da büyük bir coşku ve istekle basına ve kamuoyuna da duyurulmuş oldu… bizler, demokratik alevi hareketinin bir bileşeni olarak oluşturduğumuz ALEVİ KOLEKTİFİ olarak;
“…FETTULLAH GÜLEN adlı ve kendisine cemaat önderliği yakıştırılan birinin Alevilere dönük, Kürtlere dönük nefret kusan yazıları ve sözleri gün gibi ortadayken, Kürtlerin varlığına katlanamayan, kürdün alevi, alevinin kürt olamayacağı ezberine iman etmiş olan, Kürtlerin sorunlarıyla alevi sorunlarının belli ortaklıklar içerdiğine ilişkin her görüşü TERÖRİSTLİK sayan ve taptığı biricik tanrı olarak, mahiyetinden bağımsız olarak iktidarı gören, ve bunun coşkusuyla akil adamlığına soyunan, başta aleviler ve Kürtler olmak üzere nefret yüklü yazıları ortada duranı filozofluk payesiyle donatan, bu nefreti ondan ödünç alıp birde Alevilere HOŞGÖRÜ gömleğiyle pazarlamaya kalkışan, yetmezmiş gibi, ömrünü bir eli yağda bir eli balda, inanılmaz bir dokunulmazlık zırhıyla geçirdiği halde mazlum seviyesine yükselterek sözüm ona çektiği çileler ile NAZIM HİKMETİ’in çektiği çileler arasında bağlantı kurma cüretini gösteren, cumhuriyetin en karanlık yıllarında aleviler kendilerine bir yön bulmaya çalışırken karanlık iktidarlarla bağ kurup, Alevilerle kürt topluluklar arasına nifak tohumları serpmek için tümüyle iktidar destekli örgütsel girişimlerde bulunan, bunu ört bas etmek için Alevilerin öz örgütlenmelerini sürekli olarak iktidarlara ihbar etmekten geri durmayan, bundan sonuç alamadıkça bu kez de içinde debelendiği iktidar çamurunu bu öz örgütlere sıvamaya kalkan, bu örgütlerin yaptığı mitingleri TERÖRİZM, bu mitinglere katılanları Kürt teröristi sayan, Alevilerin ayinlerini kurduğu DİYANET TAKLİDİ kurallarla yozlaştırmakta sınır tanımayan, Alevilere, sosyalistlere yönelik katliamlarda, elinin kana bulandığından kimsenin kuşkusunun olmadığı şahsiyetleri ayine sokmaktan ve postun dizinin dibine oturtmaktan çekinmeyen, yaptıkları sayılamayacak kadar çok, en son FETTULLAH GÜLEN ile ortak cami-cemevi-aşevi projesi geliştirdiklerini ilan eden ve her geliştirdiği proje üzerinden içinden çıkılmaz ve anlaşılmaz mali bağlantılarla muazzam bir servete hükmeden… Kürtlere, Alevilere, Ermenilere ez cümle kendisinden herkese düşman olan İZZETTİN DOĞAN zihniyeti ve kurumsallığı ile, bu zihniyeti saygınlaştıranlarla VAKFIMIZ ( HBVAKV) ve biz ALEVİ KOLEKTİFİ olarak yollarımızı kesin olarak ayırdığımızı açıkça beyan ederiz…”*
(*) altı çizili ve italikli yazılmış olan bölüm vurguları bize ait olmakla birlikte, HACI BEKTAŞİ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI’nın 2013 yılında gerçekleştirmiş olduğu kurultayda raporlaştırılan BARIŞA KAÇMAK BARIŞTAN KAÇMAK- BİR SÜREÇ DEĞERLENDİRMESİ kitapçığından alınmıştır ve ALEVİ KOLEKTİFİ olarak altına imza attığımız bu değerlendirme raporun takipçisi olduğumuzu da basına ve kamu oyuna duyururuz…
