İnsanlık için korkaklık bir esarettir. İki yüzlülük ve riyakarlık bir esarettir. Bununla birlikte; sahtekarlık ve sahtekarlığa alet olmak ayrı bir esarettir.
İnsan onuru hayatı boyunca korunması gereken en önemli erdemlerden birisidir. Onurlu yaşamak; paradan ve makamdan çok daha önemli bir kavramdır.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan Genel Seçimler sonrasında seçmen herhangi bir partinin tek başına iktidar olabilmesine imkan tanıyan bir resim ortaya koymamıştır. Koalisyon çalışmaları ve ülke genelinde süren kaosla yaşadığımız şu dönemde, Cumhuriyet Halk Partisinin Kongre ve Kurultay süreci de devam etmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisinin Koalisyon için öne sürdüğü 14 önemli şartı bulunmaktadır. Bu maddelerin içerisinde bir tanesi bu gün ki yazım ile birebir örtüşmektedir.
“SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARILACAK
Siyasetin ne kadar kirlendiğini sokaktaki vatandaş da biliyor. Siyasette kirlilik devam etsin demeyeceğiz, diyemeyiz. Kesinlikle siyasi ahlak yasası çıkmalı, siyaset kirlilikten arınmalı. Siyaset zenginleşme aracı olmamalıdır. Siyaset köşeyi dönme aracı olmamalıdır. Siyasi ahlak yasasının kesinlikle çıkması lazım. Siyasetin etik kurallarının belirlenmesi lazım.”
Bu söylem; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun Genel Başkan olduğu 2010 yılından itibaren hep savunduğu ve uyguladığı bir söylemdir.
Ne hikmetse Narlıdere CHP İlçe Başkanı bu söylenenlere tamamen kulaklarını kapatarak, kendisine kumpas kurulduğunu iddia etmekle birlikte sahte listelere sahip çıkmıştır.
27 Temmuz 2015 tarihinde CHP Narlıdere İlçe Başkanlığında Delege Seçimlerinde oy kullanacak üyelerin Hazirun listeleri askıya çıkarıldı. Her üye gibi listelerde isimlerimizin kontrolü için ilçe başkanlığına gittiğimizde bir sürprizle karşılaştık. MAVİ olması gereken Genel Merkez Mührü SİYAH, KAĞIT Genel Merkezin kağıdından FARKLI ve yaptığımız kontrollerde 508 ÜYE FAZLA, yani 4681 olması gereken üye sayısı 5189 olarak ortaya çıkmıştır.
İzmir İl Başkanlığı tarafından konu incelenerek tutanak tutulmuştur. İlk tutanakta sahte listenin Genel Merkezden geldiği iddia edilmiştir. Bu listelere el koyulması sonrasında, ertesi gün gerçek listeler askıya çıkarılmıştır. Konu ile ilgili yine tutanak tutulmuş ve listelerin Genel Merkezden geldiği iddia edilmiştir. İki listenin de Genel Merkezden gelmesi mümkün değildir. Yani yalan söylenmektedir.
Ortada net bir SAHTEKARLIK ve EVRAKTA SAHTECİLİK mevcuttur. Bu durum hem adli hem de kurum içi Disiplin Sürecini gerektiren bir gerçektir.
Ancak; bu sahtekarlığın gerçekleştiği Narlıdere İlçe Başkanlığının başında bulunan Cafer ESEN; istifa edeceğine, 7 Ağustos 2015 tarihinde hiç yüzü kızarmadan Yenigün gazetesine “Gönül rahatlığı ile teslim edebileceğim gençler ve kadrolar olduğu zaman seve seve bırakırım. Aksi halde görev yine bize düşerse o görevi de yaparız; partimizi yarı yolda bırakamayız.” deme cüretini göstermektedir.
İlçe Başkanı Cafer ESEN menfaatlerinin kurbanı olmuştur ve kendisini bu konuda da kullandırtmıştır. 2014 yılında Narlıdere İlçe Sekreteri olduğum dönemde parti içi eğilim yoklamasında da buna tevessül edilmeye çalışılmış fakat müdahalem sonucunda gerçekleşmemiştir. Bu müdahalem, benim hukuksuz bir şekilde ilçe sekreterliğinden düşürülmeme ve kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmeme neden olmuştur. Ancak, iftira ve düzmece delillerle yapılan bu disiplin sevki İl Disiplin Kurulunun OY BİRLİĞİ reddi ile sonuçlanmıştır.
Siyasette esas olan dürüstlüktür, halkın ve parti üyelerinin desteğidir.
Sahtekarlıkla, yalanla dolanla, şantajla ve işten atma tehditleriyle hiç kimse halka hizmet edemez. Sadece kendi ihtiraslarını ve gücünü korur. Ama mutlaka bir yerde tökezler.
Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras doğruluk , dürüstlük ve onurlu bir yaşamdır.
Yazımı William Shakespeare‘in bir sözüyle bitirmek isterim.
Hiçbir miras, doğruluk kadar zengin değildir.