Ankara da gülen cemaati ile onun izlekçisi ama farklı tonda ki güle(meye)n cemaatinin ortaklaşa gerçekleştirecekleri “cami-cemevi” projesi, bir kez daha Hızır paşalığını sergilemekten gocunmayan CUMHURİYETÇİ (aslında GÜLENCİ) EĞİTİM VAKFI onursal başkanı izzettin doğan tarafından da büyük bir coşku ve istekle basına ve kamuoyuna da duyurulmuş oldu… bizler, demokratik alevi hareketinin bir bileşeni olarak oluşturduğumuz ALEVİ KOLEKTİFİ olarak;
“…FETTULLAH GÜLEN adlı ve kendisine cemaat önderliği yakıştırılan birinin Alevilere dönük, Kürtlere dönük nefret kusan yazıları ve sözleri gün gibi ortadayken, Kürtlerin varlığına katlanamayan, kürdün alevi, alevinin kürt olamayacağı ezberine iman etmiş olan, Kürtlerin sorunlarıyla alevi sorunlarının belli ortaklıklar içerdiğine ilişkin her görüşü TERÖRİSTLİK sayan ve taptığı biricik tanrı olarak, mahiyetinden bağımsız olarak iktidarı gören, ve bunun coşkusuyla akil adamlığına soyunan, başta aleviler ve Kürtler olmak üzere nefret yüklü yazıları ortada duranı filozofluk payesiyle donatan, bu nefreti ondan ödünç alıp birde Alevilere HOŞGÖRÜ gömleğiyle pazarlamaya kalkışan, yetmezmiş gibi, ömrünü bir eli yağda bir eli balda, inanılmaz bir dokunulmazlık zırhıyla geçirdiği halde mazlum seviyesine yükselterek sözüm ona çektiği çileler ile NAZIM HİKMETİ’in çektiği çileler arasında bağlantı kurma cüretini gösteren, cumhuriyetin en karanlık yıllarında aleviler kendilerine bir yön bulmaya çalışırken karanlık iktidarlarla bağ kurup, Alevilerle kürt topluluklar arasına nifak tohumları serpmek için tümüyle iktidar destekli örgütsel girişimlerde bulunan, bunu ört bas etmek için Alevilerin öz örgütlenmelerini sürekli olarak iktidarlara ihbar etmekten geri durmayan, bundan sonuç alamadıkça bu kez de içinde debelendiği iktidar çamurunu bu öz örgütlere sıvamaya kalkan, bu örgütlerin yaptığı mitingleri TERÖRİZM, bu mitinglere katılanları Kürt teröristi sayan, Alevilerin ayinlerini kurduğu DİYANET TAKLİDİ kurallarla yozlaştırmakta sınır tanımayan, Alevilere, sosyalistlere yönelik katliamlarda, elinin kana bulandığından kimsenin kuşkusunun olmadığı şahsiyetleri ayine sokmaktan ve postun dizinin dibine oturtmaktan çekinmeyen, yaptıkları sayılamayacak kadar çok, en son FETTULLAH GÜLEN ile ortak cami-cemevi-aşevi projesi geliştirdiklerini ilan eden ve her geliştirdiği proje üzerinden içinden çıkılmaz ve anlaşılmaz mali bağlantılarla muazzam bir servete hükmeden… Kürtlere, Alevilere, Ermenilere ez cümle kendisinden herkese düşman olan İZZETTİN DOĞAN zihniyeti ve kurumsallığı ile, bu zihniyeti saygınlaştıranlarla VAKFIMIZ ( HBVAKV) ve biz ALEVİ KOLEKTİFİ olarak yollarımızı kesin olarak ayırdığımızı açıkça beyan ederiz…”*
(*) altı çizili ve italikli yazılmış olan bölüm vurguları bize ait olmakla birlikte, HACI BEKTAŞİ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI’nın 2013 yılında gerçekleştirmiş olduğu kurultayda raporlaştırılan BARIŞA KAÇMAK BARIŞTAN KAÇMAK- BİR SÜREÇ DEĞERLENDİRMESİ kitapçığından alınmıştır ve ALEVİ KOLEKTİFİ olarak altına imza attığımız bu değerlendirme raporun takipçisi olduğumuzu da basına ve kamu oyuna duyururuz…